Rize’nin Çayeli ilçesinde bulunan Senoz Vadisi, sahip olduğu doğal güzellikler ve bitki örtüsüyle Türkiye’nin cennet köşelerinden biri olarak biliniyor. Ancak son yıllarda organik tarım ve arıcılıkla adından söz ettirten Senoz Vadisi’nde yaşayanların başı HES’ler ve taş ocaklarıyla dertte. Karadeniz Sahil Yolu için vadide açılan taş ocaklarının açtığı yaralar kapanmadan bu kez de sayıları 12’yi bulan HES projeleri Senoz’un eşsiz ekosistemini tehdit etmeye başladı. Bu HES projelerinden biri de İyon Enerji Üretimi Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından Senoz’da yapılmak istenen Kayalar  HES Projesi.

7 YILDIR BİTMEYEN HUKUK SAVAŞI

Sanko Holding’e bağlı olan İyon Enerji A.Ş, 2007 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan aldığı ‘ÇED Gerekli Değildir’  izniyle  inşaat çalışmalarına başladı. Köylülerin açtığı davanın ardından mahkeme çevresel etkinin göz ardı edildiğine hükmederek 2009 yılında projeyi iptal etti. Rize İdare Mahkemesi’nin iptal kararını temyize götüren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bu talebi Danıştay tarafından reddedildi. Danıştay, yerel mahkemeyi haklı bularak vadideki diğer projelerle birlikte bütüncül değerlendirme yapılması gerektiğine vurgu yaptı.

İPTAL EDİLEN HES’E BAKANLIK YENİDEN ONAY VERDİ

Ancak Senoz halkının HES’lere karşı verdiği hukuk savaşı bununla bitmedi. Danıştay 14. Dairesi’nin yerel mahkemenin iptal kararını onamasına rağmen HES şirketi yeni bir ÇED süreci başlatarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurdu. ‘ÇED Nihai’ aşamasına gelen projeye geçtiğimiz yıl 159 köylü yazılı olarak itirazda bulundu. Ancak buna rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 4 Mart 2014 tarihinde yaptığı duyuruyla Kayalar HES Projesi için ‘ÇED Olumlu’ kararı verildiğini bildirdi.

MAHKEME YÜRÜTMEYİ DURDURDU

Bu hukuk dışı girişimi de yargıya taşıyan yöre halkını bir kez daha haklı bulan Rize İdare Mahkemesi, hukuka aykırı bulduğu ÇED Olumlu Kararı’nın yürütmesini durdurdu. Mahkeme kararında itiraz yolunun da kapalı olduğuna hükmedildi. Senoz halkı ise projenin tamamen iptalini bekliyor.

“SENOZ’UN GELECEĞİ KURUTULMUŞ DERELER OLAMAZ”

Projeye karşı yıllardır hukuk mücadelesi yürüten ve davacılar içerisinde yer alan TEMA Vakfı Çayeli Temsilcisi Ahmet Ali Kork, Senoz halkının yaşam kaynağı suyunu ve yeşilini koruyarak, topraklarını kimyasal gübre ve ilaçlardan arındırdığının altını çizdi. Yöre halkının tamamen kendi çabalarıyla vadilerini organikleştirerek kendi geleceklerini kurmaya çalıştığını belirterten Kork, “Senoz’un geleceğinde kurutulmuş dereler, taş ocakları olamaz” diye konuştu.

‘BİZ DAVA AÇMAKTAN, MAHKEMELER DUR DEMEKTEN YORULDU’

Bir tek proje için defalarca yargı karşısına çıktıklarını ancak ÇED belgesi ve su kullanım anlaşması Danıştay’ca iptal edilmiş bir projeye hiçbir şey yokmuş gibi Bakanlığın yeniden izin vermesini anlayamadıklarını ifade eden Kork, “Biz dava açmaktan, mahkemeler dur demekten, bakanlık hukuka karşı bir yolunu bulmaktan yoruldu” ifadelerini kullandı.

‘BAKANLIK YANLIŞTA ISRAR EDİYOR’

TEMA Vakfı Rize İl Temsilcisi  Nevzat Özer de duruşma sonrası yaptığı değerlendirmede, mahkeme heyetinin oy birliği ile vermiş olduğu yürütmeyi durdurma kararında kapsamlı değerlendirmeler yapıldığına dikkati çekerek şunları söyledi: “Çevre bilimi dersi verircesine Çevre ve Şehircilik Bakanlığına görevini hatırlatmaktadır. Yürütmenin durdurulması kararındaki gerekçeler doğrultusunda Senoz doğası ve onunla bütünleşmiş halkı gibi bizler de iptal kararının çıkmasını bekliyoruz. Bizi üzen sayısız yargı kararına rağmen  Bakanlığın aynı yanlışta ısrar etmesidir. Bakanlık,  mahkeme kararlarındaki gerekçeler doğrultusunda görevini yapmak yerine  aynı konuya ilişkin birden fazla işlem tesis ederek   vatandaşın  hak arama hakkını da zorlaştırmaktadır. Bu anlayış, hukuka bağlı idare ilkesi ile bağdaşmadığı gibi yargı kararlarını etkisiz kılmaya dönük bir girişimdir. Umuyoruz ki  bu davadan sonra benzer hatalara imza atılmaz.”


kuzeyormanlari.org