Tuskan, son dönemlerde, kadına yönelik şiddet olaylarının artması ve kadınların adli mercilere yaptıkları korunma başvurularına ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de kadına yönelik şiddet konusunda yasal mevzuat olarak durumun iyi olduğunu, ancak altyapısı eksik olmayan bu yasada birtakım değişiklikler yapmak gerektiğini söyledi.
    
Son zamanlarda artan kadına yönelik şiddet olaylarına karşı yapılan korunma talepli başvurularının, kadınların suskunluğunu bozması anlamına geldiğini dile getiren Aydeniz Alisbah Tuskan, ''Kadınların, itiraz etmesi ve artık şiddete katlanmayı reddetmesi de bu konudaki başvuruları arttırıyor diye düşünüyorum. Kadınlar, eskiden bunu kabulleniyordu ve sonuna kadar katlanıyordu, ama şimdi kadınlarda, bu konuda devletin kendilerine sahip çıktığı konusunda düşünceler var'' dedi.
    
Avukat Tuskan, kadınların, şiddete katlanmanın, insan haklarına aykırı bir durum olduğunun farkına vardığını ve bu konuda bilinçlediğini ifade ederek, koruma tedbirlerinin bütün kurumlar tarafından alınabilmesi gerektiğini ifade etti.
    
Yasadaki koruma kararlarından haberi olmayan hukukçuların da olduğunu dile getiren Tuskan, bu nedenle, Koruma Kanunu'nun, savcılar ve jandarmalar tarafından bilinmesi ve acil koruma kararının bir gün içinde alınarak, uygulanmasının sağlanması gerektiğini vurgulayarak, ''Tehlikeli bir durum varsa şiddet uygulamaya yönelen kişinin hemen gözaltına alınması gerekiyor. Çünkü, son 7 yılda kadın cinayetleri yüzde 1400 oranında artmış durumda, bu korkunç bir boyuttur'' diye konuştu.
    
İstanbul Barosu olarak, kadının korunmasıyla ilgili avukat tahsisi ve bu avukatların acil olarak görevlendirilmesini sağlamaya çalıştıklarını belirten Tuskan, ''Koruma olayları, tam olarak şiddeti çözmez. Şiddete yönelen kişinin tedavisinin sağlanması, bir psikolojik durumun incelenmesi gerekir. Sağlık durumunun incelenmesi gerekirse tedavi altına alınması gerekir'' dedi.
    
Tuskan, İstanbul'da yılda yaklaşık 2000 civarında boşanma başvurusunun yapıldığını, bu başvuruların yüzde 85'inin nedeninin şiddet olduğunu bildirdi.
    
Son bir yılda İstanbul Barosuna 300 civarında koruma talepli başvuru gerçekleştiğini anlatan Tuskan, diğer başvuruların nafaka, velayet, çocuk teslimi ve aile konutu şerhi gibi konuları içerdiğini söyledi.



AA