Vergi müfettişler tarafından, zamanaşımının  bitmesine 15 gün kala  örneğin 15.12.2011 tarihinde;  inceleme elemanı  tarafından  2006  takvim yılı için   istenilen defter ve belgeler mükellef tarafından  ibraz edilmediği takdirde  durum ne olacaktır?

Bilindiği gibi, 2006 takvim yılı defter ve belgelerini inceleme elemanına ibraz etmeyen mükellef ceza yargılaması açısından 213 sayılı VUK’nun 359. maddesi hükmü gereği ceza yargılamasında durumu ne olacaktır? Öncelikle bu sorunun cevabının  verilebilmesi için mükellefin zamanaşımı  kapsamında  defter  ve belgelerini  ibrazı için  kendisinin  15 Aralık tarihinde defterlerinin istenmesi üzerine bu  defter  ve belgelerinin en son ibraz süresi 5 Ocak 2012 tarihi olacağından  2006 yılı defterlerinin ibraz edilmemesi  halinde 213 sayılı VUK 359. md kapsamında herhangi bir suç oluşmayacağı görüşündeyiz.[1] Çünkü, 2006 takvim yılı  defter ve belgelerin ibraz süresi 31.12.2011 tarihinde son bulmaktadır.  

Bilindiği gibi, 213 sayılı VUK açısından  defter tutma ve kayıt zorunluluğu  VUK md 171 ila 226; belge düzenleme ve kullanma zorunluluğu ise VUK md.227 – 252 ve saklama ve ibraz ödevi ise, VUK md. 253-257 md hükümleri arasında düzenlenmiştir. Ayrıca, 213 sayılı VUK dışında diğer vergi yasalarında da mükellef ve vergi sorumluları için getirilmiş bazı ibraz zorunlulukları bulunmaktadır. Bütün bunların dışında VUK’nun mük. md. 257’nin vermiş olduğu yetkiye istinaden  Maliye Bakanlığınca yapılan idari düzenlemelerde tutulması, kullanılması, düzenlenmesi ve korunması  ve ibrazı konusunda zorunluluk getirilen  defter  ve belgeler de bulunmaktadır.  VUK’nun 256. maddesine göre bu defter ve belgelerin de muhafaza süresi içerisinde (2006 takvim yılı defter ve belgeleri için 5 yıl olup, bu  süre 31.12.2011 tarihinde dolmaktadır) ibrazı zorunlu bulunmaktadır.

Bütün bu mecburiyetlere göre;  VUK’nun 359. md hükmünde tipleri gösterilen  fiillere aykırı davranılması, kaçakçılık suçunu oluşturmaktadır. Bu  eylemler neticesinde, vergi ziyaının doğması  halinde, vergi ziyaı cezasının  (3) kat olarak kesilmesi gerekecektir.

VUK md. 359 hükmü, biri 18 aydan 3 yıla; ikincisi ise, 3 yıldan  5 yıla ; diğeri de 2 yıldan  5 yıla kadar  hapis cezasını gerektiren   üç grup fiil  sayılmış bulunmaktadır.  Bu eylemlerin ilki, “a” fıkrasında; diğerleri de; “b” ve “c” fıkralarında düzenlenmiş bulunmaktadır. 

Bu üç eylem grubu arasındaki fark; ilk gruptaki eylemlerin, bilgiye ulaşma  olanağını tümüyle kaldırmamalarına  karşın;  ikinci ve üçüncü  grup eylemler nedeniyle, vergi idaresinin bilgiye ulaşma olanağının  kalmamasıdır.   Fiillerin bu özellikleri dolayısıyla, hükmolunacak  cezalar  farklılaştırılmıştır.[2]

Asıl tartışma konumuza gelecek olursak, zamanaşımının  bitmesine kısa bir süre kala kendisinden defter ve belgeleri istenen mükelleflerin bu defter ve belgeleri inceleme elemanına götürmemesi halinde durum ne olacaktır?  Kanımızca, bu mükellef defter ve  belgelerini götürmediği takdirde herhangi bir cezai durum ile karşılaşmaz.[3] Çünkü,  istenilen defter ve belgeler tarh zamanaşımı  içerisinde ve defterlerin  ibrazı için  zamanaşımı süresi  içerisinde  kaldığı için defter  ve belgeler  ibraz edilmemesi halinde herhangi bir cezayı gerektirir fiil oluşmaz.[4] Zira, defter ve belgelerin incelenmesi için talep edilen yıl  2006 yılı olup, bu yıl ile ilgili defter ve belgelerin  en son 31.12.2011 tarihinde kadar ibrazı  zorunludur.  Vergi inceleme elemanı  defter ve belge ibrazı istem yazısını olayda 20 Aralık 2011 tarihinde mükellefe  tebliğ ettiği varsayıldığında mükellefin 15 gün içinde bu defter ve belgeleri ibrazı zorunludur.   Bu  süre 2012 yılına taştığı için kayıtlarını ibraz etmeyen mükellefe herhangi  bir ceza kesilemez.[5] Çünkü, ibrazı istenen defterler açısından zamanaşımı söz konusudur.[6] 

Somut olayda,  mükellef şirkete ait  2006 yılı  defter  ve belgelerinin vergi incelemesi için  21.12.2011 tarihinde davacı şirketin bilinen  adreslerine ulaşılamadığı için, şirket yetkisinin   ikametgah  adresinde  ortağın  yengesine tebliğ edilen  defter ibrazı yazısı  üzerine  kayıtların  götürülmediğinden  dolayı  cezalı tarhiyat yapılmıştır.  Yapılan  cezalı tarhiyat  sonucunda şirketin indirim  KDV’leri  reddedilmiş ve 3 kat  KDV yönünden  VZC tarhiyatı yapılmıştır.  Neticede olay vergi yargısının  hakemliğine taşınmıştır. 

Vergi mahkemesi  tarafından  açılan dava üzerine,  verilen  kararda davanın  reddine şeklinde karar verilmiş  ise de; kararın isabetli olmadığı  gerekçe gösterilerek yerel  vergi mahkemesi kararı  yüksek mahkeme Danıştay  tarafından  bozulmuştur.[7] 

Diğer yandan,  213 sayılı VUK md. 137. hükmü uyarınca  defter  ve hesap tutmak, evrak  ve vesikaları muhafaza ve ibraz etmek  mecburiyetinde olan   gerçek ve tüzel kişiler vergi incelemesine tabidirler.  Defter tutmak zorunda olanlar, VUK md. 172 ve  173. maddelerinde evrak  ve vesikaları  saklamak  ve ibraz etmek  zorunluluğuna ilişkin ilkelerde 227  ve mük.257. md. arasında belirtilmiştir.

Söz konusu maddeler içeriğinde  defter  tutma (elektronik defter dahil); evrak ve kayıt muhafaza ve ibraz zorunluluğu olan  kişi ve kurumlar vergi incelemesine tabi bulunmaktadırlar.  Vergi incelemesine yetkili olanlar ise, 213 sayılı VUK’nun 135. maddesinde sayılmıştır.  İncelemeye yetkili olanlar  vergi incelemesinin esas olarak VUK md. 139 hükmüne göre mükellefin işyerinde yapmak  zorundadırlar. İnceleme elemanı defter ve belgeleri  mükelleften yazı ile isteyip, 15 gün süre vermek zorundadır.   Mükellefin iş yerinin incelemeye müsait olmaması halinde vergi incelemesi dairede  yapılmaktadır.  İnceleme için istenilen defter ve belgelerin ibrazı için  15 günden az süre verilemez.[8]

(Bu köşe yazısı, sayın Av. N. Gaye ALPASLAN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)

 
----------------------------
[1] Defter ve belgelerin inceleme için ibrazı yazısı  bizzat mükellefe tebliğ edilmelidir. Tebligat, mükellefin sigortalı işçisine yapılması halinde de tebligat geçerlidir. Limited şirketlerde şirket ortağına veya şirket müdürüne yapılan tebligat geçerli olacaktır.  Mükellefin komşusuna  yapılan  tebligat geçerli değildir.   Bkz. VUK md. 93 ila 110.
[2] CANDAN Turgut, Vergi Suçları ve Cezaları, Maliye ve Hukuk Yayınları, 3. Baskı, 2011,  s.123.
[3] Ayrıntılı açıklamalar ve Danıştay  kararları için bkz. ÜREL Gürol, Güncel Vergi Usul Kanunu Uygulaması, Maliye ve Hukuk Yayınları, 2. Baskı, s.280-285.
[4] Ayrıntılı açıklamalar için bkz. BAYKARA Bekir, Teori ve Pratik Yönleriyle Vergi ve Vergi Ceza Hukuku, HUD Yayınları, Aralık 2008, s.372
[5] Yr. 11. CD. 11.07.2001 gün ve E:2001/5176-K:2001/7823 sayılı karar: 2978 sayılı Vergi İadesi Kanuna göre özel göre özel  gider   indiriminde sahte belge kullanılmasının  VUK’a göre kaçakçılık suçu oluşturmadığı hk.
[6] Bkz. ÖZBALCI Yılmaz, Vergi Usul Kanunu Yorum ve Açıklamaları, Ankara 1998,  s.390.
[7] Ayrıntılı açıklamalar için bkz. ÜREL Gürol, Vergi Usul Kanunu Uygulaması, Maliye ve Hukuk Yayınları, 2. Baskı, Ankara, s.191.
[8] 213 sayılı VUK md.139.