FATİH KARAKILIÇ

Kütahya'da gölette boğulan çocuğun ailesinin açtığı davada, il özel idaresi 170 bin lira tazminat ödemeye mahküm edildi. Kooperatife devredilse de özel idarenin göletteki kontrol görevinin devam ettiğine dikkat çekilen kararda kırsalda ailenin çocuklarını devamlı kontrol etmesinin mümkün olmadığı vurgulandı.

Sulama göletinin buz tutan yüzeyinde oynarken suya düşüp boğulan çocuğun ailesine, özel idare tarafından 30 bin lirası maddi, toplam 170 bin lira tazminat ödenecek. Emsal teşkil edecek idare mahkemesi kararında, köy sulama kooperatifine devredilmesine rağmen özel idarenin tesis üzerindeki gözetim, denetim ve kontrol görevinin devam ettiği vurgulandı.

Kütahya'nın merkeze bağlı bir köyünde 6 Şubat 2011'de meydana gelen olayda, sulama göletinin buz tutan yüzeyinde oynayan çocuklardan K.Y. ile E.E., buz parçasının kırılmasıyla suya düştü. İddiaya göre, kurtulmayı başaran E.E. arkadaşını kurtarmak için yeniden suya girdi. Olayda 10 yaşındaki K.Y. ile 11 yaşındaki E.E. boğularak hayatını kaybetti. Olayın ardından köy sulama kooperatifi yöneticileri Y.A., A.Y. ve Y.A. hakkında Kütahya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak'tan ceza davası açıldı. Davayla ilgili mahkemeye ifade veren E.E.'nin babası H.E., gölet çevresinde gerekli tedbirleri almayan ve gerekli levhaları koymayan köy muhtarı ve ihtiyar heyetinden şikayetçi olduğunu söyledi.

OLAYDAN SONRA UYARI LEVHASI KONULDU

Mahkemede savunma yapan sanıklar, olay öncesi gölet çevresinde uyarıcı levha olmasına rağmen olaydan sonra da uyarıcı levha sayısının artırıldığını öne sürdüler. Kararını açıklayan mahkeme, üç sanığa 2'şer yıl hapis cezası verdi. Mahkeme, duruşmadaki saygılı tavırları gerekçesiyle sanıkların cezasını 1 yıl 8'er aya düşürdü. Mahkeme heyeti, sanıklar hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin açıklanmasının geri bırakılmasına hükmetti.

Ceza davası sürerken ailenin Bursa Barosu'ndan avukatı Mehmet Işık, Kütahya İl Özel İdaresi aleyhine Eskişehir 1. İdare Mahkemesi'ne E.E.'nin annesi A.E. ve babası H.E. için maddi ve manevi tazminat davası açtı. Emsal bir karara imza atan mahkeme, 10 Kasım 2008 tarihinde köy sulama kooperatifine devredilmesine rağmen özel idarenin tesis üzerindeki gözetim, denetim ve kontrol görevinin devam ettiğine vurgu yaptı. Ceza davası kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda göletin köye çok yakın olduğu ve anne ve babanın kısmi kusurlu bulunduğu kanaatine yer verildiği hatırlatılan kararda şu ifadelere yer verildi: "Kırsal kesimde anne ve babanın çocuklarını devamlı gözetme ve kontrol etmelerinin de mümkün olmadığı dikkate alınarak, ölüm olayında etki edecek nitelikte herhangi bir kusurlu davranışları bulunmayan davacılar yönünde hesaplanan maddi zarar miktarından kusur oranına göre indirim yapılmaması gerektiği kanaatine varılmıştır. Belirtilen duruma göre E.E.'nin ölümünden dolayı davacı babaya destekten yoksun kalma zararının 12 bin 401 lira, davacı anneye ise 18 bin 50 lira başvurunun yapıldığı 10 Mayıs 2011'den itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesi sonucuna ulaşılmıştır." Davacı anne ve babanın manevi tazminat talebini de değerlendiren mahkeme, A.E. için 70 bin lira, H.E. için de 70 bin lira manevi tazminat ödenmesini kararlaştırdı.

Kararı değerlendiren avukat Mehmet Işık, Eskişehir 1. İdare Mah-kemesi'nin bu kararının, anne-babanın denetim ve gözetim ödevinin kapsamının fiziki ve beşeri koşullara uygun olarak değerlendirilmesinin gerekliliği bakımından emsal mahiyetinde olduğunu söyledi. Avukat Işık, kamu idaresinin, yürüttüğü faaliyetlerin taşıdığı risklere uygun ve yeterli tedbirleri alması yükümlülüğüne vurgu yapması açısından da kararın önemli olduğunu dile getirdi.