MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gündeme getirdiği ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti cephesinden "gündemimizde yok" yanıtı aldığı af konusuyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Bahçeli, Başbakan Yıldırım'ın ve Erdoğan'ın açıklamalarının ardından yapılan "Cumhur ittifakı çatlıyor mu?" değerlendirmelerine cevap verdi, şunları söyledi:

'Cumhur ittifakı çatlıyor mu?' yanıtı

"Terör suçundan tutuklu bulunanlar için gayret göstereceğiniz yerde 235 bin gariban var cezaevinde bunlarla uğraşın' dedik. Sayın Başbakan ve Sayın Cumhurbaşkanı, 'Bizim gündemimizde yok' dedi. Birileri hemen harekete geçti. 'Cumhur İttifakı çatlar mı? Farklı anlayışlara girdi' gibi yorumlarken bazıları da büyük hataya düştü. Halbuki, eğer hükümetin gündeminde bu olmuş olsaydı biz bunu gündeme getirmezdik. 'Sağlıklı bir düşünceniz var ve bazı konularda olduğu gibi yine size destek veriyoruz' derdik. Ama böyle bir gündeminiz yok ise, bizim üzerimize düşen bir görev var. Biz, önce ülkem ve milletim sonra partim anlayışıyla hareket ediyoruz. Aklımızda da hep Türkiye var."

'Kaos planı' iddiası

Bahçeli af konusuyla ilgili açıklamasında bir "kaos planı" iddiasında bulundu. Bahçeli, cezaevlerinde "insanlık dışı" bir durum bulunduğunu da söylediği açıklamasında şunları dile getirdi:

'Cezaevlerinde insan onuruyla bağdaşmayan bir hayat var'

"Ben bir konuyu burada vurgulamak istiyorum; Cezaevlerinde yaklaşık 235 bin hükümlü ve tutuklu var. Bunların belli bir oranı PKK ve FETÖ'den. Ama diğer kalanları adi suçlu ve kader kurbanı dediğimiz suçlardan içerde. Bunların içinde af kapsamına giremeyecek suçu olan canileri, istismarcıları ayıkladıktan sonra kalanları gözümüzün önüne getirin. Bunların büyük bir kısmı çocuk, genç suçlu. Ve, cezaevindeki hayat, insan onuruyla pek bağdaşmayan bir hayattır.

Bana gelen bilgiye göre aynı yatakta 3 vardiya uyuyorlar. Yani aynı yatakta 3 kişi 8'er saat sırayla uyuyorlar. Böyle bir ortam terörizm için çok önemli bir zemindir. Kullanılacak, istismar edilecek bir zemindir. Bu zemini işledikleri takdirde Türkiye, büyük bir felakete sürüklenebilir. Gezi olaylarından çok daha korkunç ve çok daha gaddar olur. Yoksa biz durup dururken şunu şöyle şöyle yapın demiyoruz.

Seçime 1 hafta kala cezaevlerinde isyan başlatırlarsa ne olur?

235 bin kişinin içinde belli oranda bu insanlar var ve bunlar yavaş yavaş PKK ve FETÖ'nün tesiri altında kalarak birtakım organizasyonların kurbanı haline getirilirlerse, kader kurbanı olmaktan çıkıp FETÖ'nün kurbanı, PKK'nın kurbanı haline gelir ise, seçime 1 hafta 10 gün kala bir talimat ile Türkiye'deki mevcut cezaevlerinde isyan başlatırlar ise ne olur? Korkunç bir tablo.

'Kader kurbanı olanları ayıklayıp çıkarın, Türkiye rahatlasın'

Diğer ülkelerde de benzerleri yaşandı, Türkiye'de de geçmişte benzerleri yaşandı. Ranzalar, yatakhaneler yakıldı, gardiyanlar rehin alındı, ufak tefek suçu olanlar öldürüldü, topluma başka türlü mesajlar verilmek için onlar işkence görür, eziyet eder. Cezaevi hayatı ve onun psikolojisi çok farklıdır. Bunu iyi düşünmek lazım. Bizim dikkat çekmek istediğimiz konu bu. Kader kurbanı olan insanları ayıklayıp dışarı çıkartın, Türkiye biraz rahatlasın, rehabilite olsun.

FETÖ ve PKK ile mücadelede de kesinlik kazanalım. Bu teröristleri 2 kişilik 3 kişilik yerlerde tutuluyor, kader kurbanı olan suçluların koğuşuna birer ajanlarını gönderiyor bu teröristler ve onlar orada fitne yayıyor. Cezaevleri, Afrin'de atılan bombalardan daha tehlikeli bir bombadır. Bunlara dikkat etmek lazım. Biz tartışalım diyoruz... Koalisyon hükümeti döneminde yaşadığımız olaylar var. İstanbul'da Ankara'da, Uşak'ta cezaevlerinde yaşananlar var. 5 önemli STK mitingler düzenler, görüşmeler yaparken, kimisi rahmetli Ecevit'in kapısının önünde daktilo fırlatırken arkasından da bunlar oldu."