Artvin Cerrattepe bölgesinde kurulması planlanan bakır madeni ile ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda, “Ya Artvin ili yerleşim alanının bir kısmından ve nitelikli korumaya ayrılmış alanlardan vazgeçilecek ve 4406.25 hektar alanda madencilik yapılmalı veya bu alan içinde herhangi bir şekilde madencilik yapılmasına izin verilmemelidir” ifadesi kullanıldı. Yani bilirkişi raporuna göre madencilik yapılması için ya Artvin yerleşim alanının bir kısmı feda edilecek, ya da Cerrattepe bölgesinde madencilik faaliyetine hiçbir şekilde izin verilmeyecek.

 Özaltın İnşaat Ticaret ve Sanayii şirketi, Artvin’in Cerrattepe bölgesinde bakır madeni kurmak için 2012 yılında maden ruhsatı aldı. Bölge halkı hem maden ruhsatı hem de maden ihalesinin iptal edilmesi için Rize İdare Mahkemesi’ne iki ayrı dava açtı. Ancak mahkeme her iki davayı da reddetti. 2013 yılında Özaltın şirketi kurulması planlanan bakır madeni için ÇED olumlu kararı alınca, Artvin halkı bakır madeninin bölgenin su kaynaklarına zarar vereceğini ve bölgede yapılacak olan ağaç kesiminin heyelanlara neden olacağını savunarak ÇED olumlu kararının iptal edilmesi için 2013 yılında Rize İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme, bölgede incelemede bulunması için bir bilirkişi heyeti görevlendirdi. Bölgede yapılan incelemeler sonucunda hazırlanan bilirkişi raporunda çarpıcı ifadeler kullanıldı.

'BÖCEK SALGINI' PATLAMASI YAŞANIR

 Bakır madeni için toplam 50 bin 300 ağaç kesileceği, kesim sonucunda bölgedeki orman devamlılığının tehdit altında kalacağı ifade edilen raporda, maden atık malzemelerinin orman içinde depolanmasının su kirliliği ile heyelanlara sebep olacağı belirtildi.

‘’Bölgenin böcek tahribatı yönünden hassas olduğu, madencilik faaliyetinin böcek salgınında patlamaya neden olabileceği, böcek salgınının özel statüde korunan alanları da tehdit edeceği’’ ifade edilen raporda, salgının maden sahasından 600 metre uzaklıktaki Hatila Vadisi Milli Parkı ile Kafkasör Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesini tehdit edeceği belirtildi.

 Ayrıca, “atık malzemenin orman içinde depolanmasının orman varlığı, orman bütünlüğü bakımından telafisi olanaksız sorun oluşturacağı, heyelanlara sebep olacağı, maden cevheri çıkarılması ve atık malzeme yığılması faaliyetinin orman içindeki kaynak suları ve yeraltı sularının kirlenmesine sebep olacağı” ifadesinin kullanıldığı raporda, madencilik faaliyetinin bölgenin su kaynaklarını da tehdit ettiği belirtildi.

ARTVİN Mİ, MADEN Mİ?

Maden sahalarının şehir merkezine çok yakın olmasından dolayı madencilik faaliyetlerinin insanlar üzerinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği raporda belirtilirken, raporun en çarpıcı bölümünde ise şu ifadeler kullanıldı: ‘’4406-25 hektar büyüklüğündeki ruhsat alanının peyderpey işletilmek isteneceğini göstermektedir. Burada temel bir tercih yapılmalıdır. Ya Artvin ili yerleşim alanının bir kısmından ve nitelikli korumaya ayrılmış alanlardan vazgeçilecek ve 4406.25 hektar alanda madencilik yapılmalı veya bu alan içinde her hangi bir şekilde madencilik yapılmasına izin verilmemelidir.’’ Yani bilirkişi raporuna göre madencilik yapılması için ya Artvin yerleşim alanının bir kısmı feda edilecek ya da Cerrattepe bölgesinde madencilik faaliyetine hiçbir şekilde izin verilmeyecek.


Haber: İDRİS EMEN - Radikal