Bir kısım Yargıtay üyeleri, tetkik hâkimleri ile ilk derece hâkimlerinin görevlerini ihmal ve ihlal ederek zarar verdiklerini iddia ederek açtığım tazminat davasının yegâne delili Yargıtay tetkik hâkimlerinin dosya hakkında düzenlediği raporlar. İddiam: Yargıtay üyelerinin görevlerini tetkik hâkimlerine emanet ettikleri, tetkik hâkimlerinin de görevlerini savsaklayarak, yerine getirmedikleri.

Düzenlenmiş olması zorunlu olan bu raporlar celp edildiğinde ya hiç inceleme yapılmayarak görevin ihlal ya hepten ihmal edildiği ya da kasıtlı olarak gerçeğe aykırı düzenlendiği – yani davanın haklı olup olmadığı ortaya çıkacak. Başka bir deyişle Yargıtay’a verilen temyiz dilekçelerinin, temyiz edilen kararların ve dosyanın layık olduğu şekilde incelenip incelenmediği, müvekkilin hakkının yargı tarafından ihlal edilip edilmediği ortaya çıkacak; öyle ise davamızın kabul edilmesi gerekecek. Fakat raporlar ortaya çıkarılmazsa hakkında davacı olduğumuz kararlar ve eylemlerin hakimlerin takdir yetkisi dahilinde olduğu kabul edilerek davamızın reddedilmesi gerekecek.

Fakat bu raporlara erişmek mümkün değil. Davayı gören Yargıtay dairesine, başkanlığa ve ihmalin gerçekleştiği daireye başvurularımızda kapılar duvar oldu; tekkik hakimleri raporları gizlidir verilemez, celp edilemez denilmekte.

Geçen gün AİHM kararları gereği, devlet sırrı olsa bile davada delillere erişimin engellenemeyeceğini, devletin kozmik odasına bile girildiğini vs söyleyerek bu raporların celp edilmesini, dayandıkları bir kanun hükmü varsa Anayasa’ya aykırılık nedeniyle iptalini istemeleri gerektiğini, ya da kendileri de bu raporları gizli tuttuğuna göre bu davaya bakmalarının doğruluğunu değerlendirmelerini, bu talebim hakkında verecekleri kararın anlaşılabilir haklı ve makul gerekçelerini göstermelerini istedim. Ama nafile! “Talebinizi reddettik!” dediler.

Yargıtay dairelerin her sene önlerine gelen 10 binlerce dosyayı incelemek için dosya başı sadece 8-10 dakikasını olduğu, temyizlerin tetkik hâkimlerinin raporlarına emanet edilmek zorunda olduğu ve edildiği aşikâr ve herkesin malumu. Eğri oturalım doğru konuşalım: binlerce temyiz hakkındaki karar, tarafların bilmediği, hiç tanımadığı, sözlü duruşmalara katılmayan tetkik hâkimleri şekillendirmekte.

Danıştay’da, Anayasa Mahkemesinde tetkik hâkimleri duruşmaya çıkıp raporlarını alenen okurken, Yargıtay’daki davalarda bu raporlar niye gizli tutulmakta? Kimdir bu tetkik hâkimleri ki taraflar iddia ve savunmasını anlatamayıp ve hatta varsa ret haklarını kullanamamakta?

Devletin kozmik odasındaki bilgilere erişilirken, hâkimlerin – varsa – Yargıtay üyelerinin ihmal ve ihlallerini ortaya çıkaracak bu delillere erişim hakkı ne hakla kısıtlanmakta?

Bu sorularım bir cevabı hak etmekte…

"Yazarın özel izni ile Facebook/Mehmet Gün sayfasından aynen alınmıştır."