Adnan Polat, sarı-kırmızılı futbolcuların son dönemde saha içinde darbeye bağlı yaşadığı sakatlıklarla ilgili Galatasaray Televizyonu'na önemli açıklamalar yaptı.

Jo, Caner, Ufuk, Hakan ve Mehmet Topal'ın son dönemde darbeye bağlı sakatlıklar yaşadığı hatırlatılarak, ''Galatasaray, futbolun marka değerine destek veren 1 numaralı kulüp durumundayken, son dönemde bu şekilde oynanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusu üzerine başkan Polat, şunları kaydetti:

''Marka değeri son yıllarda ortaya çıkan bir kavram. İşin ekonomik boyutu açısından futbol endüstrisinde marka değeri çok büyük önem taşıyor. Bunun için kurumlar milyarlarca dolarlık taahhütlerin altına giriyor. Digitürk'ün son ihalesinde toplam maliyet 3 milyar doların üzerinde. Bu rakamların yatırımını yapan kurum ve kuruluşların bunları geri alabilmeleri, ödeyebilmeleri, kazanç sağlayabilmeleri için yatırım yaptıkları ürünün kalitesinin ve marka değerinin artması lazım. Bunu yapan da futbolcuların kendisi.

Ben son 3-4 yıldır 'anti futbol' diye bir kavram çıkardım ortaya. Bu konuyla ilgili gerek Futbol Federasyonu'yla, gerekse Kulüpler Birliği'yle bunlar hep görüşüldü. Herkes hemfikir. Saha içinde vakit geçirmeler, kötü zeminde futbol oynanması, saha içi yönetimi, tribünlerdeki taşkınlıklar, bunlar hep marka değerine olumlu veya olumsuz yönde etkide bulunacak faktörler. Bunlardan en önemlilerinden biri de futbolcuların kendisi. Taraftarın statlara gelmesi, televizyon başına oturması ya da Digitürk gibi kanallara üye olabilmesi için ortada iyi bir şovun olması lazım. Bunu da yaratacak olanlar futbolculardır. Bu futbolcuların içinde de yüksek yeteneği olan, 'yıldız' diye tanımladığımız, milli futbolcu seviyesine kadar ulaşmış olan futbolcuların diğer futbolculardan bu farklılıkları vardır. Daha fazla ücret almalarının nedeni yetenekleri ve diğer özellikleridir. Bu tür futbolcular rakipleri tarafından, o konumda olmayan futbolcular tarafından kıskanılan futbolculardır. Bu tür futbolcular genellikle büyük takımlarda bulunmaktadır. Mütevazı takımlarda sıyrılanlar da büyük takımlar tarafından transfer edilmektedir.''

Bu tür yetenekli futbolcuları durdurmak için daha az yetenekli futbolcuların uyguladıkları yöntemin fiziksel olarak yıldırmak ve yıpratmak olduğunu belirten Polat, ''Tamamıyla tekmeyle ve yumrukla fiziksel şiddet uygulayarak bunları durdurmaya çalışıyorlar'' dedi.

''BU HEPİMİZİN SORUNU''
Kendi takımı ve rakiplerinin son 3 maçını bu gözle bakarak izlediğine vurgu yapan Adnan Polat, şu ifadeleri kullandı:

''Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor'un maçlarını izledim. Bu hepimizin sorunu. Şunu görüyorum ki saha içinde, tabir çok hoşuma gitmese de, 'kasap' diye taraftar tarafından adlandırılan futbolcular çok vicdansızca yıldız futbolcuları tekmeleyerek durdurmaya çalışıyorlar. Sonuç olarak da ciddi sakatlıklar çıkıyor. Bu tür oyuncuların sakatlanması, belli süreler forma giyememesi hem futbolun marka değerine olumsuz etki yapıyor hem de bizi milli takımlar bazında da sıkıntıya sokuyor.

Galatasaray'ın en son maçına baktığımızda daha yeni transfer ettiğimiz Jo'da, aldığı tekme nedeniyle adale yırtığı meydana geldiği ve en az 3 hafta sahalardan uzak kalacak olması, şu an sakatlığı olan Hakan Balta'nın yine darbeyle sakatlanması, Mehmet Topal'ın ve hatta yine son Antalyaspor maçında kaleci Ufuk'un bile tekmelerle sakatlandığını görüyoruz. Dos Santos da aynı şekilde bir darbe aldı ama neyse ki sakatlanmadı.''

''BÜTÜN GÖREV FUTBOL FEDERASYONU'NA DÜŞÜYOR''

Böyle bir ortamın içinde kendisinin yapabileceği fazla bir şey olmadığına dikkati çeken Adnan Polat, ''Burada bütün görev Futbol Federasyonu'na düşüyor. Bu konuda Mahmut Özgener federasyonunun çok hassas davrandığını biliyorum. Ben buradan Merkez Hakem Komitesi Başkanından ve kurul üyelerinden, maçları yöneten hakemlerimizden bu konulara taviz vermemelerini, daha dikkatli olmaları gerektiğini, saha içindeki kasaplara gerekli cezayı vermelerini talep ediyorum. İnşallah bu mesajım yerine gider'' diye konuştu.

Bunun sadece Galatasaray'ın sorunu olmadığını vurgulayan başkan Polat, ''Tüm takımlarda yıldız futbolcular var. Bu tüm kulüplerin sorunu. Ellerindeki önemli yıldızlarının kaybolması ekonomik, psikolojik ve sosyal olarak da büyük bir yıkım getirmesine neden oluyor. Hakemlerimizin bu konuda dikkatli olmalarını, bu tür futbolcu diye geçinenlere taviz vermemeleri gerektiğini ve gerekli cezayı vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu anlamda onlara da buradan bir çağrıda bulunuyorum'' ifadelerini kullandı.

''HAKEMLERİN TAVİZ VERMEMESİ GEREK''
Adnan Polat, ''Sizce bunun için neler yapılabilir? Bir yaptırım söz konusu olabilir mi Futbol Federasyonu açısından? Ya da hakemlerin ve federasyonun biraz daha dikkatli olması gerekiyor demek yeterli midir?'' şeklindeki soru üzerine de şunları kaydetti:

''Merkez Hakem Kurulu federasyona bağlı, hakemlerimiz de Merkez Hakem Kurulu'na bağlı. Bu hiyerarşik düzen içerisinde gerekli önlemlerin alındığını düşünüyorum. Özellikle hakemler bu konuda saha içindeki agresif futbolcuların, şiddete meyilli futbolcuların önüne geçecek, bunlara taviz vermeyecek ve gerekli cezayı verecek. Sarı kartsa sarı, kırmızı kartsa kırmızı. Bunlarda tereddüt göstermeyecek. Tamam, futbol erkek oyunu diyorlar, sert oyun diyorlar ama bu sertliğin topa olması lazım, futbolculara olmaması lazım. Bunun tedbirini hakemlerimiz bu şekilde algılarlarsa bence tedbirini alabilecek tecrübeye ve kapasiteye sahipler. Bizim de beklentimiz bu yönde.''

''RIJKAARD ALTERNATİF ÇIKARACAKTIR''
Antalyaspor maçında sakatlanarak yaklaşık 3 hafta sahalardan uzak kalacağı açıklanan Jo'nun yokluğunun forvette Galatasaray'ı nasıl etkileyeceği şeklindeki bir soruya ise Adnan Polat, şu yanıtı verdi:

''Tabii ki Frank Rijkaard'ın meselesi, alternatif çıkaracaktır. Galatasaray alternatifsiz kalmaz, muhakkak santrfor ve oyun sisteminde bir değişiklik yaparak Galatasaray forvetini yine kuracaktır. Kullanabileceği isimleri ben telaffuz etmek istemiyorum. Frank Rijkaard gibi önemli bir teknik adamın bu konuda çözüm üreteceğine inanıyorum.''

''ANTİ FUTBOLA KESİNLİKLE TAVİZ VERİLMESİN''
Adnan Polat, Galatasaray Televizyonu'na yaptığı açıklamada daha sonra şu ifadeleri kullandı:

''Fakat baktığınız zaman Galatasaray'ın 5 tane futbolcusu yok. Takımdaki 6 futbolcunun yanına başka birisi geliyor ve bunların bir arada oynaması için süreç gerekiyor. Çünkü bunların çoğu yeni transfer. Aynı zaman da şubat ayı bizim için çok zor bir ay, çünkü hem ligde hem Avrupa'da hem de Türkiye Kupası'nda çok zor maçlar, yani ateşten gömleğin olduğu bir ay yaşayacağız. Hem Şubat'ta hem de Mart'ta alacağımız sonuçlar lige ve diğer kulvarlara da yansıyacak. Zor bir ay olacak ama ben diğer oyuncuların bu açığı kapatacağını düşünüyorum. Yeter ki mücadeleyi sahaya yansıtabilsinler.

Ama buradaki tek şartım, federasyonumuz ve ilgili organları anti futbola kesinlikle taviz vermesinler. Biz eğer Avrupa kupalarında, Dünya kupalarında bir yere gelmek istiyorsak, yıldız futbolcularımızla geleceğiz. Onların saha içinde korunması lazım. Dileğim, bu mesaj yerini bulur ve gerekli tedbirler alınır.''