AA

KONYA - Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ''taksirle ölüme sebebiyet verme ve yaralama'' suçundan açılan davanın duruşmasına, tutuksuz yargılanan gaz firmasının bölge sorumsulu 43 yaşındaki İlhan B., gaz firması ile anlaşarak yurda tank montajını yapan firmanın sorumlusu 41 yaşındaki Abdullah B., firmanın Konya'daki tüp dolum tesisi müdürü 32 yaşandaki Ahmet T., enkazdan yaralı olarak kurtulan öğrenciler Teslime Gümüştekin (14), Aysun Erdoğan (15), Ayşe Semerci (15), Selma Doğru (14), Merve Avcı (14), Zehra Parlatıcı (14), Züleyha Kuru (15) ile aileleri katıldı.

Tarafların avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmaya, tutuksuz yargılanan 8 yurt görevlisi katılmadı. Mahkeme Başkanı, ihmalden hakkında dava açılan Balcılar Beldesi eski Belediye Başkanı Mehmet Demirgül'ün dosyasının da görülen davayla birleştirildiğini bildirdi.

'YAPTIĞIMIZ İŞ HATA AFFETMEZ'
Mahkemede ilk kez savunma yapan İlhan B, gaz firmasında yetkili bölge sorumlusu olarak çalıştığını, görevinin iletişim kurmak ve pazarlama yapmak olduğunu söyledi.

Montaj işleriyle ilgilenmediğini, ancak montaj işi bittiğinde çizime uygun olup olmadığını kontrol ettiğini ifade eden İlhan B. savunmasını şöyle yaptı: ''Olay olmadan 13 ay önce görevimden ayrılmıştım. Gerçekten çok üzücü bir olay. Benim bir suçum yok. Ben uygun olup olmadığını kontrol ettiğim montajı bölge müdürüne sunarım. O da karar verir. Yaptığımız iş hata affetmez. Bunu bildiğim için, kurulan düzeneğin nasıl çalıştığını yurt görevlilerine birçok kez anlattım. Sistemi kullanmadıklarında vanaları kapatmalarını defalarca söyledim. Zaten sistemde tank, bina girişi, mutfak ve çay ocağında toplam 4 vana bulunuyordu.''

'GAZ KOKUSU GELİYOR DİYE UYARMIŞTIM'
Mağdurlardan Merve Semerci, yurtta İngilizce kursu verildiği için yatılı kaldığını ifade etti. Semerci, abdest almak için kalktığında, aşağı katta hafif gaz kokusu aldığını belirterek, ''Benden yaşça büyük bir ablaya bu durumu söyledim. Daha sonra yukarıya çıkıp yattığımda patlama oldu. Gözümü açtığımda hastanedeydim'' dedi.

Zehra Parlatıcı ise savunmasında, yurdun çökmesi sonucu hayatını kaybeden Fadime Yazıcı'nın çok samimi arkadaşı olduğunu söyledi.

Kendisinin İngilizce kursu verilen yurtta kalmadığını, sadece bir günlüğüne oraya gittiğini belirten Parlatıcı, patlama olduğunda uyuduğunu, olayla ilgili hiçbir şey hatırlamadığını ifade etti.

HİÇ KİMSE ŞİKAYETÇİ DEĞİL
Binanın çökmesi sonucu arkadaşları ölen, kendileri de yaralı kurtulan 7 kız çocuğunun tamamı savunmalarında, ''İngilizce kursu verilen yurdun çökmesiyle ilgili hiçbir şey hatırlamıyoruz. Ne yurt yöneticilerinden ne de tesisatı döşeyen firmadan şikayetçi değiliz'' diye konuştu.

Duruşmaya katılan ve enkazda çocuğu ölen ve yaralanan 9 mağdur da kimseden şikayetçi olmadığını bildirdi.

Mahkeme Başkanı, eksik hususların giderilmesi için duruşmayı erteledi.

Duruşmaya gelmeyen yurt görevlilerinin, Hadim ilçesinde ifade verdiği öğrenildi.

OLAY
Konya'nın Taşkent ilçesine bağlı Balcılar beldesinde, 1 Ağustos 2008'de, kız öğrencilerin kaldığı ve kaçak Kuran kursu eğitimi verildiği iddia edilen yurt binası, sıkışan gazın patlaması nedeniyle çökmüş, faciada 18 kişi ölmüş, 27 kişi yaralanmıştı.

Başlatılan soruşturma kapsamında, binanın çökmesinden üç gün sonra, olayda sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alınan 4 kişiden nöbetçi mahkemeye çıkarılan Özel Boğaziçi Ortaöğretim Yurdu Müdürü İbrahim Çölmek ve yurdun müdür yardımcısı Mehmet Semerci, ''İhmal nedeniyle ölüme sebebiyet vermek'' suçundan tutuklanmıştı.

Tutuklu sanıklar Çömlek ve Semerci, 7 Ekim 2008'de, avukatlarının talebi üzerine, Hadim Sulh Ceza Mahkemesince tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmış, böylece olayla ilgili tutuklu sanık kalmamıştı.

Konya Valiliğince görevlendirilen komisyonun Valilik makamına teslim ettiği raporda, ''gaz sisteminin kurulmasında standarda uyulmadığının anlaşıldığı'' ve ''çöken yurt binasında Kuran kursu verildiğine dair herhangi bir bilgi ve belge tespit edilemediği, herhangi bir kurs için de izin alınmadığı'' belirtilmişti.

Sanıklara yöneltilen ''taksirle ölüme sebebiyet vermeye yaralama'' suçu, Ağır Ceza Mahkemesinin görev alanına girmesi ve Hadim'de Ağır Ceza Mahkemesi bulunmaması nedeniyle dosya Konya'da ikinci Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.