İstanbul Sultangazi’deki taş ocağında geçen Haziran ayında tonlarca balçığın altında kalarak can veren işçi Sülmeyman Akay'ın, facia gününün sabahında cep telefonuyla çalıştığı ocağın görüntüsünü çektiği ortaya çıktı. Akay'ın, 'bir kaza olması ihtimali'ni düşünerek çektiği görüntülerde hem çalıştıkları metrelerce derinlikteki çukur, hem de çukuru çevreleyen kaya tepeleri görülüyor. Görüntüler çekildikten birkaç saat sonra kayıtlarda görülen tepenin üzerinden gelen tonlarca balçık, Akay’ın ve arkadaşı Erdem Çelikmen’in ölümüne yol açtı. Görüntüler de, Akay’ın üzerindeki cep telefonundan çıktı ve savcılığa sunuldu.
 
İstanbul Sultangazi’de faaliyet gösteren Has Beton adlı taş ocağında, geçen 29 Haziran’da meydana gelen toprak kaymasında kepçe operatörü Süleyman Akay ve kamyon şoförü Erdem Çelikmen tonlarca balçığın altında kalarak hayatını kaybetmişti. Olay yeri incelemesinde; ocağın içerisinden çıkarılan balçığın yüzeydeki bir alana döküldüğü ve etrafına kuru toprakla bent yapıldığı fakat yağışlarla beraber heyelanın oluştuğu ve bu sırada ocakta çalışan iki işçinin toprak yığını altında kaldığı saptanmıştı.

Kazada can veren 40 yaşındaki Süleyman Akay’ın, öldüğü günün sabahında kendi cep telefonu ile çalıştığı hafriyat çukurunun görüntülerini çektiği anlaşıldı. Akay’ın öldükten sonra üzerinde bulunan cep telefonundan çıkan görüntülerde, çalıştıkları metrelerce derinlikteki çukur ve çukuru çevreleyen kaya tepeleri görülüyor. Akay’ın bu kaydı, bir kaza olması ihtimaline ilişkin çektiği ifade ediliyor. Akay ayrıca, kepçede çalıştığı sırada kendi resmini de çekti. Görüntüler çekildikten birkaç saat sonra Akay ve Çelikmen, o hafriyat tepesinden gelen balçığın altında kalarak can verdi.

Bu arada, Akay’ın ölümüne ilişkin Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı otopsi raporu soruşturma dosyasına girdi. Raporda, Akay’ın "göçük altında kalmaya bağlı mekanik afiksi (nefes alamama) sonucu” öldüğü ifade edildi.

Akay’ın eşi Emine Akay, eşinin o gün arkadaşıyla, “Burada kaza olabilir” diye konuştuklarını belirterek, “Arkadaşı demiş ki, ‘Süleyman abi burası patlarsa, buradan kurtulamayız.’ Burasının tehlikeli olduğunu o gün konuşmuşlar. Akşam üstü haberi geldi” diyor. Eşinin kazadan iki gün önce, cuma günü iş başı yaptığını kaydeden Emine Akay, “İş başı yapmadan bir gün önce evde kara kara düşünüyordu. ‘Ne düşünüyorsun Süleyman’ dedim. ‘Benim korktuğum yerde çalışıyorlarmış’ dedi. Sürekli söylüyordu. ‘Emine çok tehlikeli, kelle koltuktayız, bir gün bizim ölüm haberimizi alırsın’ diyordu. ‘İşi bırak’ dedim. Tazminatına sebep orada öldü” diyor. Kazadan sonra görüştükleri işverenin, “Senin eşin öldüyse benim de kepçem ve kamyonum hurdaya çıktı” dediğini anlatan Emine Akay, “Bu söze çok gücendim. O kepçesini yeniledi ama benim Süleymanım geri gelmedi” diye konuşuyor.

BİLİRKİŞİLER: HEM PATRON HEM DEVLET SUÇLU
 
Kazadan sonra polise ifade vermeyip telefonunu kapatan taş ocağı sahibi Hızır Kaptan, mesul müdür Nurettin Bardak ve formen Necdet Türen ‘adli kontrol’ kararıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
Bilirkişi raporunda işveren Hızır Kaptan ve üç yöneticisi ile soruşturma kapsamında yer almayan MİGEM ve İSKİ yetkililerinin asli kusurlu olduğu tespit edilmişti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu, mayıs ayında gelen ihbar üzerine ‘Has Beton’u haziran ayının teftiş programı kapsamına aldığı halde, iddiaya göre, seçim dönemi olduğu gerekçesiyle teftiş etmemiş, bu süreçte iş kazası meydana gelmişti. HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel’in soru önergesi üzerine bu ocakta kazadan sonra yapılan teftişte 23 eksikliğin tespit edildiği, bunun üzerine hem kapatma hem idari para cezası verildiği belirlendi. Ocakta 2007’de 11, 2008’de 7 ve 2011’de 13 noksanlık görüldüğü halde para cezası ve ihtarla yetinildiği anlaşıldı.


Haber: İSMAİL SAYMAZ - Radikal