İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından hazırlanan 7 sayfalık gerekçeli kararda, müşteki Fatih Terim ile sanık Ünal Aysal arasındaki mesajlaşmanın içeriğinin inkar edilmediği, bu iletilerin kendilerine ait telefonlar aracılığıyla müşteki Terim ile sanık Aysal arasında yapıldığı konusunda bir tartışma olmadığı kaydedildi.


"KÜTAHYALI VEREN KİŞİNİN İSMİNİ AÇIKLAMADI"
Tartışmanın söz konusu mesaj görüntülerinin Rasim Ozan Kütahyalı'ya kimin tarafından verildiği konusunda yapıldığı ifade edilen gerekçeli kararda, Kütahyalı'nın kendisine bu mesaj görüntülerini veren kişinin ismini açıklamadığı, açıklamak istemediği belirtildi.


"SIZDIRMADI HOCAM BEN İSTEDİM, SIZDIRMA YOK" 
Programa ait görüntü çözümlerini içeren bilirkişi raporlarına da atıf yapılan gerekçeli kararda, Ahmet Çakar'ın "Burada şunu tartışıyoruz, Ünal Aysal bunu Rasim'e sızdırmış" demesi üzerine Kütahyalı "Sızdırmadı hocam ben istedim, sızdırma yok" dediği, bu diyalogdan mesaj görüntülerinin Ünal Aysal tarafından sanık Kütahyalı'nın talebi üzerine verildiğinin anlaşıldığı kaydedildi.


"ŞİKAYETİNİN OLMADIĞI İFADE EDİLDİ"
Gerekçeli kararda, sanık Ünal Aysal mahkemedeki ifadesinde cep telefonunun çalındığı veya kaybolduğu, veya işyerindeki masasının çekmecesine bıraktığında bir başkası tarafından alınıp incelendiğine ilişkin beyanını içeren bir şikayetinin olmadığı ifade edildi.


"MESAJ BÖLÜMÜNÜN FOTOĞRAFI ÇEKİLMEK SÜRETİYLE ELDE EDİLDİ" 
Sanık Kütahyalı'nın televizyon programında A4 kağıdına basılı olarak yayınladığı mesaj görüntülerinde müşteki Fatih Terim'in cep telefonu numarasının yazılı olduğu ifade edilen gerekçeli kararda, Ünal Aysal'ın mesajlarının da yeşil renkli olarak basılı olduğu, dolayısıyla bu mesaj görüntüsünün sanık Ünal Aysal'ın cep telefonunun mesaj bölümünün fotoğrafı çekilmek suretiyle elde edildiği anlaşıldığı kaydedildi. Sanık Ünal Aysal, başkanlığını yaptığı Galatasaray Kulübü'nün teknik direktörlüğünden ayrılıp milli takım direktörlüğüne geçen Fatih Terim arasındaki kamuoyu nezdinde merak uyandıran ilişkileri ve kendisinin gerekli çabayı gösterdiğini kanıtlamaya yönelik mesajları sanık Kütahyalı'nın bir televizyon kanalında program yaptığını bilerek verdiğinde bu mesajlarında yayınlayacağını da bilebilecek durumda olduğunun altı çizildi. Sanıklar Ünal Aysal ve Rasim Ozan Kütahyalı'nın, Fatih Terim'e ait haberleşmenin gizliliğini başından beri ihlal etme kastı ile davrandıkları ve eylem birlikteliklerinin bulunduğu yargısına varıldığı vurgulandı.


"HUKUKA AYKIRI OLARAK İFŞA ETTİLER"
Sanık Ünal Aysal kendisi ile yapılan haberleşmenin içeriğini müştekinin rızası olmaksızın hukuka aykırı olarak ifşa ettiği belirtilen gerekçeli kararda, sanık Rasim Ozan Kütahyalı ise Ünal Aysal ile Fatih Terim arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa ettiği ifade edildi.


DAVANIN GEÇMİŞİ
31 Mayıs'ta İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya sanıklar katılmamıştı. Duruşmada şikayetçi Fatih Terim'i ise avukatı Rezan Epözdemir temsil etmişti. Davayı karara bağlayan mahkeme, Rasim Ozan Kütahyalı'yı "Haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçundan 2 yıl hapis ve "Hakaret" suçundan Rasim Ozan Kütahyalı hakkında günlüğü 50 TL'den 9 bin 150 TL adli para cezasına çarptırılmıştı. Mahkeme, Ünsal Aysal'ı da "Haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçundan 10 ay hapis cezasına çarptırmış, Aysal'ın yargılama sürecinde pişmanlık gösterdiği gerekçesiyle hapis cezasını ertelemişti.