Ankara Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yapan Bulan, "devletin,
1930'dan bu yana kadınların köle gibi satılmasına karşı bir faaliyette
bulunmadığını" ileri sürerek, bir görev ihmalinin söz konusu olduğunu savundu.

Cumhuriyet Başsavcılıklarının, genelevleri kapatma ve buralardaki
kadınları çıkartma yetkisi bulunduğunu savunan Bulan, "Özel yetkili savcılar,
nasıl Kafes Eylem Planı'na ilişkin işlem yapıyorsa, kafes altına alınan
kadınların serbest bırakılması için de çalışılmalıdır" diye konuştu.

İç hukuk yollarının tükenmesi halinde, AİHM başvuracaklarını kaydeden
Bulan, "devletin, genelevde çalışanlardan özür dilemesi, tazminat ve yeni
kimlikler vermesi gerektiğini" söyledi.

Geçmişte vesikalı hayat kadını olarak çalışan ve son genel seçimlerde
bağımsız milletvekili adayı olan Ayşe Tükrükçü ise "devletin kendilerini adam
yerine koymadığını" iddia ederek, "Devletin, hayatı çalınmış ve hayatsız
kadınlardan, bizlerden özür borcu vardır. Devleti affedersem belki benden bir
sevap alır" dedi.

Konuşmaların ardından Bulan ve Tükrükçü, üzerinde "Devlet Utanmalı Tövbe
Etmeli Özür Dilemeli Tazminat Ödemeli" yazan bir pankart açtı.

Bulan ile Tükrükçü, daha sonra hazırladıkları suç duyurusu dilekçelerini,
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına sundu.

Dilekçede, genelevlerin açılması ve işletilmesinde sorumlulukları bulunan
yetkililerin, Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca cezalandırılmaları
talep ediliyor.


AA