Trabzonspor hukuk Kurulu, Kazakistan'ın Astana kentinde gerçekleştirilen UEFA Genel Kurulu'nda yapılan açıklamalarla ilgili açıklama yaptı.

"VİCDAN SAHİPLERİ ÖRGÜTTEN DEĞİL AHLAKTAN YANA OLMALI"

Trabzonspor'un internet sitesinde yer alan açıklamada şu görüşlere yer verildi:

"2010-2011 futbol sezonunda gerçekleştirilen şike ve teşvik eylemleri, ahlakla bağdaşan ve ahlaklı insanların tenezzül edecekleri hareketler değildir. Bu eylemleri gerçekleştiren şahıslar, İstanbul 16'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay tarafından, 'suç örgütü' olarak adlandırılmıştır. Temiz futbol isteyen futbolseverler, bu suç örgütüne karşı mücadele etmektedir. Kendini destekleyecek yandaşlar aramak, bulmak ve bunları kendine tabi kılmak için türlü yollar uygulamak bir suç örgütünün olağan faaliyetleri arasındadır. Ahlaktan, doğruluktan ve adaletten yana tavır koyan basın mensuplarından bir kısmının işlerini kaybettikleri ve türlü maddi baskılara maruz kaldıkları, iletişim tespit tutanaklarında örnekleri görülen ve şike sürecinde yaşanan hadiselerdir. Milyonlarca futbolseverin adalet beklediği bir süreçte, vicdan sahipleri tercihini şike yapan bir örgütten yana değil ahlaktan yana kullanmalı."

"YAPILMAYAN AÇIKLAMALARI YAPILMIŞ GİBİ GÖSTERMEK BASIN AHLAKIYLA BAĞDAŞMAMAKTADIR"

Yapıldığı iddia edilen açıklamaların aslında yapılmadığının vurgulandığı açıklamada daha sonra şu görüşlere yer verildi:

"UEFA Genel Kurulu öncesi ve sonrasında yetkililerce yapılmayan açıklamaları yapılmış gibi göstermek, yapılan açıklamalardan olmadık anlamlar çıkarmak, basın ahlakıyla bağdaşmamaktadır. Doğruyu yazmak ve dürüst olmak esastır. Maddi kayıplar telafi edilebilir, fakat ahlak ve haysiyet kaybının telafisi mümkün değildir. Oysa ki; şike gölgesindeki futbolu izlemeye mahküm edilen futbol severler gibi, baskı altındaki basın emekçilerimizin de zincirlerinden başka kaybedecekleri hiç bir şeyleri yoktur."

"ŞİKE SÜRECİ DEVAM ETMEKTEDİR"

Şike eylemlerinin Süper Ligi'nde gerçekleştiğini, şikeye ceza verme yetkisinin ilk olarak Futbol Federasyonu'nun yetki alanındadır. Kovuşturma federasyon tarafından yapılmazsa, bu durumda konu UEFA ve FIFA'nın yetki alanına girmektedir. Fenerbahçe, şike yapmış olmasına rağmen gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu içindir ki, UEFA Disiplin Komitesi tarafından UEFA turnuvalarından 2 yıl men edilmiştir. Görünen o ki, ulusal ligdeki şike, erk sahipleri ve yetkililer tarafından ülkemizdeki sahalara yansıtılmasa dahi (!), Avrupa'daki sahalara yansımış ve UEFA tarafından ceza tatbik edilmiştir."

"UEFA önündeki dosyanın, UEFA Disiplin Talimatı'nın 46'ıncı maddesi çerçevesinde tekrar değerlendirmeye alınarak ek ceza tatbik edilmesi de mümkündür. Zira, Yargıtay tarafından onanan ceza mahkemesi dosyasında, UEFA ceza kararında değinilmemiş olan ve teşvik verildiği tespit edilen Manisaspor-Trabzonspor maçı gibi, UEFA için önem arz edecek başka deliller de bulunmaktadır. Kaldı ki, UEFA, kişilerle ilgili futboldan men cezalarını henüz vermemiş olup, bahsi geçen şahıslarla ilgili cezalar önümüzdeki dönemde verilecektir."

"ŞİKE YAPANLARA CEZA VERİLMEDEN KONU KAPANMAYACAKTIR"

Şike davasının gerekli cezalar verilmeden asla kapanmayacağının da belirtildiği açıklama şu şekilde tamamlandı:

"Şike yapan suç örgütü ile onun medya ve iş dünyasındaki yandaşlarının, gerçek dışı haberler üreterek, şikeye karşı mücadele eden milyonlara umutsuzluk aşılayıp, konunun üzerini kapatmak amacında oldukları aşikardır. Unutulmamalıdır ki, Türkiye Süper Ligi'nde şike yapan kulüplere ceza verilmeden, şike konusu kapanmayacaktır. UEFA'nın 'Şike var' diyerek ceza verdiği bir durumda, ulusal federasyonun 'Şike yok' dediği ve konunun UEFA tarafından üstünün kapatıldığı bir örnek yoktur. UEFA'nın şikeye ve şike yapan kulüplere bakışı, 11 maddelik son kararında çok net görülmektedir. Ancak UEFA Başkanı Michel Platini ve Gianni Infantino'nun açıklamalarını büyük bir iştah ile gazetelerinde geniş yer veren medya kuruluşları, UEFA kongresinde alınan 11 maddelik karara sütunlarında yer vermediler. Bu tablo bile basın ahlakının yok edilme çabasından başka bir şey değildir. Konu, temiz futbol ve adalet beklentisi içerisinde olanlar ve Trabzonspor Kulübü tarafından yakinen takip edilmektedir."