Bir mahkeme başkanını, bir avukatın bürosunda bir işadamından rüşvet alırken suçüstü yaparak yakalamışlar! Hakim, aynı işadamını daha önce tutuklamış, serbest bırakmış, tekrar tutuklamamak için rüşvet istemiş; bayağı malı mülkü, villası ve zenginlerin bile zor bindiği lüks cipi varmış! Berbat bir hikaye! Berbat sorular! Berbat olasılıklar!

İyi yapmışlar, suçüstü yakalamışlar; ama bu pek matah bir şey değil. Çünkü buzdağının suyun üstündeki kısmından küçük bir parça koparmışlar. Buzdağının görünen kısmı öylece durduğu gibi altında çok daha büyük ve tehlikeli esas kısmı var. En tabanda ise bu bataklığı bol kepçe besleyen aymazlık, tembellik ve hesap vermezlik katmanları yatıyor.

Kararını mahkemede veren hakim böyle yaptıysa; siz tahmin edin, adliyenin saraylarından sözde (bilir) özde işi gücü dava ihalesi almak olan (kişi)lerin köhne ofislerine havale edilen davalarda kim bilir neler oluyordur, acaba?

Normalde 15 – 25 binden aşağı kapı açmazken mahkemenin verdiği 300 – 500 liraya nasıl sayfalarca rapor döktürüyorlardır, acaba?

Kıytırık adamlar, sayfalar dolusu kıvırtma dolu sözde (bilir)kişi raporları ile davaların seyrini nasıl değiştiriyorlar ve neyi iyi biliyorlardır, acaba?

Vatandaşın bilirkişisini mahkemenin atadığı, davaların mahkeme salonlarında değil bilirkişi ofislerinde, yemek masalarında, rakı ve meze eşliğinde taraflardan gizli olarak tartışıldığı, detaylı sorular ve itirazlar cevaplanmadan eften püften ama birbiri ile tutarlı raporlara itibar edilerek hüküm kurulduğu, ihmalkâr, yanlı ve yolsuz bilirkişiler hesap sormak yerine “ya bilirkişilik yapmazlarsa” korkusu ile korunup kollandıkları sürece adalette ahlaksızlık ve yozlaşma giderilemez; rüşvet önlenemez; sadece yaygınlaşır ve fiyatlar biraz daha düşer.

Çözümün yolu, delil toplama ve bilirkişi görüşü almayı taraflara ve avukatlara bırakmaktan, taraf, avukat, tanık, bilirkişi, idare veya hakim olduğuna bakılmaksızın davalarla ilgili tek bir kelime edenin bile hesap verirliğini sağlamaktan; davaları tam olarak hazırlanmış; ilgili tüm tarafların katılımının zorunlu olduğu tek bir duruşmada başından sonuna kadar yargılayıp tartışmaktan, çıkacak sonuca göre ve hemen karar verilmesini sağlamaktan; istinaf ve temyiz yollarında ise iş yükünden şikayetle formül cümle ile karar vermek yerine kılı kırk yarmaktan geçer.


"Yazarın özel izni ile Facebook/Mehmet Gün sayfasından aynen alınmıştır."