Türkiye, Anayasayı değiştirmek için yaptığı çalışmalarda henüz net bir adım atamamışken, ‘internetin anayasası’ için harekete geçti. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Avrupa Konseyi tarafından 1 Temmuz 2004 tarihinde yürürlüğe giren ‘Sanal Ortamda İşlenen Suçlar Sözleşmesi’ne Türkiye’nin de taraf olduğunu hatırlatarak, Konsey’in yeni ve kapsamlı bir metin hazırlığında olduğunu vurguladı. Yıldırım, “Konsey, siber ortam için bir metin hazırlayacak ve herkes bu metne uyacak. Ayrı ayrı kanunlar olmayacak. Bu metin sosyal medyanın, internetin, siber suçların, siber ortamın anayasası olacak” dedi. 

‘Ayarı kaçmasın’

Bakan Yıldırım, Türkiye’nin internet ve sosyal medya özelinde dünyada kısa zamanda çok önemli noktalara geldiğini belirterek, internetin ‘zararlarına’ da dikkat çekti. Yıldırım, Türkiye sosyal medya kullanımda dünyada ilk 5 ülke arasında yer alıyor. İnternet, çaya çorbaya limon gibi. Çok faydalı bir şey ama ayarını kaçırdığınız zaman ilaca benziyor, tedavi edecekken  zehirliyor” dedi.

‘Sanal olan da suç’

Gerçek hayatta suç olan tanımların sanal dünyada da suç olduğunu kaydeden Yıldırım, “Vatandaşlarımızın bunu bilmesi lazım. Kimse, ‘ben yazarım bir şey, çekilirim kenara’ demesin. O tuşa elinizi attığınız zaman, kaybolmuyor, iz bırakıyor. Önünde sonunda o gelir sizi bulur. O yüzden dikkatli olacağız, kimsenin hakkına, hukukuna tecavüz etmeden, suç teşkil edecek paylaşımlar yapmadan, sosyal medyayı olabildiğince geniş kullanalım ama başkalarına zarar vermeyelim” diye konuştu. 

Türkiye, Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan ve 2004 tarihinde yürürlüğe giren ‘Sanal Ortamda İşlenen Suçlar Sözleşmesi’ni 2010 yılında alarak, 2012 yılında taraf oldu. Sözleşmeye Avrupa Konseyi üyesi ülkeler dışında ABD, Kanada, Japonya da taraf. Bakan Yıldırım’ın açıklamalarını değerlendiren uzmanlar, bu kapsamda ‘nasıl bir anayasa’ sorusuna da yanıt verdi. 

‘Devletler çaresiz’

İnternet Uzmanı İsmail Polat, internetin ülke sınırlarını aşan ağ yapısıyla, sınır ötesinden gelen etkileşimlerin çeşitli olumlu ya da olumsuz etkilere yol açtığını dile getirdi. Bu nedenle toplumların sadece kendi anayasalarını uygulamalarının da zorlaştığını belirten Polat, “İnternet üzerinden bir küreselleşme söz konusu. Mesela vergi. Google vergi vermiyor diye sürekli tartışmalar var. Mesela Fransa Maliye Bakanlığı Google’a bir ceza kesti ama orada temsili yok. İnsanların ya da şirketlerin fiili olarak temsili olmayan ülkede siber olarak yaptıkları etkileşim olumlu olumsuz sorun yaratabiliyor ve devletler çaresiz kalıyor” dedi. 

Polat, özellikle siber suç, siber ticaret, siber vatandaşlık için küresel normlar oluşturulması gerektiğini belirtirken, suç dışında iş fırsatları, etik, insan hakları gibi durumların da hazırlanacak metinde yer almasının önemli olduğunu ifade etti. Polat, şunları söyledi:

“Burada temel insan haklarının ve evrensel kuralların göz önüne alınması gerekiyor. Aksi takdirde bütün ülkelerin ortak kullanabileceği bir metin ciddi sorunlar yaşatır. Özellikle kişisel verilerin korunması gerekiyor. Bunu sadece suç ya da değil diye ayırmadan, insanlara siber ortam bilinci ve etiğini geliştirmek de gerekiyor. Ayrıca her şeyi kontrol altına almak da sakıncalı. Yeni kuşak o halde hack’e yöneliyor. Denge kurulmalı.” 

‘İç hukuka karışmıyor’

Bilişim Hukukçusu Gökhan Ahi, bankacılık sektöründe ‘bankacılık suçlarının’ ayrı bir metinde düzenlenmesi gibi bir çalışma yapılabileceğini belirterek, “Türk Ceza Kanunu’nda ve Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda bazı hususlar tanımlanmış durumda. Belki içeride bunun geliştirilmesi yeterli olabilir. Kişi hak ve hürriyetleri korunarak. Siber suçlar sözleşmesi, hangi eylemlerin suç sayılması gerektiğini belirliyor ama iç hukuka karışmıyor. Her ülkede aynı tutumları getirmek için imzalanmış bir sözleşme” diye konuştu. 

Facebook’tan sıkı takip...

Facebook yöneticilerinin hafta ortasında CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger ile sürpriz bir görüşme yaptığı, Türkiye’de sosyal medyaya yönelik baskıdan ve TBMM’de bulunan Kişisel Verilerin Korunması Tasarısı’ndan duydukları rahatsızlığı aktardıkları ortaya çıktı. 

Görüşmede CHP ile Facebook arasındaki ilişkilerin sürdürülmesi konusunda görüş birliğine varıldığı da öğrenildi.

Görüşme 2 saat sürdü

Facebook’un San Fransisco’daki merkezinden üçü ABD’li, beş kişilik heyet 24 Şubat Çarşamba günü CHP Genel Merkezi’ne gelerek, sosyal medyaya yönelik son durum hakkında bilgi aldı. 

İki saat süren görüşmede heyet sosyal medyaya baskı ve kapatma cezalarından duydukları endişeyi dile getirdi. 

Facebook yöneticilerinin ikinci Gündem maddesini Kişisel Verilerin Korunması Kanun Tasarısı oluşturdu. 

Facebook heyetinin bu tasarıdan duydukları endişeyi ve sistemde açık olması durumunda yaşanabilecekleri CHP’ye ilettikleri kaydedildi.



Duygu Erdoğan
Meriç Tafolar
Milliyet