99 yıl önce bugün, sevk ve iskân kanunu Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğüne girmişti. Savaş zamanında hükümet uygulamalarına karşı gelenler için asker tarafından uygulanacak önlemler hakkındaki bu kanun, önce Ermeniler’e uygulandı. O gün bugündür, üzerinden
bir asır geçmesine rağmen Ermeniler’in göç ettirilmesi ve sonuçları hâlâ tartışılmaktadır. Bugün bu göç ettirilme hikâyesinin aşamalarını ve az bilinen bazı yönlerini ele alacağız.

Yeniköy Anlaşması reform sürecinin sonu oldu

1913 yılında Balkan Savaşları Osmanlı devleti için hezimet ile sonuçlanmıştı. Eski başkent Edirne bile son bir hamle ile geri alınabilmişti. Balkanlar’da planlarını gerçekleştiren Batılı güçler ve Rusya, baskılarını bu defa Ermeniler’in yoğun olarak yaşadığı yerlere özerklik verilmesi için artırmıştı. Osmanlı devlet adamları ise Batılılar’ın dayattığı boyutta bir özerkliğe şiddetle karşıydı. Çünkü son dönemde özerklik verdikleri yerler birer birer bağımsız olmuştu. Batılı güçler ise Ermeniler’i bağımsızlığa götürecek adımları atmaya kararlıydı.

Almanya’nın da yalnız bırakması üzerine baskılara direnemeyen Osmanlı, 8 Şubat 1914 tarihinde Yeniköy Anlaşması’nı imzalamak zorunda bırakıldı.

Bu anlaşmaya göre doğudaki 6 büyük vilayet iki bölgeye bölünecekti. Avrupa tarafından seçilen iki Hıristiyan (vali) bu bölgeleri yönetecekti. Norveçli Nicolas Hoff ve Hollandalı L. C. Westenenk göreve başladı. Birçok tarihçinin de belirttiği gibi Ermenistan devleti için ilk adım atılmıştı. Artık bölgede Osmanlı egemenliği sadece kâğıt üzerindeydi. Cemal Paşa anılarında anlaşmayı içine sindiremediklerini yazacaktı.

Dünya savaşı başladı, Ermeniler düşman tarafına geçtiler

Avrupa’da savaş 28 Haziran 1914 günü başladı. Osmanlı devleti savaşa girmedi ama ağustosta seferberlik ilan etti. Yeniköy Anlaşması’nı askıya aldı. Aynı ay Taşnak Partisi Erzurum’da bir kongre topladı. Burada resmen devlete bağlılıklarını ilan etti. Gayriresmî olarak ise savaşın seyrine göre taraf seçmeye karar verdiler: Rusya ilerlerse Taşnaklar silahlarıyla karşı tarafa geçecekti. Osmanlı ordusu ilerlerse sessiz kalınacaktı. Her iki durumda da Ermeniler silahlandırılacaktı. Ancak bir ay sonra Tiflis’te yapılan Kafkasya Büyük Kongresi’nde bütün Ermeniler savaşa Rusya yanında katılma kararı aldılar. Tahminen 150 ila 250 bin arasında Ermeni Osmanlı’ya savaş açtı.

Osmanlı devleti kasım ayında Almanya blokunda savaşa girdi. Osmanlı ordusundaki Hınçak ve Taşnaklar derhal birliklerinden firar ederek çetelere katıldı. Doğu bölgelerinde faaliyet gösteren 4 büyük Ermeni çete vardı. Bu çeteler I. Dünya Savaşı’nda İtilaf Devletleri’nin Osmanlı topraklarındaki savaşlarında çok önemli bir rol oynadılar.

Ermeni çeteler cephe gerisinde Müslümanlar’ı katletti

Eski Erzurum Milletvekili olup “Armen Garo” kod adıyla çete başı olan Karekin Pastırmacıyan, Sarıkamış felaketini kendilerinin yaşattıklarını anılarında övünerek anlatıyor. Diğer çete reisleri Andranik (sözde Paşa lakaplı) Keri ve Hamazaps da cephe gerisinde ordu birliklerine pusu kurdular. Erzak ulaşım ve haberleşme kanallarını kestiler. Ruslar’ın ilerleyişini kolaylaştıran eylemler yaptılar. Daha da kötüsü savaşın başından Haziran 1915’e kadar geçen sürede 122.782 Türk ve Kürt’ü feci şekilde öldürdüler. Bu katliamların raporları Genelkurmay Başkanlığı tarafından kitaplaştırıldı.

Ermeniler’e misyoner yardımları serbestti

Ermeni konvoylarının güvenliği için jandarma verildi. Kafilelere saldıran bazı aşiretleri yakalamak ve ağır bir şekilde cezalandırmak için askeri mahkemeler kuruldu. Bu sayede sevk başarılı bir şekilde sonuçlandı. ABD Halep konsolosuna 1916 yılı Şubat ayında 500 bin Ermeni’nin sağ salim geldiğini rapor etti. Her birine 2 altın lira yardım yapıyordu.

ABD’de yaşayan akrabalarına mektup gönderebiliyor, yardım isteyebiliyorlardı. Suriye’deki yardımları Vahran Tahmizian ve Papaz Hovhannes Eskijian yönetiyordu.

Almanya 20. yüzyılın ilk sürgününü yaptı

Almanlar’ın 1904-1907 yıllarında bugünkü Namibya’da yüz binlere varan Herero ve Nama’yı imha etmesi, 20. yüzyılın ilk kıyımıdır. 1899-1903’te ise İngiltere kendileriyle savaşan Boer erkeklerini dize getirmek için Boer kadın ve çocuklarını kamplarda topladı. Otuz bine yakın Boer öldü. 1915 yılında ise İngilizler ülkede yasayan Almanlar’ı Man Adası’na sürdü.

Almanlar ise Kuzey Fransa ve Belçika’yı işgalleri sonrası binlerce kişiyi Almanya’ya zorunlu işçi olarak gönderdi. Yine aynı yıl Ruslar, Kafkasya’dan 1.2 milyon Müslüman’ı sürdü. Kanada ise belki savaştan bile haberi olmayan binlerce Osmanlı vatandaşını 900 km uzakta Kapuskasing’e sürdü.

Enver Paşa: Ermeniler’i Rusya’ya sürelim

2 Mayıs 1915 tarihinde eniştesinin Van şehrinde kuşatıldığını öğrenen Harbiye Nazırı Enver Paşa, Talat Paşa’ya uzunca bir mektup yazdı. Ermeniler’in ordunun gerisinde isyanlar çıkarttığını, sabotajlarını ve ordunun harekâtını etkilediğini anlattı.

Bunlara bir son vermek için de önerisi çarpıcıydı: hem Ruslar’ın Kafkasya Müslümanları’nı savaşın başından beri Osmanlı topraklarına sürmesine misilleme yapmak hem de isyancıları dağıtmak için Ermeniler’i ve ailelerini ya Rus topraklarına ya da Anadolu içinde çeşitli yerlere sürmek. Nisan ayında da Zeytun kazasında isyan eden Ermeniler Konya’ya sürülmüş ve isyan bastırılmıştı. Talat Paşa bu emir
doğrultusunda kanun teklifini hazırladı.

Van’ın Ruslar’a teslimi dönüm noktası oldu

1915 yılının Nisan ayında, Çanakkale Savaşı’nda Osmanlı ordusunun var olma mücadelesi verdiği bir sırada Ermeniler Van Kalesi’ni kuşattı. Kalede Enver Paşa’nın eniştesi Cevdet Bey ve 10 bin askeri vardı. Ermeni çeteler 30 bin kadardı. Kuşatma sırasında Ermeniler Müslüman mahallelerini ateşe verdiler. Oturanları topluca katlettiler.

16/17 Mayıs 1915 günü Vali Cevdet Bey sağ kalanlarla birlikte şehri boşaltmak zorunda kaldı. Savunmasız 30 bin sivil sırf Müslüman oldukları için katledildiler. Katliamlar civardaki kazalarla sürdü ve Müslümanlar’ın %62’si vahşice öldürüldü. Şehri alan Ermeniler, 3 gün sonra Rus General Yudeniç’e teslim ettiler.

Karabağlı bir Ermeni olup, 1904 yılında isyan çıkarmak üzere bölgeye gelen Aram Manukyan Geçici Ermeni Hükümeti Başkanı ilan edildi.

Zorunlu göç kararı Ermeniler’e nasıl duyuruldu?

Ermeni tezlerine göre sadık birer Osmanlı vatandaşı olan Ermeniler, bir gece ansızın evlerinden sürgün edildiler. Araştırmalarımıza göre savaş bölgesindeki Ermeniler’e kanun, duvar afişleri ve tellallarla en az bir ay önce haber verilmişti. Erzurum ve birkaç ildeki komite liderleri hariç ilk kafilelerin yola çıkması da 27 Haziran’da başlamıştı.

Ermeni kayıpları: “Bir milyon” rakamının sırrı

“Bir milyon” Ermeni öldürüldüğü iddiasını ABD’nin Harput konsolosu Leslie Davis 24 Temmuz 1915 tarihli raporunda ortaya attı. “Ne kadar Ermeni öldürüldüğünü söylemek mümkün değil ama bir milyondan az olmadığını tahmin edebiliriz” dedi. Misyonerler ve İttihatçılar’ın muhalifi Sulh ve Salah Partisi sorgusuz tekrarladı.


TARİH / KEMAL ÇİÇEK - BUGÜN GAZETESİ