Özkurt, Fenerbahçe Kulübü futbol takımının UEFA Şampiyonlar Ligi'nden ihraç edilmesiyle ilgili olarak CAS'a, UEFA ve TFF aleyhine açtığı davayla ilgili olarak AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

TFF tarafından 15 Ağustos tarihinde ''temel hukuk kaidelerine uygun bir şekilde verilmiş bir karar''ın alındığını vurgulayan Özkurt, ''Süreç kendi mecrasında ilerliyordu. Sonrasında UEFA'dan bir mektup geldi ve bu mektupta TFF'ye şöyle denildi, 'Ya Fenerbahçe çekilsin ya siz çekin ya da ben gerekeni yaparım'. Ardından TFF Fenerbahçe'yi Avrupa Şampiyonlar Ligi'nden geri çektiğini duyurdu. İşte bu mektup ve sonrasında ortaklaşa atılan adımlar, UEFA ile TFF arasındaki işbirliğini belgeliyor. Burada doğrudan ve hukuksuz bir müdahale durumu söz konusudur'' diye konuştu.

Özkurt, UEFA ve TFF aleyhine açılan davada temel taleplerini, ''Fenerbahçe için verilen Şampiyonlar Ligi'nden ihraç kararı nedeniyle yaşanılan maddi kayba istinaden ve kulübün fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere, şimdilik 45 milyon Avro tazminat alınmasıdır. Davayı açarken, Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ne yeniden dahil edilmesi için de ayrıca bir tedbir talebinde bulunulmuştur'' şeklinde ifade etti.

Dava dilekçelerinde öncelikli olarak tedbir taleplerinin görüşüleceğini kaydeden Özkurt, ''Bu talebimize ilişkin olarak CAS, TTF'ye ve UEFA'ya bir mektup gönderdi ve her iki kurumun konuya ilişkin savunmalarını istedi. Biz şu an, söz konusu kurumların bu mektuba verecekleri cevabı bekliyoruz. 6 Eylül günü gece yarısına kadar TFF ve UEFA konuyla ilgili değerlendirmelerini CAS'a bildirmek zorundalar. Bunun akabinde tedbir talebimiz CAS tarafından ele alınacak ve muhtemelen önümüzdeki hafta içerisinde buna ilişkin bir karar verilecektir. Şampiyonlar Ligi maçları önümüzdeki hafta itibariyle başlıyor. Dolayısıyla fazla bir vakit kalmadı'' açıklamasında bulundu.

-ANA DAVANIN KONUSU-

''Ana dava, Fenerbahçe'nin şike yapıp yapmadığı davası değil, bu dava Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nden usulüne hukuka uygun olmayan bir şekilde ihraç edilmesine karşı açılmış bir davadır'' diyen Özkurt, şöyle devam etti:

''Biz tüm Türk takımlarının uluslararası arenada haklarını aramaları için bir çıkış yaptık. Bu olay şu anda Fenerbahçe'nin başına gelmiş gibi gözükebilir ama başka bir zaman Beşiktaş'ın, Trabzonspor'un, Galatasaray'ın başına gelmeyeceğinin garantisi yok. Fenerbehçe'nin davası, hukuksuz, usulsüz taleplere karşı direnmeyle alakalı. Bu noktada diğer kulüplerin de Fenerbahçe'nin bu çıkışını destekleyeceğini tahmin ediyorum.

Bizim bu davada tek temel yaklaşımımız var. Hiç kimse, salt bir dilekçe ile Türk hukuk sistemi içinde ve belli bir karara varılmış hukuki süreçleri yönlendiremesin. Milli kuruluşlar (TFF) bu taleplere direnebiliyor olmalı. Bizim buradaki duruşumuz yurt içinde özenle yürütülen süreçlere saygı duyulmasını temin etme hareketidir. Aslında TFF bu krizi doğru çözebilmek adına bir takım doğru çıkışlar yaptı. Kararı iddianame sonrasına bıraktı. Ama UEFA konuya müdahil olmak suretiyle TFF'yi kendi kararından dönmeye mecbur kıldı. Fenerbahçe'nin Avrupa Şampiyonlar Ligi'ne gidememesi bu anlamda hukuka aykırı bir yöntemle yapıldı ve biz de davamızla CAS'tan bunun düzeltilmesini talep ediyoruz.''

-''ANA DAVA İLE YÜRÜTÜLECEK SÜREÇ 6 AY İLE 1 YIL ARASINDA NETLEŞEBİLİR''-

Ana dava ile yürütülecek sürecin 6 ay ile 1 yıl arasında netleşebileceğini belirten Özkurt, ''Kurumlar birbirleriyle yazışmalarını devam ettirecekler. Ondan sonra da belli bir neticeye varılacak. Dolayısıyla geçici tedbir talebi reddedilse de kabul edilse de dava devam edecek. Bu süreç içerisinde yapacağımız hukuki adımlar olacak. Dilekçeler, konunun anlatılması ve aktarılması için daha geniş ifadeler, Şampiyonlar Ligi'ne katılmamamızla ilgili karar alındığı anda elde hiçbir somut verinin olmadığının özellikle vurgulanması gibi adımlarımız olacak'' ifadesinde bulundu.

CAS'ın nasıl bir karar vereceğini tahmin etmenin şimdiden mümkün olmadığını söyleyen Özkurt, ''CAS hukuki bir değerlendirme yapıp yerinde bir karar verdiği takdirde buradan hem Fenerbahçe Kulübüne tazminat hem de Şampiyonlar Ligi'ne yeniden katılım gibi haklarının doğması muhtemeldir. Sonuçta CAS bir yargı mercidir. Kararı verecek kurum orasıdır. Bu, zaman alacak bir hukuki mücadeledir'' yorumunu yaptı.

Avukat Emin Özkurt, sözlerini şöyle tamamladı:

''Bu davayı ben de değerli meslektaşım Jean Louis Dupont da çok yönlü bir dava olarak görüyoruz. Kendisi bu davanın 'Tarihi mesajları olacak' diyor. Bizim ortak inancımız o ki, bu dava, federasyonlara ve kulüplere karşı hukuk dışı yaklaşımların yeniden gözden geçirilmesine sebep olup, yeni bir süreç başlatan nitelikte olacak. Hiç kimse mükemmel olmadığı gibi hiçbir kurum da mükemmel değildir ve hata yapabilirler. Dolayısıyla, Türk takımlarının spor hukuku ekseninde ve uluslararası arenada haklarını aramaktan kesinlikle kaçınmamalarını öneririm.''