Dünden bugüne hep Yargının hızlandırılması, Yargının jetlendirilmesi, Yargının düzeltilmesi gibi gibi gibi bir takım insan ve çalışan odaksız düzenlemeler yapılmaktadır.

Bu düzenlemelerin toplum açısından karşıdan bakıldığında iyi güzel hoş görünmekte ise de masanın diğer tarafında işin mutfağında malzeme eksikliğinden istenilen yapıya kavuşturulamamıştır. Bir örnek ile açıklamaya çalışırsak çiftliği olan birisi evin aşçısına haber yollayarak bu akşam fırında tavuk istiyorum diyor, ancak aşçı çiflikte fırın olmadığını bu nedenle fırında tavuk değil de tavada tavuk olacağını söylüyor, ancak adam ısrarla diretiyor ben fırında tavuk istiyorum nasıl yaparsanız yapın. işte acı ama gerçek olan şu ki tüm işlerimiz bu minval üzerine yürüyor.

Yargı genelde tüm işini ben bilirim, ben yaparım mantığı hakim olmaması için gerek ARGE, gerek Teknik, gerek insan kaynakları hususunda profesyonelliğe, takım ruhunun benimsenmesi değişmeyen tek şeyin değişimin kendisidir ki Değişmeyen tek şey, 'değişim' sözcüğüdür. Değişim kelimesini incelediğimiz vakit, özünde gelişim olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Bu durumda hiçbir şeyin yoktan varolmadığı sonucunu doğurur. Değişim kelimesi anlam bakımından değişmezken; nitelik olarak gelişim gösterir.

Ancak en basit örneği ile İnsan Kaynaklarını ele alırsak bir kurumun gelişmesinde Toplam kalite yönetimi olarak bilinen yöntem söz konusudur. Çağın şartlarına göre iş sahiplerinin ihtiyaçlarını yerine getirebilmek için kullanılan insan, iş, ve/veya hizmet kalitelerinin sistematik bir yaklaşım ile tüm çalışanların katkıları ile sağlanmalıdır. Bu yönetim şeklinde uygulanan her süreçte tüm çalışanların fikir ve hedefleri kullanılmakta ve tüm çalışanlar kaliteye dahil edilmektedir. Toplam Kalite Yönetimi; kısa dönemde tatmin olmasını başarmayı, orta ve uzun dönemde kendi ve toplum için yararlar elde etmeyi amaçlar ve kalite üzerine yoğunlaşmalıdır. Hukukun üstünlüğü, Yargının Bağımsızlığı ve Tarafsızlığı olması gereken yerlerde olması gerektiği kişilerin olmaları ile birlikte tüm personelin katılıma dayalı bir yönetim modeli sağlanabilir. Yargı Çalışanların tam katılımı, toplam kalite yönetimi felsefesine göre hedef belirleme, çözüm oluşturma ve karar verebilme sürecinde yer aldıkları, takım çalışması içinde ve üst yönetimin öncülüğünde tüm çalışanların aynı ortak gayeyi paylaşması anlamlarını taşıyacağı gibi hedeflen Yargı sisteminin de temini oluşturacaktır.

Bu sistem şimdilik Özel Şirketler tarafından uygulanmakta ise de bir kısım Kamu Kurum ve Kuruluşları da kendilerini bu oryantasyona tabi tutarak hizmet kaliteleri ile diğerlerinden fark oluşturmuşlardır.

Son yıllarda HSYK'nın ayrılması ile birlikte Adalet Bakanlığında büyük bir değişim söz konusudur. Bunlardan en başta ise Projeler ile Mahkeme, Savcılık ve İcra Dairelerinin yapılandırılması ile Personel Politikalarıdır. Yıllarca kanıksanmış olan ancak çağın gereklerine cevap veremeyen bir Yargı sistemi UYAP'ın gelmesi ile birlikte üzerindeki ölü toprağını Teknolojik anlamda atmış, fizyolojik anlamda ise büyük çaba göstermektedir.

Bu değişim ve gelişim sürecinde herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini ifade ederek Yargıdaki Personel Politikasının Kazan Kazan ilkesi ile daha da güçlendirilmesi gerekmektedir.

Yargı Çalışanları yaptığı görev, üstlendikleri misyon, çalıştığı kurum ve temsil ettiği statü bakımında son derece önemli yere sahiptir. Yargı, Anayasamız ile Hakkın ve Hukukun temin edildiği yer olduğundan Yargı Çalışanları da Hakkın ne demek olduğunu en büyük hassasiyet bilinci ile bilen kişilerdir.

Yargı Çalışanları Yargının yılmaz, bıkmaz usanmaz neferleridir.

Yargı Çalışanlarının Mesleki Hak ve Menfaatleri altına girmiş oldukları Yargı erkinin önemine binaen düzenlenmeli, bu uğurda meslek onurunu zedeleyici, çalışma şevkinin kırıcı tüm iş, eylem ve düzenlemelerden kaçınılarak mesleğe bağlılığı artırıcı girişimlerde bulunulmalıdır.

Yargı Çalışanın her kademesinde çalışan arkadaşımız sıradan memuriyet yapmamaktadır. Kaldı ki Yargı Çalışanları da belli bir ünvana sahip kişilerdir. Şöyle ki Hakimlik, Savcılık nasıl bir unvan ise Müdürlük, Zabıt Katipliği, Mübaşirlik,Emanet Memurluğu, Seçim Katipliği, Pedegog, Psikolog, İnfaz Koruma Memurluğu da ayrı bir ünvandır. Temsil ettiği ünvanın gereğini de ziyadesiyle yerine getirmekte olduğu da güneş gibi aşikardır.

Bu nedenle yukarıda da belirtmiş olduğumuz gibi Yargı Çalışanlarına dair yapılacak her türlü iş, eylem ve düzenlemeler Yargının Onuruna ve Saygınlığa yapılmış sayılacağından bu minval üzerine hareket edilerek gelişim ve değişim sürecinde Takım Ruhunu benimsemiş, Muasır Medeniyet hedefiyle hedeflenen Yargının bunları dikkate alınmasını ısrarla istirham ediyoruz.

Saygılarımızla

İbrahim BAŞYURT

Yargı Çalışanları Derneği (YARDER)
Genel Başkanı


(Bu makale, sayın İbrahim BAŞYURT tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)