Ankara Barosu’ndan yapılan açıklamada, “20 Mart’ı 21 Mart’a bağlayan gecenin geç saatlerinde, Bilgi Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından, 'twitter.com' isimli internet sitesi hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 20 Mart 2014 tarihli kararı ile çeşitli mahkeme kararları gerekçe gösterilerek koruma tedbiri verildiğinden bahisle verilen kararla Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan milyonlarca kullanıcının 'twitter.com' sitesine erişimi engellenmiş bulunmaktadır.” denildi.

>> TBB: KARAR YOK HÜKMÜNDEDİR

Baro kararın, hukuk devleti ilkelerine, haberleşme özgürlüğüne, demokrasinin özüne ilişkin olan halkın gerçekleri öğrenme hakkını ve nihayetinde iletişim yoluyla kamunun denetlenebilir olması ilkelerini yerle bir eden, çağdışı bir anlayışın tezahürü olduğunu belirtti.

Barodan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “İşin esasında engelleme kararına baktığımızda, birkaç mahkeme tarafından sadece birkaç kullanıcının hesabının engellenmesi ve iletişiminin engellenmesi noktasında verilmiş karar 12 milyon Twitter kullanıcısını etkileyecek şekilde uygulanmıştır. Bu çerçevede, Ankara Barosu olarak derhal Bilgi Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na kararın kaldırılması talebi ile başvuru yapılmış ve kendisini TMK 10 maddeye göre (ki kaldırılmış bir maddedir) yetkili sayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın koruma tedbiri kararına karşı da İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ne müracaatımız yapılmıştır.”

>> Ümit Kocasakal: Hukukun da kökünü kazıdılar

ANKARA BAROSU

 

“Twitter.com” İnternet Sitesine Erişimin Engellenmesi Anayasaya aykırıdır

 

20 Mart’ı 21 Mart’a bağlayan gecenin geç saatlerinde, Bilgi Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından, “twitter.com” isimli internet sitesi hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 20.03.2014 tarihli kararı ile çeşitli mahkeme kararları gerekçe gösterilerek KORUMA TEDBİRİ verildiğinden bahisle verilen kararla Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan milyonlarca kullanıcının “twitter.com” sitesine erişimi engellenmiş bulunmaktadır.

Bu karar, hukuk devleti ilkelerine, haberleşme özgürlüğü, demokrasinin özüne ilişkin olan halkın gerçekleri öğrenme hakkı ve nihayetinde iletişim yoluyla kamunun denetlenebilir olması ilkelerini yerle bir eden,  çağdışı bir anlayışın tezahürüdür.

İşin esasında engelleme kararına baktığımızda, birkaç mahkeme tarafından sadece birkaç kullanıcının hesabının engellenmesi ve iletişiminin engellenmesi noktasında verilmiş karar 12 milyon Twitter kullanıcısını etkileyecek şekilde uygulanmıştır.

“Kişilik haklarının korunması” ve “özel hayatın gizliliğinin korunması” gerekçeleriyle dahi olsa, kanun koyucunun bir internet sitesine erişimin tümüyle engellenmesi AHİM kararları ile T.C. Anayasası’na aykırıdır.

Anayasa’nın “Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti” başlıklı 26. maddesinde;

“Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar…”

Anayasanın 26. Maddesi, koruma kapsamında aldığı anayasal özgürlüğün sınırlarını çizerken, 3. Fırkasında “sınırlamanın sınırını” da çizmiş ve yayma hakkının tümüyle engellenmemesi gerektiğini belirtmiştir.

Nitekim bu maddede belirtilen esaslar dışında, temel hak ve özgürlüklere getirilecek her türlü sınırlamanın, Anayasa’nın 13. maddesinde belirtilen “demokratik tolum düzeninin gereklerine uygun” ve “ölçülü” olması gerektiği açıktır. Uyuşmazlık konusu uygulamanın, bu ölçütler açısından da sorunlu olduğu kolaylıkla görülebilmektedir.

Nitekim 2012 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de Ahmet Yıldırım v. Türkiye kararında benzer bir konuya temas etmiş ve 5651 sayılı 8. maddesinin uygulanmasından kaynaklanan müdahalenin Sözleşme’nin “öngörülebilirlik” şartını karşılamada başarısız olduğuna ve demokratik bir toplumda hukuk devleti sayesinde sahip olduğu korumanın sağlanamadığına değinerek, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesinde güvence altına alınan “ifade özgürlüğü”nün ihlâl edildiğine hükmetmiştir.

Bu çerçevede, Ankara Barosu olarak derhal Bilgi Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na kararın kaldırılması talebi ile başvuru yapılmış ve kendisini TMK 10 maddeye göre (ki kaldırılmış bir maddedir) yetkili sayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının koruma tedbiri kararına karşı da İstanbul Ağır Ceza Mahkemesine müracaatımız yapılmıştır.

 

Avukat Sema Aksoy

Ankara Barosu Başkanı

 

 

DİLEKÇE METNİ:

 

Sayı: 11-117-HM/    21.03.2014

 

 

BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU BAŞKANLIĞI’NA

 

Başbakanlık Basın Müşavirliği’nin 20.03.2014 tarihli açıklaması ile “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bazı linklerin kaldırılmasına ilişkin mahkemelerden çıkarmış oldukları kararların uygulanması konusunda Twitter yetkililerinin duyarsız kaldıkları bir sürecin söz konusu olduğu, bu süreç zarfında mahkeme kararları doğrultusunda Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın gerekli girişimlerde bulunduğu, ancak Twitter yetkililerinin bu taleplere duyarsız kaldığı,   vatandaşların mağduriyetini gidermek için teknik olarak, Twitter'e erişimin engellenmesinden başka çare kalmayabileceği” şeklindeki açıklamanın ardındanTelekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından Twitter adlı sosyal paylaşım sitesine erişim engellenmiştir.

Açıklamanın hemen ardından Twitter’a  erişimin engellenmesine gerekçe olarak İstanbul Anadolu 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 03/02/2014 tarihli 2011/795 sayılı kararı, İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 18/03/2014 tarihli ve 2014/1181 sayılı kararı ile Samsun 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 04/03/2014 tarih ve 2014/223 sayılı kararları gösterilmiştir. Anılan mahkeme kararları Twitter’ın bütününe değil, sadece belli kullanıcılar için bazı linklerin erişiminin engellenmesine ilişkin olmasına rağmen Başbakanlık talimatı ile tüm kullanıcılar için erişim engellenmiştir.

5651 sayılı Kanunda yapılan değişiklik ile belli teknik altyapının devreye girmesinden sonra bu mahkeme kararlarının uygulanması söz konusu olacaktır. Anayasanın ilgili maddeleri ve bu yasal düzenleme dikkate alınmaksızın verilen karar hukuk dışı bir uygulamadır, demokrasiye darbedir. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından verilen bu karar, kamu görevlilerinin ve T.C. Anayasası tarafından güvence altına alınan düşünce, ifade hak ve özgürlüklerinin yasayla değil, talimatla engellendiğinin kanıtıdır.

Temel hak ve özgürlükler arasında bulunan ve Anayasa’nın 22. maddesi ilegüvence altına alınan haberleşme özgürlüğünün kısıtlanması anlamına gelen hukuk dışı bu karar, Türkiye’de 12 milyon twitter  kullanıcısının ve aynı zamanda bir twitter kullanıcısı olan Ankara Barosu Başkanlığı’nın haberleşme özgürlüğünün kısıtlanması anlamına gelmektedir.

Özgürlüğü engellenen milyonlarca twitter kullanıcısının her birinin olduğu gibi Twitter kullanıcısı durumunda bulunan Ankara Barosu olarak da, kararı kaldırmayan kamu görevlileri hakkında idari, mali ve cezai sorumluluk yoluna gidileceğini ve Ankara Barosu’nun konunun takipçisi olacağını belirtiriz.

Yasal dayanaktan yoksun ve yok hükmünde olan bu kararı uygulayarak twitter erişimini tüm ülkede yasaklayan bu kararın derhal kaldırılarak Twitter’a erişimin sağlanmasını talep ediyoruz.


Saygılarımızla.