Yıllar önce Adli Tıp Kurumu'nda incelenmek üzere mezarlıktan Sarıyer Adliyesi'ne gönderilen kafatası akıl almaz bir ihmal sonucu tam 11 yıl boyunca adliyenin tozlu arşivlerinde bekledi. 1998'de intihar eden Senem Bektaş'a ait olduğu anlaşılan kafatası, SABAH'ın girişimleriyle mezarlığa geri gönderildi ve ait olduğu kabre gömüldü. Edinilen bilgilere göre 1969 doğumlu Senem Bektaş, 1998'de Kilyos'taki evinde hizmetçi olarak çalıştığı işadamı Ömer K.'nın ruhsatlı silahıyla intihar etti. Kaldığı odada yatağın üzerinde başından tek kurşunla intihar eden Senem Bektaş, Yenialibeyköy Mezarlığı'na defnedildi. Ailesinin cinayet şüphesi ile savcılığa yaptığı başvuru üzerine 2000'de mezarı açıldı ve çıkartılan kafatası incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Adli Tıp Kurumu kafatasını sonuç raporuyla birlikte davanın görüldüğü Sarıyer Adliyesi Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Ev sahibi Ömer K. hakkında "Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölüme sebebiyet vermek" suçlamasıyla işlem yapıldı. Mahkeme Senem Bektaş'ın ölümünün intihar olduğuna karar verip dosyayı kapattı. Sarıyer Adliyesi ise Senem Bektaş'ın kafatasını karton kutu içinde kaldırdığı arşivde unuttu. Çağlayan'daki yeni adliye binasına taşınmak için hazırlık yapan adliye personeli tozlu dosyalar arasındaki bir kutuyu fark etti. Kutunun içinde kafatası vardı. Kafatası önce PTT kargoyla Yenialibeyköy Mezarlığı'na gönderildi. Bu aşamadan sonra Mezarlıklar Müdürlüğü olaya el koydu.

BİTMEYEN PROSEDÜR
Sabah Gazetesi'nden İbrahim Evrim Ayral'ın haberine göre, Önce evrakları eksik olduğu için kutu içerisindeki kafatasını kabul etmeyen mezarlık, kargoyu adliyeye iade etti. Adliye personeli ikinci kez kargoyu Zincirlikuyu'da bulunan Mezarlıklar Müdürlüğü'ne gönderdi. Evrakları eksik olduğu için mezar yeri belli olmayan kafatası bir süre de mezarlıklar müdürlüğü deposunda bekletildi. Evrakların tamamlanması beklendi. Defin işlemi için onay geldi ancak bu kez de mezarlığın yeri bulunamadı. Bektaş'ın mezarını bulmak için mezar ustasından yardım istendi. SABAH Özel İstihbarat ekibi, kafatasının yıllar sonra kabre dönüşünü görüntüledi. On bir yıl boyunca mezarında âdeta yarım yatan Senem Bektaş'ın mezar taşının da kırık olması dikkat çekti.

'Yetkililerden hesap soracağım'

Sabah'ın ulaştığı bir tanık, "Kafatasını görünce ne yapacağımı şaşırdım. Günlerce uykularım kaçtı" diye konuştu. Senem Bektaş'ın ablası Döne Saltık Bektaş şunları söyledi: "Kardeşimin intihar haberini alınca şoke oldum. Mahkemeye cinayet şüphesiyle tekrar başvurdum. Bunun için adli tıp incelemesi gerekiyordu. Mezar açıldı, kafatası alındı. Ben de oradaydım. Raporun sonucu geldi, mahkeme intihar olduğuna karar verdi. Karar sonrası kafatasını gömmemiş olmalarına inanamıyorum. Yetkililerden bunun hesabını soracağım."

'Gidecek yeri yoktu'
Sabah'ın ulaştığı işadamı Ömer K. olaya ilişkin şunları anlattı: "Senem Bektaş, önce şirketimde, daha sonra da eşimden ayrılınca ev işlerini yapması için evimde maaşla çalışmaya başladı. Evin temizlik işlerini yapıp, yemeğimi hazırlardı. Ailevi ve psikolojik sorunları vardı. Gidecek başka yeri yoktu. Bir gece eve geldiğimde odada yatağın üzerinde kanlar içinde yattığını gördüm. Odamda duran ruhsatlı silahımla intihar etmiş. Silahımı iyi saklamadığım için hakkımda dava açıldı" dedi. Ömer K. hakkında tedbirsizlik ve dikkatsizlik sebebiyle ölüme sebebiyet vermekten açılan dava 22 Aralık 2000'de çıkan 'Şartlı Salıverme ve Erteleme Yasası' ile düştü.