ZEYNEP HAŞLAK ISTANBUL
 
Bazı kadınlar konu ile ilgili yasal haklarından habersiz olduğu için ya da var olan şiddet durumunun geçici olduğunu düşündüğü için hakkını aramayabiliyor. Oysa uzmanlar, hiçbir şiddetin küçük görülmemesi ve gerekli tedbirlerin alınmasını tavsiye ediyor. Ceza hukukçusu avukat Prof. Dr. Vahit Bıçak, kadınların yaşadığı şiddet olaylarını sineye çekmemesi gerektiğini söylüyor. “Küçük dozda başlayan şiddet artarak devam eder. Kadın yasaların kendisine tanıdığı hakları kullanmalı.” diyen Prof. Bıçak, bu aşamada en önemli noktanın kararlı duruş sergilemek olduğunu belirtiyor.
 
Avukat Prof. Bıçak, 2008 yılında şiddeti önlemeye yönelik yasanın temelini oluşturan bir araştırma yaptıklarını ifade ediyor. Araştırmada kadınların, polislerin ve hatta bazı savcı, hâkim gibi görevlilerin kanunen tanınan hakları tam olarak bilmediği ortaya çıkmış. Ceza hukukçusu Prof. Bıçak, bu anlamda yapılan bu tür haberlerin kadınları ve genelde toplumu bilinçlendiren bir hizmet verdiğini de kaydediyor. Kadına yönelik şiddette küçük şiddet olaylarının büyük olayların habercisi olduğunu kaydeden Vahit Bıçak, “Şiddet gören kadın kendisine şiddet uygulayan erkeği şikâyet edeceği zaman öncelikle kararlı olmalı, yalpalamamalı ve şikâyetini geri almamalı.” şeklinde konuşuyor. Şiddet gören kadının hakkını ararken ikinci olarak gördüğü şiddeti delillendirmesi gerektiğini ifade eden hukukçu,  “Teknoloji artık ilerledi. Herkesin cep telefonu var. Şiddet gören kadın cep telefonu ile vücudundaki şiddet izlerini görüntüleyebilir. Ayrıca şiddet durumunda hukuk ses kaydı almayı meşru müdafaa olarak kabul ediyor. Şiddet, ses ya da görüntü kaydıyla delillendirilebilir. Bunların dışında yakın çevreden ve komşulardan da tanıklık istenebilir. Son olarak da doktordan şiddeti gösteren bir rapor mutlaka alınmalı.” ifadelerini kullanıyor.
 
Kadına yönelik şiddette kadınların savcılıklara başvurularında savcıların duyarsızlığı şikâyet edilen bir başka konu. Prof. Vahit Bıçak, kadınların şikâyetleri arkasında durmamasının ve şikâyetten vazgeçmesinin savcıları duyarsızlaştırdığını vurguluyor. “Çünkü savcılığa gelen 10 şikâyetten 5’i geri alınıyor. Durum böyle olunca savcı da zamanla gelen dosyaları ‘Acaba vazgeçer mi?’ diye bir-iki gün masasında bekletebiliyor.” diyen Bıçak, söz konusu durumun kadının mağduriyeti ile sonuçlandığını kaydediyor. Yine şikâyetlerde eve yaklaşmama kararının tek bir mekan için alınmasının da şiddeti önlemede yeterli olmadığını söyleyen ceza hukukçusu, “Kadın annesinin evine gittiğinde eşi şiddete devam edebiliyor.” diye konuşuyor. Erkeğin kontrol altına alınmasında elektronik bilezik uygulamasının faydalı olacağını söyleyen Bıçak, “Dünyada yaklaşık 20-30 senedir kullanılıyor ve çok başarılı bir sistem. Türkiye’de de hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.” şeklinde konuşuyor.
 
ŞİDDET MAĞDURLARININ BAŞVURACAĞI KURULUŞLAR
 
Alo 183 Aile, Kadın, Çocuk ve Engelli Sosyal Danışma Hattı
 
Polis merkezleri, jandarma karakolları
 
İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü
 
Sağlık kuruluşları
 
Cumhuriyet savcılığı
 
Belediyelerin kadın danışma merkezleri
 
Baroların kadın danışma merkezleri
 
Kadın sivil toplum kuruluşları