Komşularının şikayetlerinden illallah eden bir kiracı çareyi ilginç bir not yazmakta buldu. Evinde kedi beslediği ve eve gelen misafirleri yüzünden ev sahibine şikayet edilen kiracının notu şöyle:

"Ev sahibime şikayet etmişsiniz. Şikayet sebepleriniz:

-'Eve karı-kız geliyor'muş


-Evde kedi besliyormuşuz


-Evden koku geliyormuş


Hepsine teker teker cevap vermek istiyorum:


1. Eve istediğimi getiririm, arkadaşlarım, nişanlım veya sevgilim. Kısacası istediğim herkes gelebilir. Anayasal haklarım arasındadır. Kimseyi alakadar etmez. Ben bugüne kadar hiçbirinizin eşine, kızına, çocuğuna yan gözle bakmadım. Hepinize karşı kibar ve saygılı oldum. Apartmandaki kadınlara askıntı olmadım. Eğer birbirimizin evini gözetleyecek isek ben de sizlerin evini gözetlesem nasıl olur? Kim giriyor, kim çıkıyor ona bakayım. Bu kadar işsiz, güçsüz insanlar mısınız ki başkalarının evini gözetliyorsunuz? Bu yaptığınıza röntgencilik denir ve şikayet hakkımı saklı tutuyorum. Röntgenciliğin cezası, para ile hapis cezası arasında değişmektedir. 

2. Evde kedi beslemek anayasal hakkımdır. Siz bana kedi beslediğim için yaptırım uygulayamazsınız.Tüm aşıları tam, karnesi mevcut. İddia ediyorum ki düzenli aşılarından dolayı o kedi birçoğunuzdan daha sağlıklı. Ama eğer ben sizi şikayet edersem apartman planına muhalefetten dolayı birçok daire milyarlarca lira ceza alacaktır. Sonradan yaptığınız camlar, balkon camları, taktırdığınız demirler hepsi ceza kapsamına girer. Ayrıca projede asansör olmasına rağmen binada asansör bulunmaması da apartmana milyarlarca lira ceza kesilmesine neden olacak ve asansör yaptırma zorunluluğu konacaktır. Birini şikayet etmeden önce onun ne iş yaptığını iyi öğrenin. Ben proje tasarımcısıyım ve bu konularda uzmanım.

3. Eğer evden koku geliyor ise buyrun şikayet edin. Ben kedimin kumunu her gün değiştiriyor ve eve gelir gelmez ilk iş olarak etrafı temizliyorum. Yani bu koku olayının yalan olduğunu biliyorum. Ayrıca .... benim amcamdır. İstersem tüm dairelere pislikten dolayı ceza kestirebilirim. 

Sizin derdiniz ve yalanlarınız beni etkilemez. Evlendiniz, çoluk çocuğa karıştınız ve özgür değilsiniz. Ne çocukluğunuzu, ne gençliğinizi yaşadınız. Ve gençliğini yaşayan gençler görünce kıskanıyorsunuz. Bu yüzden gençlerden, çocuklardan ve hayvanlardan nefret ediyorsunuz. Ama gördüğünüz gibi yasalar sizin değil benim yanımda. Bence röntgenciliği ve dedeikoduculuğu bırakın, kendi işinize bakın.

Ayrıca: Apartmanda kapı önlerine 
ayakkabı koyma yasağı koydunuz. Saygılı olduk ve kapın önüne ayakkabı koymadık ama herkes koyuyor. Kimse bundan dolayı kimseyi şikayet etmiyor. 

Apartmana 
bisiklet koyma yasağı koydunnuz ve bisikletimi eve koyuyorum. Bazı kapıların önünde bisiklet varken kimse ona ses çıkarmıyor ama ben bisikletimi eve koyduğum halde şikayet ediliyorum. Derdiniz kurallar değil, gençlerin varlığı...

Ayıptır, AYIP! Röntgencilik ve dedikoduculuk AYIPTIR!


Bir daha evimi ve beni röntgenleyen olursa hakkında yasal işlem başlatma için başvuruda bulunacağım.


Saygılarımla


Olcay"