Herkesin bir düş dünyası ve kişisel zevki olduğuna değinen sanatçılar özetle lafı “Zevkler ve Renkler tartışılmaz!”a getirdi! Cumhuriyet gazetesinden Ceren Çıplak’a konuşan ünlü yazar ve mimar Aydın Boysan, kendine has üslubuyla “Kendi heykeli dururken neden dinozor heykeli dikiyor?” diye sordu ve ekledi: “Korkuyorum bir gün Melih Gökçek kendi heykelini dikecek diye. Gökçek’in yapacağı en büyük kötülük oraya kendi heykelini dikmesidir. Bundan daha büyük bir kötülük olamaz. Ankaralılar derhal başka bir yere taşınmalı” dedi.

Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği (UPSD) Başkanı Bedri Baykam da, Gökçek’in beklenen seviyede seyrettiğini belirterek, “Çok tutarlı bir insan olarak kendisine yakışanı yapıyor” dedi. Gökçek’in 1994’te bir heykel için ettiği “Ahlaksızlığın adını sanat koymuşlar. Tükürürüm böyle sanatın içine” sözlerini hatırlatan Baykam, Gökçek’in bu sözlerle yıllar öncesanat ve hayat seviyesini belli ettiğini vurgulayarak “Merak ediyorum acaba o dinozor Ankara’daki hangi büyüğün temsili heykeli oluyor? diye sordu.

‘Tükürmek gerekir çakma Çin robotuna!’

Heykeltıraş Ferit Özşen de “Bir siyasetçi, bir Belediye Başkanı kendini yetiştirmemişse sanattan anlamayabilir. Ama hiç mi danışmanı yok. Hiç mi sormuyorlar bu tür kötü işlerin halkın zevkini bozup bozmayacağını. Ankara’da her yere konan (konar-göçer kültürü olan) keçileri aratacak bu tür heykeller. Heykel veya anıt bir anlam, düşünce doğrultusunda yapılır: Robottan maksat; birinin programladığı ve ortaya sürdüğü bir kişiliği mi anlatmak istiyor. Burada böyle bir düşünce yaklaşımı mı var. Anlamadım. Bir sanatçı olarak tükürmek gerekir çakma Çin robotuna...” değerlendirmesinde bulundu.