Bilindiği gibi kendisine vergi ve ceza ihbarnamesi tebliğ edilen gerçek ve tüzel kişiler bizzat uzlaşma komisyonu nezdinde kapsama giren vergi ve cezalar için uzlaşma talep edebilirler. Bu arada, hem uzlaşma talep edilip ve hem de ilgili vergi mahkemesinde vergi davası da aynı anda açılabilir.

Hem uzlaşma talebi ve hem de vergi yargısında vergi davasının açılması durumunda vergi mahkemeleri mükellefin vergi idaresi ile uzlaşma müzakerelerinin neticesini bekler. Prensip olarak, kendisine vergi ve ceza ihbarnamesi tebliğ edilen mükellefin tebliğ tarihinden itibaren (30) gün içerisinde ilgili uzlaşma komisyonuna müracaat ederek uzlaşma isteminde bulunması en doğru yoldur. Uzlaşma sonucunda, uzlaşmaya varılmaması veya uzlaşmanın sağlanamaması halinde; (15) gün içerisinde vergi yargısına başvurularak vergi davası açılması mümkündür.

Buna göre;

1) Hem uzlaşma talep edilmesi ve hem de vergi yargısının hakemliğine başvurulması halinde vergi mahkemesi uzlaşmanın akıbetini bekler. Eğer uzlaşmaya varılmış ise, vergi mahkemesi davayı artık devam ettirmez.

2) Önce uzlaşma talebinde bulunulup, daha sonra uzlaşma sağlanamaması halinde (15) gün içerisinde (Malî veya Adlî tatil dikkate alınmalıdır) vergi yargısına müracaat olunabilir.

3) Uzlaşma talebi ile, vergi mahkemesinde aynı anda (tebliğ tarihinden itibaren [30] gün içerisinde) müracaat edilmesi halinde vergi yargısı uzlaşmanın sonucunu bekler. Uzlaşma, sağlanamadığı durumlarda vergi mahkemesi dosyayı inceler ve karara bağlamaya doğru gider.

4) Tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunulması halinde, tarhiyattan önce uzlaşma sağlanamadığı hallerde vergi yargısına hemen gidilemez. Vergi dairesinden (1) no.lu vergi ve ceza ihbarnamelerinin tebliği beklenir. Bu aşamada 2. Bir tarhiyattan sonra uzlaşma talep etme olanağı yoktur. İhbarnamelerin tebliğ tarihinden itibaren (30) gün içerisinde ya vergi yargısına gidilir veya 213 sayılı VUK md. 376 talebi koşullara göre yapılabilir.

5) (3) kat kesilen vergi ziyaı cezası var ise, bu durumda mutlak surette vergi yargısına gidilir. Bu gibi durumlarda uzlaşma talebi söz konusu değildir. (213 sayılı VUK md. 359)

6) Tek başına kesilen özel usulsüzlük cezaları hakkında uzlaşma talebi olamaz. Bu gibi cezalar için ancak 213 sayılı VUK md. 376 hükmü gereği 1/3 indirim talep olunabilir. Bu ceza tebliğ tarihinden itibaren (60) gün içerisinde ödenmelidir. Teminat gösterilmesi halinde ödeme süresi (5) ay uzar. Kesilen özel usulsüzlük cezası bir rapora dayalı ise, bu cezaya karşı tarhiyattan önce uzlaşma talep olanağı mümkündür.

7) Uzlaşma talep edilip, tayin edilen gün de uzlaşmaya varılması halinde (Vergi hatası hariç) artık bu konuda hiçbir mercie şikâyet edilemez. Vergi davası açılamaz. Uzlaşma komisyon kararı kesindir.

8) Uzlaşmaya varılması halinde üzerinde uzlaşılan vergi ve cezaların (30) gün içerisinde ödenmesi esastır. Bu yükümlülük yerine getirilmediği takdirde uzlaşma komisyon kararı bozulmaz. Sadece vadeden sonra gecikme zammı işler.

9) Üzerinde uzlaşılan uzlaşma komisyon kararına istinaden, mutabık kalınan vergi miktarı üzerinden normal vade tarihinden itibaren uzlaşma tarihine kadar “Gecikme Faizi” hesaplanır. Bu hesaplama işlemi uzlaşma komisyonu kararının imzalandığı gün hemen o anda hesaplanmaz. Uzlaşma komisyon kararının ilgili vergi dairesine yollandığı zaman buradan tanzim edilecek tahakkuk fişi üzerinde gecikme faizi ayrıca hesaplanarak gösterilir.

10) Vergi ve ceza ihbarnameleri ekinde mutlak surette bunların dayanakları olan takdir komisyon kararı, vergi inceleme rapor, yoklama fişi, vb. eklenmelidir.

11) Vergi ve ceza ihbarnamelerinin mutlak surette bunların muhataplarına tebliğ edilmesi zorunludur.

12) (5) yıl içerisinde tarh ve tebliğ edilmeyen vergi ve cezalar tarh zaman aşımına uğrar. (213 sayılı VUK md. 114)

13) Mükellefin ölümü halinde vergi cezası düşer. (Bkz. 213 sayılı VUK md. 372)

14) Mücbir sebeplerin varlığı halinde ise, vergi cezası kesilmez. (Bkz. 213 sayılı VUK md. 373)

15) 213 sayılı VUK md. 374 ‘de yazılı süreler geçtikten sonra vergi cezası kesilemez.

16) İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak,

a- Konusu 5 bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları,

b-Tam yargı davaları,

c-İdari işlemlere karşı açılan iptal davaları,

hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olup, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz.

17) İstinaf, temyizin şekil ve usullerine tabidir. İstinaf başvurusuna konu olacak kararlara karşı yapılan kanun yolu başvurularında dilekçelerdeki hitap ve istekle bağlı kalınmaksızın dosyalar bölge idare mahkemesine gönderilir.

18) Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.

19) Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu hâlde bölge idare mahkemesi işin esası hakkında yeniden bir karar verir. İnceleme sırasında ihtiyaç duyulması hâlinde kararı veren mahkeme veya başka bir yer idare ya da vergi mahkemesi istinabe olunabilir. İstinabe olunan mahkeme gerekli işlemleri öncelikle ve ivedilikle yerine getirir.

20) Bölge idare mahkemesi, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hâllerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye gönderir. Bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verilen kararları kesindir.

21) Bölge idare mahkemelerinin temyize açık olmayan kararları kesindir. Bu kararlar, dosyayla birlikte kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilir ve bu mahkemelerce 7 gün içinde tebliğe çıkarılır.

22) İstinaf başvurusuna konu edilen kararı veren ya da karara katılan hâkim, aynı davanın istinaf yoluyla bölge idare mahkemesince incelenmesinde bulunamaz.

23) İvedi yargılama usulüne tabi olan davalarda istinaf yoluna başvurulamaz.

24) Ödeme emrine karşı tebliği izleyen ertesi günden itibaren 15 gün içerisinde görevli vergi mahkemesi nezdinde iptal davası açılabilir. Dava açılması yürütmeyi durdurmaz. Ayrıca yürütmenin durdurulması talep edilmelidir.

-----------------------------------------------

Malî tatil ve Adlî tatil halinde süreler uzar. Bu durumda, 1 Temmuz ‘da başlayan Malî tatil nedeni ile süreler 20 Temmuz ‘dan itibaren (7) gün daha eklenir. Adlî tatil nedeni ile, Vergi Mahkemesin ‘de dava açma süreleri uzar. Yine Adlî tatil dolayısı ile, itiraz veya temyiz süreleri de bu tatil dolayısı ile etkilenir.

213 sayılı VUK ek md. 7. ‘Uzlaşma ve Vergi Mahkemelerinde Dava Açma’