Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olan Hediye Kurt, İsveç'te Türk diplomasıyla iş bulamayınca 2 yıllık dil eğitiminin ardından Göteborg Üniversitesinde yeniden 3,5 yıl hukuk lisans eğitimi aldı. Göteborg Adliyesindeki 2 yıllık stajının ardından savcı olarak atanan Kurt, İsveç'te 3 yıldır bu görevi başarıyla sürdürüyor.
 
Kurt, AA muhabirine, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra 2002'de master yapmak ve yurt dışı iş tecrübesi kazanmak amacıyla eşiyle İsveç'e gittiklerini, ODTÜ Bilgisayar Mühendisliğini bitiren ve master yapan eşinin İsveç'te iş bulmakta zorlanmadığını dile getirdi.
 
Türk diplomasıyla kendisinin de hukuk alanında İsveç'te işe girmesinin mümkün olmadığını bir süre sonra anladığını anlatan Kurt, birçok avukatlık bürosu ve devlet kurumlarıyla iletişime geçtiğini ancak İsveç'te hukukçu olarak çalışabilmesi için milli hukuka vakıf olması gerektiği cevabını aldığını ifade etti.
 
Göteborg Adliyesinde 2 yıl staj
 
Denklik uygulamasının işe yaramaması nedeniyle İsveç'te yeniden hukuk eğitimi almaya karar verdiğine belirten Kurt, "Yaklaşık 2 yıl İsveççe eğitimi aldım. Sonrasında Göteborg Üniversitesi Hukuk Fakültesine girdim. İsveç'te hukuk eğitimi normalde 4,5 yıl olmasına rağmen 3,5 yıl okudum. Bunun nedeni de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesindeki master derslerimi, oradaki seçmeli derslerime saymalarıdır. Okul bittikten sonra Göteborg Adliyesinde de 2 yıl staj yaptım. Buraya da hukuk öğrencilerinin arasındaki rekabetin fazla olması nedeniyle sadece bütün dersleri yüksek not olanları kabul ediyorlar. Notlarımın çok yüksek olması nedeniyle kabulde sorun yaşamadım" dedi.
 
Avukatlıktan öğrenciliğe dönüş
 
Kurt, dil kursu ve okul döneminin zor bir süreç olduğuna işaret ederek, "Zor bir süreçti. Psikolojik olarak da çok zordu. Türkiye'de avukatım, İsveç'te ise diplomam geçerli fakat iş bulamıyordum. Ailemden ve arkadaşlarımdan uzaktım, sistem farklıydı ve dili anlamıyordum. Avukatlıktan öğrenciliğe geri dönmüştüm, ehliyetim bile geçerli değildi. Herşeyi sil baştan yeniden yapmam, kazanmam gerekiyordu" diye konuştu.
 
Kurt, zorlu süreçlerin ardından stajı tamamlayıp, mülakat ve sınavları başarıyla geçip savcı olarak atandığını vurgulayarak, ceza usul hukuku alanında 3 yıldır bu görevi başarıyla sürdürdüğünü kaydetti.
 
"Türk olduğumu öğrenince şaşırıyorlar"
 
Önyargı ya da ayrımcılık konusunda sıkıntı yaşamadığını ancak savcının Türk olduğunu öğrenenlerin şaşırdığını aktaran Kurt, İsveç'te yaklaşık 900 savcının görev yaptığını ve bunlardan sadece yüzde 2'sinin yabancı kökenli olduğunu söyledi.
 
Savcı Kurt, diğer yabancı savcıların Avrupa ülkeleri kökenli olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"İsveç'te Türk kökenli avukatlar var ama devlet makamlarında çok fazla Türk yok. İsveç'e benim gibi sonradan gelen ve İsveççe'yi öğrenen başka savcı daha yok. İsmimi söyledikten sonra yabancı olduğum anlaşılıyor. Genellikle İzlandalı olduğumu tahmin ediyorlar. Türk olduğumu tahmin etmediklerinden söyleyince de şaşırıyorlar.  Çünkü mahkemelerde Türk ismini daha önce duymamışlar. Şahit ya da sanık yani taraf konumunda Türklerle karşılaşılabiliyor ama yargı makamlarında çok fazla yok. Bir Türk olarak böyle bir konumda bulunmaktan çok memnunum. Türkiye'yi, ülkemi tanıtabilme fırsatı bulmak çok gurur verici."
 
"Çok klasik bir söylem ama çalışınca gerçekten oluyor"
 
Hayatta başarılı olabilmek için en önemli şeyin neyi istediğini bilmek olduğunu vurguluyan Kurt, kişinin hedefini belirledikten sonra olumsuz eleştirilere de kulak kapatması gerektiğini söyledi.
 
Kurt, 1,5 yaşında bir çocuğu olduğunu ve Türkiye'ye dönmeyi henüz düşünmediklerini anlatarak, "İnsan istediği zaman herşeyi yapabilir. Çok klasik bir söylem ama çalışınca gerçekten oluyor" dedi.
 
Kariyer hedefi
 
Türk Adalet Bakanlığı ile İsveç Mahkemeler Birliği arasındaki bazı işbirliği projeleriyle Eskişehir ile Baros adliyelerince yürütülen kardeş adliye çalışmalarında da yer aldığına dikkati çeken Kurt, iyi bir savcı olarak İsveç'teki çalışmalarına devam etmeyi amaçladığını sözlerine ekledi.