ÖZEL - MEHMET ALİ AY / HUKUKİ HABER

Hukukihaber.net'e ulaşan mahkeme kararına göre, Niğde'de yaşanan akıl almaz dolandırıcılık olayı şöyle gelişti;

Dolandırıcılık suçuna konu olan olay Niğde de gerçekleşti. Müşteki A.S. ağabeyine ait daire ve iş yerini satışa sunmak için bir ‘satılık levhası’ hazırlar ve irtibat numarası olarak da kendi telefon numarasını ekler. Daha sonra M.S. isimli şahıs kendisini arar ve ilana konu olan işyeri ve daire hakkında görüşmek istediğini, kendisinin Almanya da mücevher dükkanı olduğu söyler. Ancak orada yabancı düşmanlığı olduğunu Türkiye'ye yerleşmek istediğini ikinci evliliğini Niğde'de yaptığını ve bu ile yerleşmek istediğini ifade eder. 40-50 dönümlük araziye ihtiyacı olduğunu dile getirir. İstenilen özelliklere sahip bir arsa üzerine pazarlık yapmak için taraflar bir lokantada buluşmak için sözleşirler ve telefon konuşması burada son bulur.

'OSMANLI HANEDANI SOYUNDAN...'


Cami imamı olan müşteki A.S. ertesi gün öğle namazından sonra camiden ayrılacağı sırada A.Ö. isimli şahıs yanına gelir ve kendisinin UNICEF tarafından görevlendirildiğini, profesör olduğunu ve Osmanlı hanedanı soyundan geldiğini söyler. Müştekinin görev yaptığı camiinin de tarihi eser nitelikte olduğunu söyleyerek kendisine cami hakkında bilgi vermesini yani yardımcı olmasını rica eder ve aralarında kısa bir muhabbet kurulur. Müşteki imam A.S. bir gün sonra arazi satışı için sözleştikleri M.S. ile bir lokanta da buluştukları esnada önceki gün camide tanıştıkları A.S. ile rastlaşırlar daha sonra bu şahsı masalarına davet ederler ve akıllara durgunluk  veren olay burada başlar.
DEĞERLİ TAŞ HİNDİSTAN'DAN


Müşteki A.S, A.Ö ile M.S. burada tanıştırır ve M.S'nin kuyumcu olduğunu öğrenen A.Ö. kendisinin Hindistan'da zengin bir ailenin çocuklarını iyileştirdiği için karşılığında değerli bir taş verildiğini bu taşları imam olan M.S'ye göstermek istediğini belirtir. Ardından A.Ö. lokantadan ayrılır ve bir süre sonra elinde taşlarla tekrar döner. M.S. taşları inceledikten sonra taşların 7.7 karat elmas olduğunu ancak bu haliyle pek paha etmediğini işlenmesi halinde çok değerli olacağını söyler ve taşlar için 15.000 Euro ödemeye razı olduğunu belirtir. A.Ö'nin bu bedeli kabul etmesi üzerine M.S bankaya gidip parayı getireceğini söyleyerek oradan ayrılır ve bir süre sonra elinde para ile geri gelir ve imam A.S'nin önünde al-ver yaparlar. Sonra pazarlığı yapılan araziyi görmek için birlikte bir araca binerek araziye doğru giderler.

'SEN BANA YAHUDİ Mİ DİYORSUN...'

Yol boyu sohbet ederken M.S, elmas ticaretinin Yahudilerin elinde olduğunu elmasları Türklere satmadıklarını söyler bunun üzerine A.Ö sinirlenir ve ‘sen bana Yahudi mi diyorsun ben Müslüman'ım ver geri elmasları satmaktan vazgeçtim’ der ve elmasları geri alır.

M.S, elmasları satın almakta ısrar etmesine rağmen A.Ö. sinirli tavırlarla asla satmayacağını söyler bunun üzerine M.S, imam A.S'den  kendisi için A.Ö'den elmasları satın almasını ve kendisine verdiği takdirde 1.000 Euro komisyon vereceğini söyler. İmam A.S. hemen piyasadan bulduğu 15.000 Euro ile gider elmasları satın alır ve geri gelip tam M.S'ye  verecektir. Ama M.S. ortada yoktur. Döner A.Ö.'yü bulmaya çalışır o da ortada yoktur.  

Elmas olduğu sanılan taşların  ise bujitericiden alınmış naylon zirkon taş olduğu anlaşılınca olayın çok güzel kurgulanmış organize bir dolandırıcılık olduğu ortaya çıkar. İmam, 1000 Euro komisyon için  15.000 Euro dolandırılmış olarak ortada kalır...

Olayın mahkemeye intikali üzerine, ceza mahkemesi, sanıkların TCK 157/1, 53. Maddeleri gereğince mahkumiyetine karar vermiş ve Yargıtay tarafından da cezaları onanmıştır.

(Hukukihaber.net)