ANKARA - Olası depremlere karşı gerekli önlemlerin alınabilmesi için ülkedeki depremselliğin en doğru şekilde ortaya koymaya çalışan kurumların başında gelen MTA, bu konuda önemli bir çalışmaya imza attı.

2004-2011 yılları arasında gerçekleştirdiği 6 yıllık çalışmayla Türkiye'deki deprem tehlikesini inceleyen Kurum, depremin kaynağı diri fayların coğrafik dağılımları, nitelikleri ve deprem davranışları gibi jeolojik, jeomorfolojik ve sismolojik bilgileri içeren diri fay veri tabanı güncelledi.

1992'de yayımlanan ''Türkiye Diri Fay Haritası''nı yeni araştırma teknik ve yaklaşımları kullanarak hazırlayan MTA, 1912'den bu yana yaşanan bütün hareketlerin titizlikle dikkate aldı.
Deprem riskinin yüksek olduğu Marmara Bölgesi'nden başlanan ve fay hatlarının yoğunlaştığı illerle çizimine devam edilen haritada, İstanbul ile ilgili ayrıntılı sonuçlara ulaşılması için ''CBS'' olarak adlandırılan Coğrafi Bilgi Sistemleri teknolojisi kullanıldı.

Diri fay haritalarında Marmara Denizi ve Saros Körfezi (Kuzey Anadolu Fayı'nın ana kolu) ile Sapanca Gölü dışındaki sualtı faylarının gösterildiği çalışma, 1:1.000.000, 1:250.000 ve 1:25.000 olmak üzere üç farklı ölçek kademesinde haritalandırıldı.

Türkiye'nin tüm kara alanlarını kapsayan 5 bin 547 adet 1:25.000 ölçekli pafta oluşturulurken, ülkedeki diri faylar bin 795 adet 1:25.000 ölçekli paftaya dağıtıldı.

ULUSAL DEPREM STRATEJİSİ'NE ALTYAPI OLACAK
Güncellenen diri fay verisi ülkenin deprem tehlikesinin yeniden gözden geçirilmesi ve 1996 yılında hazırlanan ''Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası''nın yenilenmesini önerirken, ''Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı-UDSEP-2023'' için alt yapı niteliğine de sahip.

Detaylarının Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız tarafından kamuoyuna açıklanması beklenen çalışmanın, dünyanın sayılı ülkeleri tarafından hazırlanabilecek nitelikte olduğu bildirildi.

'YENİ YERLERDE YENİ FAYLARIN OLDUĞUNU GÖRDÜK'
Kandilli Rasathanesi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Nurcan Meral Özel, Rasathane olarak MTA'ya çalışmalarda yardımcı olduklarını belirterek, çalışmanın görünmeyen bazı fayların tespitinin sağlanması açısından önemli olduğunu vurguladı.

Deprem olduğundan ilk olarak diri fay haritasına baktıklarını, en kısa sürede fayın yönünü, boyunu ve derinliğini tespit etmeye çalıştıklarını bildiren Prof. Dr. Özel, çalışmayla ilgili şu bilgileri verdi:

''Yeni diri fay haritasını MTA jeologları arazide fayları tek tek tespit ederek hazırladı. Ortada ciddi bir emek var. Bu çalışmayla bazı fayların boyunun uzadığını ve yeni yerlerde yeni fayların olduğunu gördük. Bundan dolayı da yeni harita, deprem konusunda daha doğru yorumlar yapabilmemizi de sağlayacak.''

Detaylarının Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız tarafından kamuoyuna açıklanması beklenen çalışmanın, dünyanın sayılı ülkeleri tarafından hazırlanabilecek nitelikte olduğu bildirildi.




AA