27 Mayıs darbesinin ardından idam cezasına çarptırılan dönemin başbakanı Adnan Menderes, 49 yıl önce bugün darağacına gönderilmişti. Milletin vicdanında kanayan yara, yıllardır kapanmadı. Oğlu Aydın Menderes, bugün buruk da olsa vakur bir sevinç içerisinde. Bunun sebebini ise anayasa değişikliği referandumundan çıkan netice oluşturuyor. Halkoylaması öncesi, "Verilecek her 'evet' oyu, babam Adnan Menderes'in ruhuna Fatiha'dır." açıklamasında bulunan Aydın Menderes, sonuçtan memnun. Milletin oylarıyla alınan bu kararın Menderes'in idam yıldönümüne rastlayan günlere denk gelmesini çok anlamlı buluyor. "Aziz milletimiz Fatihalarını göndermiştir. Bundan dolayı bir kere daha mensubu olmaktan hep iftihar ettiğimiz bu büyük milletimize şükranlarımı sunuyorum. Babamın ruhu şâd olmuştur." diyor. Aydın Menderes, referandumun, Yassıada yargılamalarının hukuken geçersiz sayılması konusunda da bir yol açtığını düşünüyor ve yasama organını işaret ediyor.

Babasının idam yıldönümünde referandum sonuçlarını Zaman'a yorumlayan Aydın Menderes, 27 Mayıs 1960 darbesiyle başlayan vesayet rejimini kaldırma yolunda bir kapı açıldığı inancında. Ona göre şu anki hedef, yeni bir anayasa ile vesayet sistemini tamamen ortadan kaldırmak olmalı. 27 Mayıs 1960 ve sonrasında çıkartılan 1961 Anayasası'nı, "Türkiye'deki bütün kötülüklerin anası." olarak tarif eden Aydın Menderes'in değerlendirmesi şöyle: "Diğer askerî müdahaleler 27 Mayıs'ın yol açtığı darbelerdir. Bu referandum, 50 yıllık bir müdahale ve vesayet rejimi dönemini tasfiye etmiştir. Milletimiz bu yönde kesin bir irade koymuştur. Bu itibarla Türkiye'de müdahalelerle dolu bir dönemin kapandığını söylememiz gerekecektir."

"12 Eylül'e yargı yolu açıldığı gibi, 27 Mayıs darbesini yapanlar için de yargı yolu açık mı?" sorusu da gündemde. Aydın Menderes'in yorumu şöyle: "Bu hukuki bir meseledir. Uzman olanların görüşlerine müracaat gerekir. Ancak siyasi manada 27 Mayıs artık tamamen tasfiye olmuştur. Millet onu kara toprağa karıştırmıştır. Ancak 15 Eylül 1961, Yüce Divan kararlarının hukuken keenlemyekün, yani tamamen geçersiz addedilmesi, bir yasama organı tasarrufudur. Söz konusu referandum, yasama organı böyle bir tasarrufta bulunmayı düşünecekse bunun yolunu açmıştır. Bence asıl önemli olan husus da budur. Bireysel davalardan çok, 15 Eylül 1961 kararlarının hukuken de tamamen geçersiz sayılmasıdır."

Bu arada dün de dönemin Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın ölüm yıldönümüydü. Bu iki isim de Menderes gibi Yassıada Mahkemeleri'nin kararıyla asılarak idam edilmişti. TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, dün bir mesaj yayımlayarak Polatkan ve Zorlu'yu, rahmetle andığını ifade etti. Şahin, 'iki seçkin devlet adamı' olarak nitelediği Polatkan ve Zorlu'nun demokrasiye yaptıkları katkıların, millet tarafından daima hatırlanacağını vurguladı.

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da Menderes'in ölüm yıldönümü vesilesiyle bir mesaj yayımladı. Menderes'in başlattığı AB yolculuğunu bugün kendilerinin sürdürdüğünü savunan Bağış, Reform İzleme Grubu'nun 22. toplantısını bugün gerçekleştirmeyi de bir vefa borcu olarak gördüklerini belirtti. (Zaman)