Banu ŞEN

2 kız babası Nuran Yankın, emekli olmasına rağmen çocuklarını okutabilmek için tekrar çalışmaya mecbur kaldı. Olay günü de kardeşiyle birlikte aynı vardiyadaydı. 2 kardeş, 500 metre arayla 2 ayrı panoda görev yapıyordu. Yankın, yaşananları şöyle anlattı: “Bizde gaz maskeleri var. Onları kullanarak belli seviyeye kadar çıktık. Biraz mola verdik. Büyük oksijen tüpleri vardı, onları açtık. Biraz rahatladık. Yola çıktık. Saat 20.00 oldu. Kurtulmak için ulaşmaya çalıştığımız mesafe 2.5-3 kilometreydi. İmbat’tan kurtarma ekipleri geldi, bizi yukarı çıkardı. Bizden 150-200 metre ilerdekiler direkt duman oraya geldiği için vefat etmiş.” Ahmet Yankın, kazadan kurtulduktan sonra ağabeyinin acı haberiyle karşılaştı. Ağabeyini Kızılay’ın dağıttığı battaniyelerden biriyle taşındı. Cenazesini defnettikten sonra, battaniyeyi Kızılay’a götürdü. Yankın’ın “İhtiyacı olan başka kişiler de kullanır” diyerek getirdiği battaniyeyi teslim alan Kızılay Soma Şube Başkanı Aziz Günal, o anı şöyle anlattı: “Kızılay çadırında oturuyordum. Biri geldi elindeki siyah poşeti bıraktı. ‘İçinde ne var’ dedim. Madende hayatını kaybeden ağabeyini sardıkları battaniye olduğunu, ağabeyinin anısına bu battaniyeyi Kızılay’a vermek istediğini söyledi. Çok duygulandım. Günlerdir yaşadıklarımızın da birikimiyle gözyaşlarımı tutamadım.” Günal, battaniyeyi Ankara’daki Kızılay Genel Merkezi’ne göndereceğini söyledi. Battaniye, Kızılay Genel Merkezi’ndeki müzede sergilenecek.



Nuran Yankın’ın babası ve annesi, Soma’ya 30 kilometre uzaklıktaki Karacahisar Köyü’nde yaşıyor. Acılı baba Mehmet Yankın, “Oğlumuzun bizde bir fotoğrafı bile yok. Oğullarımın üçü de madenciydi. Köyde yapacak işleri olmadığı için Soma’ya çalışmaya gitti. Biri kurtuldu, birini kaybettik” dedi.