Toplu işçi çıkarılması, işten çıkarılan işçilerin haklarını alamayacağı anlamına gelmez. İşveren bu şekilde bir toplu işten çıkarma gerçekleştiriyor ise, çıkarılan işçiye ihbar öneli vermek veya ihbar tazminatı ödemek ayrıca kıdem tazminatını da vermek zorundadır. Verilmemesi durumunda işçi hukuki yollarla da bu haklarına kavuşabilecektir. İşçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için en az 1 yıllık kıdemi bulunmalı, iş sözleşmesi belirsiz süreli olmalı ve iş akdinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan davranış dışındaki bir sebeple feshedilmiş olmalıdır. İhbar tazminatına ise; kanunda öngörülen, çalışma sürelerine göre belirlenmiş ihbar sürelerine uyulmaması sonucu hak kazanılır. İşçi, işveren nezdinde çalışarak bu ödemelere hak kazanmış olmaktadır. Bu nedenle toplu işten çıkarma yapılmış olsa bile bu kişiler işveren emrinde çalışarak zaten kanunen bu hakları kazanmışlardır ve zamanaşımı süresi içerisinde bu haklarını talep edebileceklerdir.

Kıdem ve ihbar tazminatının yanında işçi diğer hak kazanmış olduğu işçilik alacaklarını da zamanaşımı süresi içerisinde işverenden isteyebilecektir.

Toplu çıkarım sebebiyle işten atılan işçinin sahip olduğu diğer bir imkan ise, eğer koşulları varsa işe iade davası açmaktır. İşçi feshin geçersiz sebebe dayandığını belirterek veya işverenin kanunda sayılan şartlara uymadan toplu işçi çıkarma gerçekleştirdiğini belirterek fesih bildirimin kendisine tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde bu davayı açabilecektir. Burada dikkat edilmesi gereken husus; dava açma süresinin, fesih bildiriminin işçiye tebliğ edildiği tarihte başlayacağıdır. Örneğin; 30.05.2017 itibariyle iş akdinin sona ereceğine yönelik fesih bildirimi işçiye 10.05.2017 tarihinde tebliğ edilmiş olsun. İşe iade davası açma süresi olan 1 ay; 10.05.2017 tarihinde başlayacak ve 10.06.2017 tarihinde sona erecektir. Ayrıca işe iade davasının açılabilmesi için işyerinde en az 30 kişinin çalışıyor olması, çıkarılan işçinin işveren nezdinde en az 6 aylık kıdeminin bulunması ve bu işçinin işveren vekili olmaması gerekmektedir.

Eğer işçi açtığı işe iade davasını kazanır ise, 10 gün içinde işverene başvurmalı ve işverenin başvuran işçiyi 1 ay içerisinde eski işinde veya aynı nitelikte başka bir işte çalıştırmaya başlaması gerekmektedir. İşveren, 4 aya kadar boşta geçen süre ücretinin yanında, işçinin başvurusu üzerine 1 ay süre içerisinde sessiz kalırsa yahut bu başvuruyu kabul etmez ise en az 4 aylık, en fazla 8 aylık ücret tutarında iş güvencesi tazminatı ödemek durumunda kalacaktır. Sendikal nedenlerle fesih hallerinde ise, işe başlatmama tazminatı 12 aylık ücret olarak belirlenmektedir.

TOPLU İŞTEN ÇIKARMA ŞİRKETİN KÜÇÜLMEYE GİTMESİ SEBEBİYLE YAPILMIŞ İSE NE OLACAKTIR?

Şirketin küçülmeye gitmiş olması ekonomik açıdan sorunlar yaşadığının bir göstergesi olabilmektedir. Ancak bu küçülmenin sözde kalmaması gerekir. Dayanılan ispat vasıtaları ile ekonomik nedenler ispat edilebiliyor ise, toplu işçi çıkarmanın ekonomik sebebe dayanması şartı gerçekleşmiş olacaktır. Bu durumda diğer şartların sağlanması halinde geçerli bir toplu işten çıkarma yapılabilir. Eğer bu şartlara uyulmamış ise bu nedenden dolayı işe iade davası açılabilecektir.

Bir diğer ihtimal ise ekonomik sebeplerle küçülme nedeniyle feshin aslında göstermelik olduğu arkasında başka bir sebebin bulunduğudur. Bu durumda gösterilen ekonomik neden geçersiz olacak ve toplu işten çıkarmanın ilk şartı gerçekleşmediğinden fesih bildiriminde öne sürülen fesih sebebi geçersiz olacaktır. Bu da feshin geçersizliğine yol açacağından, işçi feshin geçersizliğine dayanarak işe iade davası açabilecektir.

Feshin işletmesel sebeplere dayandığı hallerde, feshe son çare olarak bakılıp bakılmadığı, işe iade davalarının kazanılıp kaybedilmesinde büyük önem taşımaktadır. Bu kapsamda, işçiye ücrette indirim, ücretsiz izin, kısmi süreli çalışma veya başka görevlerde çalışma gibi ihtimallerin değerlendirildiği fakat sonuçsuz kaldığı da işverence belgelendirilmelidir. Aksi halde, feshe son çare olarak bakılmamış olacak ve işe iadenin koşulları gerçekleşmiş olacaktır.