HASAN ÇİLİNGİR -ÖMER ORUÇ - İZMIR
 
Kadına şiddetin önlenmesi için çıkarılan 6284 sayılı yasa, bazı babaları mağdur ediyor. Mağdur Boşanmış Babalar Derneği Başkanı Muhammet Özen de bu isimlerden biri. 4 yıldır kızını göremediğini söylüyor. Söz konusu kanunun erkeklere büyük sıkıntı yaşattığını ileri süren Özen, “Kanun, kadınların beyanını yeterli görüp erkekleri evden atabiliyor. Evimizden, maaşımızdan ve çocuklarımızdan uzaklaştırılıyoruz. Mahkemeler, bu kanunu karşısına almak istemedikleri için genelde baba aleyhinde karar veriyor.” diyor.
 
Boşandıktan sonra çocuklarını göremeyen babalar, yaşadıkları sıkıntıyı anlatabilmek için çeşitli platform, sosyal paylaşım siteleri ve dernek çatısı altında bir araya geliyor. Mağdur Boşanmış Babalar Derneği Başkanı Muhammet Özen de bunlardan biri. Binlerce boşanmış babanın mağdur edildiğini belirten Özen, 4 yıldır kızını göremediğini söylüyor. Kadına şiddete karşı olduğunu ancak söz konusu kanunun erkekleri mağdur ettiğini ileri süren Özen, şu ifadeleri kullanıyor: “Kanun, bayanların beyanını yeterli görüp erkekleri evden atabiliyor, aileleri dağıtabiliyor. Evimizden, maaşımızdan ve çocuklarımızdan uzaklaştırılıyoruz. Polise ve mahkemeye başvuruyoruz. Polis ve mahkemeler ise bu kanunu karşılarına almak istemedikleri için genelde baba aleyhinde karar veriyor ve çocuklarımızı göremiyoruz.”
 
Bazı kadınların bu yasayı istismar ettiğinden dert yanan Özen, “Ben bir öğretmenim. Devlet bana 4 bin çocuğu emanet ederken, kendi çocuğumu benden uzaklaştırıyor. Mahkemeler, ‘çocuğun yüksek menfaati’ gerekçesiyle yaklaşma ve görmeme cezasını rahatlıkla verebiliyor. Kadın ne derse o şekilde sonuç çıkıyor. Erkek ise bu durumu hiçbir şekilde ispat edemiyor.” diyor. Özen, mağdur babaların çocuklarını ayda 2 kez pedagog, icra memuru ve polis eşliğinde görme imkânı bulduğunu, her görüşme için İcra İflas Kanunu’nun 25. maddesine göre ortalama 300 lira devlete ödeme yapmak zorunda kaldığını dile getiriyor.
 
İzmir Barosu avukatlarından Ali Onar, kanunda mahkemenin delil olmadan karar verebileceğinin belirtildiğini ifader ederek, bunun da mağduriyetlere yol açtığının altını çiziyor. 6284 sayılı kanunun çok geniş yetkiler içerdiğini aktaran Onar, mahkemelerin delil olmadan sadece kadının beyanıyla karar vermesinin hukuk devleti açısından uygun olmadığını söylüyor. Geniş yetkilerin beraberinde kötüye kullanmayı da getirebileceğini vurgulayan Onar, şöyle konuşuyor: “Kanunen bunun yeniden düzenlenmesi gerekir. Kanun, olaya, sadece tek taraflı bakmamalı. Özellikle çocuk açısından anne-babanın eşit şartlarda değerlendirilmesi gerekiyor. Kadına yönelik şiddetin elbette önlenmesi gerekir ancak aynı zamanda bu işin karşı tarafı olan babanın da düşünülmesi lazım. Kanunda açıkça ‘delil olmadan karar verilir’ diyor. Bu inanılacak bir şey değil. Bunun hukuki çerçevede yeni bir yasal düzenleme ile giderilmesi lazım.”