Kuruluş yıldönümleri, yargı kurumlarının amaçlarını ne oranda gerçekleştirdiklerinin hesabının verildiği, işlevlerini geliştirmek için öneri ve dileklerin en yüksek düzeyde dile getirildiği bu amaçla tüm paydaşların katıldığı etkinlikler olmalıdır.

Danıştay, kuruluşunun 147. Kuruluş Yıldönümünü Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Sayıştay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi başkanları ile Kamu Başdenetçisi ve HSYK temsilcisi ile diğer yargı organlarının temsilcilerinin katılımı ile protokolsüz ve basınsız olarak kutlamış; AA ve TRT dışındaki gazeteciler alınmamış...

Bu köklü kurumun amacı ve varlık sebebi, başardıkları, başaramadıkları hakkında yargıçlar kendi kendilerine konuşmuşlar; kurumlarıyla muhatap olan ve eleştirmesi kaçınılmaz olan ve yargı cübbelerinden en gösterişsizini giyen avukatların temsilcisi TBB Başkanını davet etmişler ama dinlemek istememişler.

"Ayna, Ayna! Söyle benden daha güzeli var mı?" denmesinden başka bir şey duymayı beklemiyordum, ancak şaşırdım! Çünkü, en ihtişamlı yargı cübbelerinden birisini giyen Danıştay Başkanımız, evrensel yargı ilkelerinden bahsedip bir iki tanesine dikkat çekmiş ama bunları ne kadar gerçekleştirdiklerinden bahsetmemiş...

Sayın Başkan, "Bağımsız, tarafsız verimli, etkili ve hesap verilebilir yargı sistemi devletin ve toplumun güvencesidir. Bağımsız olmalıdır ama diğer anayasal kurumlara karşı kayıtsız ve kopuk olmamalıdır. Tarafsızlığını koruyamayan yargı toplumun öfke ve tepkisini çeker. Yerinde ve yararlı olmayan bir idari işlem hukuka aykırı olmadıkça iptal edilemez." demiş.

"Bağımsızlık" ilkesini güvenceye alan ve keyfiliğe dönüşmesini engelleyen "Hesap Verirlik" ilkesinin sadece adından söz eden Sayın Başkan, yarım saatlik dava ön incelemelerini kaç günde yapıldığından, en basit kararların bile kaç günde yazılıp kaç günde imzalandığından, bir iki gün veya bir iki ay içinde yürütmeyi durdurma kararı verilerek veya bir kaç ay içinde karara bağlanarak önlenebilecek olan onca olayda - Galata projesinde, Yırca zeytinliklerinde - kararın neden geç ve vatandaş ve devlet zarara uğradıktan sonra karar verildiğini açıklamamış.

Etkinlik ve verimlilik'den söz eden Sayın Başkan, vatandaşın ihtiyacına tam ve zamanında cevap verilebilip verilemediğini söylemediği gibi Danıştay'ın, kayıtsız ve kopuk olmama kaygısı ile hareket etmesi ve yerindelik ve fayda denetimini yapmamasının devleti kayırma olarak algılanarak vatandaşı karşısına alabileceği tehlikesini ise düşünmemiş gibi...

Sayın Başkan, Danıştay'ın hizmetlerinin etkinliği ve verimliliği ile kalitesini artırmak için yapılmakta olan veya planlanan bir çalışma olup olmadığı hakkında bir şey söyledi mi bilemiyoruz. Söylediyse bile bizim bilmiyor olmamızın kabahati basını ve dolayısıyla halkı iyi bilgilendirmeyen kendisindedir.

Bize beylik sözlerden değil, Danıştay'ın hizmetlerinin iyileştirilmesi, etkin ve verimli hale getirilmesi için sorunlarından, alınabilecek tedbirlerden ve bulunabilecek çözümlerden bahsediniz, lütfen.



"Yazarın izni ile Facebook/Mehmet Gün sayfasından aynen alınmıştır."