Ekici, gazeteci İsmail Güneş'in helikopter düşmeden önce çektiği fotoğraflarda Yazıcıoğlu'nun emniyet kemeri takarken görüldüğüne dikkat çekerek, "Soruşturma dosyasında Muhsin başkanımızın helikopterin 7 metre uzağında bulunduğu belirtiliyor. Ancak, helikopterin düştüğü andaki konumu ile rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun 7 metre değil en az 50 metre uzaklıkta olduğu açıkça bellidir." dedi. Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu da aynı bilgiye ulaştıklarını ifade ederek şunları kaydetti: "Helikopter düştüğünde ilk kendisine gelen Muhsin başkandı. Çünkü kendisinin bulunma yeri helikopterin uzağındaydı. Öyle zannediyorum ki, helikopter düştüğü sırada emniyet kemerini çözüp kendisini dışarı atıp gidebileceği yere kadar gitmeye çalışmış."

Cihan Haber Ajansı'nın dün servis ettiği, İsmail Güneş'in kazadan hemen önce saat 14.51'de çektiği fotoğrafta da Muhsin Yazıcıoğlu'nun emniyet kemeri takılı görülüyor.

'HELİKOPTER DÜŞTÜĞÜNDE YAZICIOĞLU SAVRULMADI'

25 Mart 2009 tarihinde Kahramanmaraş Çağlayancerit'ten, Yozgat Yerköy istikametine gitmek için havalanan helikopterin düşmesiyle ilgili sır perdesi aralanmaya devam ediyor. 15.03'te düşen helikopterde bugüne kadar ilk kendisine gelenin İsmail Güneş olduğu zannediliyordu. Gerek ortaya çıkan Güneş'in çektiği fotoğraflar ve gerekse Muhsin Yazıcıoğlu'nun enkazdan uzakta bir yerde bulunması bu bilgiyi yalanlıyor. Söz konusu fotoğrafları Cihan Haber Ajansı (Cihan)'na değerlendiren Gülefer Yazıcıoğlu'nun avukatı Selami Ekici, Muhsin Yazıcıoğlu'nun emniyet kemerinin takılı olmasının çok önemli bir bilgi olduğunu belirtti. Ekici, şöyle devam etti: "Rahmetli şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu'nun kazadan 7, 8 dakika önce çekilmiş son fotoğraflarında emniyet kemerinin takılı olduğu görülmektedir. Bu da bizi rahmetli şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterden olay anında savrulmadığı, emniyet kemerinin sağlamış olduğu korumaya sahip olduğu sonucuna götürmektedir."

'YAZICIOĞLU, HELİKOPTERİN EN AZ 50 METRE UZAĞINDA BULUNDU'

Dosyadaki bilgilere göre Muhsin Yazıcıoğlu'nun, helikopterin 7 metre uzağında bulunduğunu söyleyen Selami Ekici, aslında bu mesafenin 7 metre değil, 50 metre civarında olduğunu dile getirdi. Ekici enkazın kaymış olabileceğini belirterek şu açıklamayı yaptı: "Helikopterin ilk düştüğü yer ile enkazın köylüler tarafından bulunduğu yer ve daha sonra naaşların bulunduğu ayrıca görüntülenen yer arasında ciddi mesafe farklılıklarının olduğu bilinmektedir. Olay yerinin çok dik bir yamaç olması nedeniyle enkazın kaymış olduğu bir gerçektir. Bu durum bazı görüntülerde de açıkça beli olmaktadır. Helikopterin düştüğü andaki konumu ile rahmetli şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu'nun 7 metre değil de helikopterin en az 50 metre civarında uzaklıkta olduğu açıkça belli olmaktadır."

'HELİKOPTER DÜŞTÜĞÜNDE MUHSİN BAŞKAN'IN BİLİNCİ AÇIKTI'

Selami Ekici, Muhsin Yazıcıoğlu'nun olay yerinden uzaklaşmaya çalıştığını ve bilincinin açık olduğunu belirtti. Ekici, "Konunun hassas olması nedeniyle ayrıntılara girmemekle birlikte, bulunuş şekli itibariyle rahmetli şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu'nun, otopsideki yaralanmalar da dikkate alındığında olay yerinden uzaklaşmaya çalıştığı çok açık bir şekilde belli olmaktadır. Helikopterin dışında bulunması, başkanın, helikopter düştükten sonra yaşadığı ve olayın zararlarını gidermek açısından olay yerinden uzaklaşması gerektiğini bilecek kadar bilincinin açık olduğunu gösteriyor. Ayrıca İstanbul Adli Tıp kurumunun karbonmonoksit ile ilgili yaptığı tespitle birlikte düşünüldüğünde bu durum daha önem kazanmaktadır." ifadelerini kullandı.

'SON FOTOĞRAF HELİKOPTER DÜŞERKEN ÇEKİLMİŞ OLABİLİR'

Selami Ekici, İsmail Güneş'in fotoğraf makinesinden çıkan fotoğraflar ile ilgili şu tespitlerde bulundu: "Helikopterin Çağlayancerit'ten havalandığı saat 14.35 ile tahmini olay saati olan 15.03 arasındaki 28 dakikalık zaman diliminde çekilen 18 adet fotoğrafın bir anlamı olmalıdır. Nitekim fotoğraf makinesindeki saat 15.00'te çekildiği anlaşılan ve beyaz zemin üzerinde hafif lekelerin olduğu fotoğrafın ya helikopterin düşme anında ya da yere çok yakın bir konumda olduğu sırada çekildiği anlaşılmaktadır."

'ÇEKİÇ GÜCE VE 28 ŞUBATÇILARA TAVIR ALAN YAZICIOĞLU NEDEN YAŞATILSIN?'

1991 yapımı Oliver Stone imzasını taşıyan JFK filmine gönderme yapan Ekici, "Bu olayın aydınlanmasının milletimizin geleceği açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü Muhsin Yazıcıoğlu milli iradenin ve demokrasimizin gelişmesi için mücadele vermiş bir insandı. Olayın aydınlanması vatanı ve milleti için mücadele veren iyi insanların artık şüpheli olaylarla ortadan kaldırılmasının önüne geçilmesine vesile olacaktır. 1993 yılında Çekiç Güç'e karşı tavır alan, 28 Şubat sürecinde anti demokratik yapılara karşı savaş açan, milletin vicdanın sesi olan ve bu çizgisini şehit olduğu güne kadar sürdüren vatanı ve milleti için dürüstçe mücadele veren iyi bir insan neden suikaste uğramamış olsun? Rahmetli şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu'nun dosyasını takip ederken, 1991 yapımı ABD Başkanı Kennedy'nin suikastını aydınlatmak için mücadele veren bir savcının hayatını konu alan JFK filmini izledim. Oradaki benzerlikler ve parelilikleri çok dikkat çekici bulduğumu söylemek isterim." dedi.

GÜLEFER YAZICIOĞLU: GİDEBİLECEĞİ YERE KADAR GİTMEYE ÇALIŞMIŞ

Cihan Haber Ajansı'na konuşan Gülefer Yazıcıoğlu da net bilgiler verdi. Gülefer Yazıcıoğlu, "Helikopter düştüğünde ilk kendisine gelen Muhsin başkandı. Çünkü kendisinin bulunma yeri helikopterin uzağındaydı. Öyle zannediyorum ki, helikopter düştüğü sırada emniyet kemerini çözüp kendisini dışarı atıp gidebileceği yere kadar gitmeye çalışmış." dedi.



KÖKSAL AKPINAR (CİHAN)