BBP Genel Sekreteri Üzeyir Tunç, yaptığı açıklamada, kuruluşta bulunan 6 milletvekilinden şehit liderleri Muhsin Yazıoğlu dışında 5'inin hayatta olduğunu belirterek, bu 5 milletvekilini konuşmaya davet ederek şunları söyledi. 
"Büyük Birlik Partisi'nin Milliyetçi Çalışma Partisinden ayrılarak partileşme süreci herkesin önünde açık ve şeffaf bir şekilde yürütülmüştür. O dönemde ayrılışı gerçekleştirenlerin sebep olarak o dönemin siyasi gelişmeleri ve ideolojik duruşlar olduğunu açıklanmıştır. Çekiç güce verilen destek, PKK'nın (DEHAP) içinde olduğu SHP, DYP koalisyon hükümetine verilen güvenoyu bunların başında gelmektedir. Onun için hiç kimsenin öküzün altında buzağı aramasına gerek yoktur. Öküzün altında buzağı arayanlar ancak öküzlük etmiş" olurlar.

'KENDİSİ NEDEN DÖNMÜŞTÜR'
25 yıl sonra böyle bir dilin kullanılmasının manidar olduğunu belirten Tunç, "Ülkenin geçtiği böyle hassas bir süreçte en çok birliğe ve beraberliğe ihtiyacımız olduğu bir süreçte, bizim en çok birliği ve beraberliği vurguladığımız bir süreçte ülkücülerin, Türk Milliyetçilerin ayrılmaya değil, birliğe ihtiyacı var, dediğimiz bir süreçte bu tür iftiraların yapılıyor olması da gerçekten çok anlamlı ve şüphelidir. Biz bu iftiranın sahibine şu anda şahıs olarak cevap veriyoruz. 25 yıl geriye gidersek o gün Türkiye'deki siyasi partilerin başında bulunan genel başkanlar ya da liderlerin Fetullah Gülen ile ilgili sözleri, o dönemde cemaat diye anılan FETÖ ile ilgili yaptıkları, ettikleri, ziyaretleri ve görüşmeleri de herkesin bilgisi dahilindedir.

O dönemin şartlarını bırakarak 25 yıl sonra Büyük Birlik Partisi kurucular arasında yer alan 6 milletvekilinin istifasını buraya dayandırmak alçakça iftiradan başka bir şey değildir. Bize bu iftirayı kim atmaktadır? Kendileri de bir dönem MHP'den ayrılarak ATP adında bir parti kurmuşlardır. Acaba kendilerini de FETÖ mü ayırmıştır? Ya da MHP'ye dönerken 1 milletvekilliği için mi dönmüşlerdir, yoksa bir üst aklın yönlendirmesiyle mi dönmüşlerdir? Eğer 1 milletvekilliği pazarlığıyla dönmüşlerse onu da kamuoyuna açıklasın, yok milletvekili pazarlığıyla dönmedik diyorlarsa hangi sebeple döndüklerinde kamuoyuna açıklama zorunlukları vardır" diye konuştu.

'İFTİRANIN SAHİBİNE GEREKLİ UYARI YAPILMALIDIR'
Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
16 Nisan seçimlerinde AK Parti, MHP ve biz yeni sisteme 'Evet' dedik. 2019 yılında yerel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı ve parlamenter seçimleri var. İçeri de terör ve dışarıda ise dış güçler ülkemiz üzerinden oyunlar oynamaktadır. Bu dönemde birliğe ve beraberliğe ihtiyaç vardır. Milliyetçi Hareket Partisi ile Büyük Birlik Partisi’ni karşı karşıya getirme çabalarında kimse başarılı olamayacaktır. Ama ne biz ne de inanıyorum ki MHP camiası bu oyuna gelmeyecektir. Partimize iftira atan bu kişi ile ilgili öncelikli beklentimiz, Milliyetçi Hareket Partisi’nin bu konuda gerekli olan çalışmayı yaparak konuyu kendi içinde değerlendirmesi ve iftiranın sahibine gerekli uyarıyı yapmasını beklediğimizi buradan ifade etmek istiyorum.

Büyük Birlik Partisi'nin 25 yıllık mazisi şanla ve şerefle doludur. Kuruluşundan bugüne kadar alnı ak yüzü pak kadrolar tarafından yönetilmiştir. Yönetilmeye de devam etmektedir. Hiçbir gizli hesap içerisinde olmadık. Bundan sonra da olmayacağız. Rahmetli Muhsin başkanımızın sözüyle İçeride ne konuştuysak, milletin önünde de aynısını konuştuk. Hiçbir şekilde gizli bir ajandamız olmadı. Büyük Birlik Partisi’ne hiçbir üst akıl müdahale edemedi. Büyük Birlik Partisi Türkiye'nin çok önemli noktalarından geçtiği dönemde hep milletin yanında durdu. Millete ve onun da üstünde Allah’a veremeyeceği hiçbir hesabın içinde olmadı ve olmayacak. Siyaseti biz günlük çıkar için değil Allah'ın rızasını gözeterek milletin, devletin Türk ve İslam coğrafyasının menfaatini gözeterek yapıyoruz. Çizgimiz ve misyonumuz budur. Biz Türk İslam ülkücüleriyiz. Hedefimize varıncaya da kadar da yürümeye devam edeceğiz. Milletin beklediği muktedir iktidar bugüne kadar gerçekleşmemiştir. İnşallah bunu gerçekleştirmek de Büyük Birlik Partisi kadrolarına nasip olacaktır."

Hürriyet