Türkiye seçimlere dört nala giderken sokaktaki vatandaş, gazeteciler, sanatçılar ve hatta sporcular mizahtan olabildiğince uzak ve mümkün olduğunca siyasetin etrafından dolanan bir tavır içerisindeler. Neden? Çünkü siyasiler hiç olmadığı kadar mizaha karşı katı bir tutum içerisindeler. Eleştirmek bir kenara dursun, hafif bir şaka yapmak bile adliye koridorlarında sonuçlanabiliyor. Siyasilerimizin ne birbirlerine ne de başkalarına mizah açısından neredeyse hiç anlayışı ve hoşgörüsü kalmadı desek yanlış olmaz herhalde.

Peki bu hep böyle miydi? 90'ları doya doya yaşamış hemen herkes rahatlıkla "Hayır" diyecektir. Çünkü 90'larda siyaset mizahla adera iç içeydi. Bunun en güzel örneklerinden biri de Plastip Show'du. Sizler için siyasetin gerçekten lezzetli olduğu bir dönemden 4 video seçtik. Eminiz izlerken "Yok artık" diyeceksiniz ve eğer şimdilerde böyle bir program yapılsa neler olabileceğini aklınızdan geçireceksiniz.

1. Barış Manço'dan siyasilere çarşaf çarşaf giydirmeler


Bir zamanlar sanatçılar herhangi bir partinin yandaşı olmak zorunda hissetmiyordu kendisini. Kimseler alınmasın gücenmesin, bir zamanların sanatçıları siyasileri yerden yere vurmaktan çekinmiyordu. Çünkü bir zamanların siyasileri buna hoşgörüyle bakabilecek kadar halkına yabancılaşmamış kişilerdi. İzleyin, siz karar verin.


2. Muhalefetin işbirliği

Bir zamanlar muhalefet dendiğinde pek çok renkli siyasetçinin tek çatı altında toplandığı rengarenk görüntüler oluşurdu. Ancak şimdi "Ana muhalefet" "Yavru muhalefet" "Paralel" "Öteki muhalefet" gibi pek çok muhalif çeşidi türedi ve bunları bir arada görmek neredeyse imkansız. Fakat 90'larda muhalefet öyle renkliydi ki, adeta BBG evi izler gibi izlerdik yaşananları.


3. "Gazino" meselesi

Bir zamanlar mal varlıkları da eleştirilebiliyordu siyasilerin. Gazinolar, evler, yatlar, katlar hatta Jetskiler... Şimdi öyle mi? Siyasilerimiz bir kol saatinin bile hesabını verirken ülkenin tüm sorunlarını bir kenara bırakabiliyoruz. Belki de bir zamanlar siyasilerin mal sahibi olmaları yadırganmıyordu, ya da hiçbiri yadırganacak kadar "çok" mal sahibi değillerdi. Özal'ın siyasete dönüşü, bir Cumhurbaşkanının siyasi partilere müdahalesi mizah konusu olabiliyordu. Şimdi bu konuyu mizahi açıdan ele alsa birileri miting meydanlarında ağır bir şekilde eleştirilmezler mi? Ne değişti? Biraz düşünmek lazım.


4. Hoşgörünün dibi!

Ama hepsinden önemlisi bir zamanlar siyasilerimiz herkesin izlediği sohbet programlarına çıkıp rahatça halkla kucaklaşabiliyorlardı. Bugün Beyaz Show'a, Dada'ya ve hatta Güldür Güldür Show'a bir siyasimiz çıksa yüzünü gösterse çok mu şey istemiş oluruz? Buyrun bakın Turgut Özal'ın Rüstem Batum programındaki o alkışlanacak hoşgörüsüne. Yanı başında taklidini yapıp aba altından politikasını eleştiren sanatçıya olan hoşgörüsü, tahammülü ve tebessümü paha biçilmez. Bu günleri hangi ara yitirdik biz...


Son söz: 90'lar güzeldir diye boşuna demiyoruz. Her şeyiyle güzeldi 90'lar siyasileriyle, mizahıyla, televizyon programlarıyla... Evet ekonomi çok parlak değildi, henüz futbolda ve Eurovision'da istediğimiz noktaya da gelememiştik. Ama bir şey vardı bugün olmayan. Bir ruh vardı. Bize o ruh lazım... Hürriyet-TRT işbirliğiyle başlayan ve sonrasında Show TV ekranlarına taşınan Plastip Show'u mumla arıyoruz.


 Haber: Oktay Volkan Alkaya - Radikal