Apple'ın yan sanayi tamir ettirilen iPhone'ları tamamıyla çalışamaz hale getirdiğini geçtiğimiz hafta paylaşmıştık. iPhone 5S/6/6S modellerinde uygulanan 'Fatal 53' kodlu bu kısıtlamanın sebebi Touch ID'ye yetkisiz ellerin müdahale etmemesi idi. Malum sadece kullanıcının cihazındaki verilere erişim sağlanması değil, Apple Pay gibi mobil ödeme sistemleri de parmak izi okuyucusu üzerinden çalıştığından Apple böyle bir uygulamayı yürürlüğe koyduğunu açıklamış ve amaçlarının kullanıcılarının güvenliğini sağlamak olduğunu iddia etmişti.

Tabii diğer yandan Touch ID ile ilişkili olan her türlü bileşene -ki bunlardan birisi de ekran-benzer kısıtlama getirildiğinin de altını çizelim. Yani örneğin camı kırılan bir iPhone'u yan sanayi tamir ettirdiğimiz de aynı şekilde cihazımız devre dışı kalıyor. Dahası verilerimizin de tümü geri dönüşü olmaya biçimde siliniyor.

Apple'ın konuya ilişkin savunması 'her şey sizin güvenliğiniz için' şeklinde olsa da işin bir de maddi boyutu var tabii. Ne de olsa Apple'ın arızalarda fiyat tarifesi en az iki kat daha pahalı. Hele ülkemizde fark daha da büyük. Bu da tabii ki Apple için ciddi bir ek gelir anlamına geliyor ve onlar da tahmin edeceğimiz üzere bu gelirden vazgeçmek istemiyor.

iOS 9 güncellemesiyle birlikte yazılımsal engelleme getiren Apple, Touch ID veya onunla ilintili (ekran vb.) bir bileşen yetkisiz biçimde tamir edildiyse (parça değişimi vb) cihazı tamamıyla kilitliyor. Dahası tüm veriler ve bilgiler de geri döndürülemeyecek şekilde siliniyor.

İşte Apple'ın bu 'ultra tekelci' önlemi hukuk bürolarını da harekete geçirdi. Guardian'ın aktardığı gelişmeye göre, ABD menşeli hukuk firması PVCA, durumdan etkilenen iPhone kullanıcılarını arayarak dava açmalarına yardımcı olabileceklerini söylerken, herhangi bir ücret vs. de talep etmediklerinin de altını çiziyor. Keza benzer şekilde harekete geçen bir diğer isim de İngiltere yüksek avukatlarından (İngiltere'de yüksek mahkemelere çıkabilen avukatların titri bu) Richard Colbey. Keza benzer şekilde diğer hukuk bürolarında da hareketlilik olduğu belirtiliyor.

ABD ve İngiltere'de bu hareketliliğin anlamı ise Apple'a karşı açılacak olası bir davanın 'kaybedilmesi neredeyse imkansız' bir dava oluşuna işaret olarak kabul ediliyor ki buradan hareketle kısa süre içerisinde küresel ölçekte de yayılabileceğini öngörebiliriz. Dahası işin bir de Avrupa Komisyonu ayağı var ki zaten dünyanın en değerli firmalarından birisi olan Apple, vergi yönetimi ve olası yolsuzluk senaryolarından ötürü her an bu komisyonun takibi altında. Olayı araştırmaya başlayan komisyondan bu tip bir uygulamanın tüketici haklarına aykırı olduğu yönünde karar çıkarsa eğer Apple'ı da yüklü bir tazminat bekliyor demektir. 



Kaynak: Yeni Şafak