Maçlarda yaşanan çirkin manzaralar, güvenlik önlemleri ve cezaların yetersiz kaldığını da gösterdi. Gençlik ve Spor Bakanlığı ise olayların önlenmesi için suça karışanların en az 3 ay süreyle hapis yatması gerektiğine vurgu yaptı.

Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin ardından 19 yaşındaki Burak Yıldırım isimli Sarı-Lacivertli taraftar bıçaklanarak öldürüldü. Katil zanlısı Yusuf Ortak yakalandı. Bu üzücü olay futbolda şiddet ve ceza konusunu yeniden gündeme getirdi.
 
Sadece geçtiğimiz hafta sonu futbol sahalarında çok sayıda istenmeyen olay yaşandı. Derbinin gerginliği İstanbul dışındaki illere uzandı. Fenerbahçe ile Galatasaraylı taraftarların küfürleşme ve kavgalarının daha ileri boyutlara taşınmasını emniyet güçleri engelledi. Beşiktaş’ın İnönü Stadı’na veda ettiği tarihi maçın öncesinde polisle alkolün dozunu kaçıran fanatikler çatıştı. Göztepe’nin Tavşanlı’ya yenilerek ligden düştüğü karşılaşma sonunda stat adeta savaş alanına döndü. Amatör karşılaşmalardan bile olay haberleri geldi.
 
Burak Yıldırım’ın katil zanlısı Yusuf Ortak, adli makamlara sevk edildi. Cezası henüz netleşmedi ancak Türkiye’de cinayet dışındaki suçlarda verilen cezaların caydırıcılığının bulunmaması da yeni bir tartışma başlattı. Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), Süper Lig ve PTT 1. Lig’de oynanan maçların ardından şiddetin haritasını çıkardı. Buna göre son bir yılda Türkiye genelinde başta yeşil sahalar olmak üzere spor müsabakalarında yüzlerce olay rapor edildi. 4 bin taraftar hakkında adli işlem yapıldı. Şüphelilerden 2 binine sahalara girme yasağı getirildi. Hazırlanan verilerde şiddete karışan kişilere uygulanan cezai yaptırımların az olduğuna da dikkat çekildi.
 
‘SAVCILAR YASAYI DİKKATE ALSIN’           
 
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın aktardığı bilgiler doğrultusunda önceliğin savcılara düştüğü belirtildi. Şiddet olaylarına karışanların emniyet tarafından tespit edilip mahkemeye gönderildiği ama bu şahısların serbest kaldığı kaydedildi. Bakanlık, asıl sıkıntının da bu noktada başladığını hatırlattı. 6222 sayılı yasaya göre 3 ila 6 ay ceza alması gereken fanatiklerin savcıların uygulamayı tam olarak hayata geçirmemesi nedeniyle elini kolunu sallayarak evine gittiği ve bu tür davranışları tekrarladığı bildirildi. Yapılması gerekenler ise şöyle sıralandı: Acilen elektronik bilet sistemine geçilerek hangi bileti kimin aldığının bilinmesi, kameralı güvenlik sistemiyle holiganların daha gişede tanınması, yasağı bulunan taraftarların maç saatinde emniyete gidip imza vermesinin sağlanması.
 
Ayrıca Futbol Federasyonu’na da (TFF) bu konuda önemli görevler düştüğü ifade edildi. Kulüp yöneticilerinin elektronik bilet ve kamera güvenlik sistemine sıcak bakmamalarının önlemleri sekteye uğrattığı, TFF’nin ise geçtiğimiz sezon başında sözünü verdiği güvenlik uygulamalarını henüz devreye sokamadığının altı çizildi.
 
SPORDA ŞİDDETE ORTAK ÇÖZÜM İSTEĞİ
 
Yöneticilerin kışkırtıcı beyanlardan kaçınması gerekir
 
Futbol sahalarında yaşanan olayların çözülmesi bir işbirliği sürecidir. Yöneticilerin maçlardan önce kışkırtıcı beyanlardan özenle kaçınması gerekir. Eğer bu asayiş olayları sonlandırılacaksa, taraftar, futbolcu, yönetici, polis, güvenlik birimleri ve ilgili tüm sektörler birlikte hareket etme mecburiyetindedir. Kanun, sadece kulüplere, bakanlığa, polise ve yargıya görevler vermemektedir; taraftara, taraftar derneklerine, aynı zamanda spor programcılarına, yazarlara, yayıncılara, yönetmenlere, herkese ve her kesime net görevler yüklemektedir. Suat Kılıç (Gençlik ve Spor Bakanı)
 
‘Ben yapmadım’ demek bizi temize çıkarmaz
 
Bir gencimizi yitirdik. Suçu: Rakip takımı sevmesi. Herkes benim tuttuğum takımı sevemeyeceğine göre Burak Yıldırım’ın “suçunu paylaşan” kabaca 76 milyon sporsever daha var Türkiye’de. Sadece sporsever oldukları için sevmemiz gereken 76 milyon. Maalesef Türk sporu bir kez daha saldırıya uğradı. ‘Ben yapmadım, o yaptı’ edebiyatı hiçbirimizi temize çıkarmaz. Onu düştüğü yeren çıkarmak bizim sorumluluğumuzda. Tek yapacağımız “bu” olmadığımızı her davranışımızla kanıtlamak. Ünal Aysal (Galatasaray Başkanı)

 
HEP BERABER TERTEMİZ BİR SAYFA AÇALIM

 
Çözüm yasa ile olmuyor. Para ve hapis cezalarını artırmak lazım. Spor savcısı atanacak, yok. Statta veya salonda meydana gelen olayın sorumlusu yönetici. Bize böyle bir sorumluluk getirirsen nasıl kontrol edeceğim taraftarın nabzını? Eğer önlenemiyor ise boşluk var demektir, oturup hepimizin, bütün kulüplerin hep beraber bunu çözmemiz lazım. Hep beraber yeni bir sayfa açalım, tertemiz. Aksi takdirde spor zevki kalmıyor. Şiddet ve düzensizliğin önlenmesi için kulüpler Aziz Yıldırım’ın önderliğinde bir araya gelmeli. Talat Yılmaz (Fenerbahçe Genel Sekreteri)
 
Futbolun bir oyun olduğu unutulmasın
 
Bu oyuna saygı göstermek lazım. Bunun bu hale gelmesinde, yöneticilerin verdiği mesajlar, basının yanlış algılaması, yönlendirmesi ve bunun içinde rol alan oyuncular önemli. Biz gençliğimizde sadece birbirimizi kızdırırdık. Şimdi olay çok farklı boyuta gitti. Ben de eleştirildiğim zaman çocuklarıma, ‘okulda dikkat edin’ diyorum. Çünkü algı çok farklı oluşabiliyor. Lütfen siz de bugünden itibaren başlayarak bunun bir oyun olduğunu hiçbir zaman unutmayın. Abdullah Avcı (A Milli Takım Teknik Direktörü)
 
Şiddetin önlenmesi için çıkarılan yasaya güven yok
 
Sporda şiddetin önlenmesine ilişkin yasaya güven tamamen kalktı. Şike operasyonu ile gündeme gelen ve daha sonra değiştirilen bu yasaya hem toplum hem de hukukçular güven duymuyor. Hatta şöyle diyebilirim, yasa uygulayıcıların yani savcı ve hakimlerin de kafası karışmış durumda. Şu anki şiddet yasası ile futbolun iç aktörleri tahrik edici tavırlarını sürdürecek, saha dışında da şiddet olayları yaşanmaya devam edecektir. Cezaların tatmin edici düzeye yükseltilmesi gerekmektedir. Avukat Şekip Hardal (Spor hukukçusu)