Savcı, Aziz Yıldırım için yeniden yargılansın talebinde bulunmuştu. Mahkeme, "futbolda şike" davasında Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu sanıkların "yeniden yargılanma" ve "infazın durdurulması" talebini oy birliği ile reddetti.

Şike davasında 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan ve bu cezasının onanması ile yeniden cezaevine girmesi gündeme gelen Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın da arasında bulunduğu bazı sanıkların yargılanmanın yenilenmesi ve infazın durdurulması taleplerine ilişkin Cumhuriyet Savcısı Abdullah Mirza Coşkun tarafından hazırlanan 10 sayfalık görüş İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne ulaştı. Savcı Coşkun, aynı eylem nedeniyle bazı sanıklara daha az ceza verilirken bazı sanıklara maddi hataya düşülerek fazla ceza tayin edildiğini ve bu hükümlerin Yargıtay’ca onanarak kesinleştiğini belirtti. Savcı Coşkun bu nedenle onanarak kesinleşen maddi hataya dair hukuka aykırılığın giderilmesi yönelik yargılamanın yenilenmesi dışında başka bir yol bulunmadığına dikkat çekti. Savcı Coşkun Yıldırım’ın da arasında bulunduğu bazı sanıklar yönünden yargılamanın yenilemesini ve infazın ertelenmesini istedi Savcı Coşkun’un görüşünü bildirmesinin ardından dosyayı incelemeye alan İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi kararını önümüzdeki günlerde açıklayacak. Mahkeme eğer yeniden yargılama talebini reddederse Yıldırım ve diğer hükümlüler hakkında infaz işlemelerinin gerçekleştirilmesi için dosya infaz savcılığına gönderilecek.

“TEŞEBBÜSTEN BAHSEDİLMEMİŞ”

Aziz Yıldırım’ın da arasında bulunduğu bazı hükümlülerin yeniden yargılanma ve infazın durdurulmasına ilişkin taleplerine ilişkin görüşünü açıklayan İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi savcısı Abdullah Mirza Coşkun, mütalaasında şunlara yer verdi: 8 Mayıs 2011 Karabük-Fenerbahçe, 15 Mayıs 2011 Fenerbahçe- Ankaragücü, 25 Mayıs 2011 Sivasspor-Fenerbahçe maçlarında şike yapmak, 17 Nisan 2011 Trabzonspor-Bursaspor, 22 Nisan 2011 Eskişehirspor-Trabzonspor, 15 Mayıs 2011 Trabzonspor-İBB Spor maçlarında teşvik primi suçlarını işlediği sabit görülerek yerel mahkemece hüküm kurulmuş olup söz konusu hüküm Yargıtay’ca yukarıda sayılı müsabakalardan ilk üç maçtaki eylemler şike suçu(tamamlanmış suç) diğer müsabakalar bakımından teşvik primi vermek suçu olarak kabul edilmiş ve bu şekilde onanmıştır. Yerel mahkemenin onanan hükmünde Aziz Yıldırım hakkında suça yönelik eylemleri bakımından cezanın kişiselleştirilmesi ile hüküm kurulurken söz konusu şike suçları bakımından teşebbüsten bahsedilmemiştir.
Aziz Yıldırım’ın kurup yönettiği suç örgütüne suç işlediği kabul edilen Sami Dinç’in Eskişehirspor-Trabzonspor maçı bakımından ancak teşvik primi suçu söz konusu olabilecekken imkan bulunmayan şikeye teşebbüs suçundan hükümlendirildiği anlaşılmıştır.

“YILDIRIM’A HATALI OLARAK CEZA VERİLDİ”

8 Mayıs 2011 tarihli Karabükspor- Fenerbahçe maçında şike yapmak suçu bakımından Emnanuel Chınenye  Emenike hakkında dosya bakımından diğer tüm sanıklar birlikte iddianameye konu dava açıldı. Emenike’nin sorgusu yapılamadığından karar tarihinde dosyanın ayrıldı. Bilahare Karabükspor-Fenerbahçe maçındaki şike suçundan yargılandığı, beraat ettiği, söz konusu beraatinde kesinleştiği sabit olduğuna göre, Emenike’ye şike teklif eden kişi veya kişilerin eylemleri sabit bulunduğu taktirde ancak şikeye teşebbüs suçundan ceza verilebileceği halde yukarıda anlatılan şekilde Aziz Yıldırım hakkında hatalı olarak şike(tamamlanmış suç) suçundan eylem sabit görülüp cezaya konu edilmiş ve hüküm Yargıtay’ca onanıp kesinleşmiştir."

“YENİDEN YARGILAMANIN DIŞINDA BAŞKA YOL YOK”

Savcı Abdullah Mirza Coşkun mütalaasının devamında aynı maç üzerinden aynı örgütün amacı doğrultusunda işlendiği belirtilen şike, şikeye teşebbüs ve teşvik primi suçlarının faillerinin aynı eylem nitelendirmesi ile cezalandırılması gerektiğini belirtti. Ancak Şike davasında, bir sanığın eylemin şikeye teşebbüs olarak kabul edilirken, diğer sanığın eyleminin tamamlanmamış şike suçu olarak kabul edildiğini belirtti. Bir sanık hakkında şike-şikeye teşebbüs olarak kabul edilen eylemin, diğer sanık bakımından teşvik primi olarak kabul edilmesiyle aynı eylem bakımından bazı sanıklara indirim uygulandığına, diğer sanıklar hakkında ise tamamlanmış şike suçu kabul edilerek bu yolla fazla cezai hüküm kurulduğuna dikkat çekti. Sanıklar hakkında maddi hataya düşülerek fazla ceza tayin edildiğini kaydeden savcı Coşkun, maddi hataya dair hukuka aykırılığın giderilmesine yönelik yargılamanın yenilenmesi dışında başka bir yol bulunmadığını vurguladı.

“ANAYASANIN EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI”

Yerel mahkemece verilen hükmün Yargıtayca onandıktan sonra yürürlüğe giren ÖYM ve TMK 10’la yetkili mahkemelerin de kapatılmasını düzenleyen 6526 sayılı Yasa ile değiştirilen usul hükümleri uygulanacağına dikkat çeken savcı Coşkun, aynı eylemler nedeniyle ve aynı örgüt suçları bakımından yargılanan şahısların aynı usul hükümlerine göre yargılanması gerektiğini, aksi taktirde Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olacağını, bu nedenle yargılanmanın yenilenmesi istemlerinin kabule değer görülmesi gerektiğini ifade etti.

DİVAN KURULU ÜYESİ “RECEP ÖZCAN’IN TALEBİ REDDEDİLSİN”

Savcı Coşkun mütalaasının devamında davaya katılma ve Aziz Yıldırım hakkında kesinleşmiş mahkumiyetin infaz edilmesini talep eden Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Divan Kurulu üyesi Recep Özcan’ın talebinin ise, bu dosya konusu suçlar bakımından doğrudan suçtan zarar görme sıfatı bulunmadığından reddedilmesini istedi. Aziz Yıldırım’ın hükmünün infazının Recep Özcan tarafından talep edilmesine gerek olmadan mahkemenin görevi olduğuna dikkat çeken Savcı Coşkun,  “tarafımızdan bu konuda bir değerlendirme ve mütalaada bulunmamızın mümkün olmadığı belirlenmiştir” dedi.

“TRABZONSPOR’UN TALEBİNİ MAHKEME DEĞERLENDİRSİN”

Savcı Coşkun, Trabzonspor Kulübü Derneği, Trabzonspor Futbol İşletmeciliği A.Ş., Trabzonspor Sportif Yatırım ve  Ticaret A.Ş., Trabzonspor Ticari Ürünler Ticaret A.Ş. vekillerinin yargılamanın yenilenmesi ve infazın durdurulması yönünde hükümlülerin yapmış olduğu taleplerin reddine dair taleplerin de mahkemece değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

“17 KİŞİ YENİDEN YARGILANSIN”

Savcı Abdullah Mirza Coşkun, Aziz Yıldırım’ın da arasında bulunduğu 17 kişi hakkında yargılanmanın yenilenmesini yine bu 17 kişiden Yıldırım’ın da arasında bulunduğu 6 kişi hakkında da infazın durdurulmasını talep etti.

MAHKEME KARARINI AÇIKLADI

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Aziz Yıldırım hakkında kararını açıkladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, "futbolda şike" davasında Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu sanıkların "yeniden yargılanma" ve "infazın durdurulması" talebini kabul ederken, "kumpas kurulduğuna" ve "tutanaklarda sahtecilik" yapıldığı iddiasıyla yapılan "yeniden yargılanma" talebini ise reddetti.


Fenerbahçe: UEFA ile görüştük

13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği karar sonrasında sarı lacivertli camiadan ilk açıklama basın sözcüsü Mahmut Uslu'dan geldi.

Hürriyet.com.tr'den Ahmet Erccanlar'ın haberine göre Mahmut Uslu'nun açıklamaları şöyle:

 "Çok Heyecanlı ve güzel bir gün. Türk adaletine ve yargısına teşekkür ederiz. Sayın Başkan içeri girdiği ilk günden beri biz şike yapmadık demesine rağmen maalesef karar alınmıştı. Bunun anlamı şu; Biz adaletli bir şekilde yargılanmak istiyoruz. Biz af istemedik. Fenerbahçe camiası adaletli bir yargı önünde yargılanacak. Bu değişiklikler sadece Fenerbahçe Başkanı ve diğerleri için değil Balyoz diğer davaların da yargılaması için örnek olacaktır.

"TÜRK HALKININ YÜZDE 80'İ..."

Başka bir kulübün işleri olmadan buna müdahale etmeleri, bazı televizyonlar 10 dakika okudukları metinleri anlamadan sanki yargılama yokmuş gibi yazmaları bizim önümüzde daha çok yolumuz olduğunu gösterdi. 3 Temmuz’da ben yoktum. Sayın Başkanın arkasında dimdik duran Fenerbahçe camiasını kutlamak istiyorum. Her babayiğitin harcı değildir yaptıkları. Türk halkının yüzde 80’i bunun haksız bir dava olduğuna inanıyor. Onların da rızası ile biz adaletin yerine gelmesi için çalışacağız."

"BAŞKAN'IN TALİMATI İLE UEFA İLE GÖRÜŞTÜK"

İlk defa açıklıyorum. Başkanın talimatı ile UEFA ile görüştük. UEFA bize dosya kapandı dediği için bir ceza gelmeyeceğini söyledik. UEFA bunu açıklamamız için bizden söz almıştık. Biz mahkemeye gideceğiz dedik. 'Biz bir şey yapamayız' dediler. 'Polis raporu vardır' dediler. Biz de polisin neler yaptığını anlattık. 'Peki yeniden yargılama olursa ne olacak' dedik. Şaşkınlıkla baktılar…

Böyle bir şey akıllarından bile geçmiyordu. Bazı kurumların Türkiye’yi satması ile gerçekleşti bu durum. Bir sürü takım gidemiyor. Yazık değil mi Türk futboluna? Bu karar Türk futbolunun önünü açacak. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir karar yoktur, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir yargılama yoktur…

Yargıya bir kez daha inanmaya mecbur olduğumuzu gösterdik. Adalete Fener Yak demiştik. İnşallah adalete Fener yakmaya devam edeceğiz…"