"Reform paketi, 12 Eylül darbe anayasasından sivil anayasaya geçmek için bir fırsattır. Çiftçisinden ev hanımına, işadamından bürokratına, memurundan işçisine herkesi ilgilendiriyor. Referandum partiler ve ideolojiler üstü bir konumdadır."

Anayasa Mahkemesi'nin kritik kararının ardından referanduma giden Türkiye'ye bu sözlerle seslenen Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Avukat Ayhan Ogan, toplumu reform paketine 'evet' demeye çağırdı. Sivil Dayanışma Platformu çatısı altında bir araya gelen farklı görüşlerdeki 402 sivil toplum kuruluşu, dün 'Güçlü Evet' kampanyası başlattı. 12 Eylül'e kadar bütün Türkiye'yi il il gezme kararı alan sivil toplum, kampanya çerçevesinde millete, anayasa paketinin kendilerine neler getireceğini ve hayatlarını nasıl etkileyeceğini anlatacak. Kampanyanın yol haritasını açıklayan platform başkanı Ogan, Anayasa Mahkemesi'nin görevini aşarak iptal ettiği düzenlemeleri de AİHM'ye taşıyacaklarını söyledi. Hukukun Üstünlüğü Platformu Temsilcisi Avukat Satılmış Şahin de "Anayasaya 'evet' demek, bir partiye oy vermek değildir, kendi hakkına sahip çıkmadır." dedi.

SDP Başkanı Avukat Ayhan Ogan, Yüksek Mahkeme'nin bu kararla TBMM'nin yetki alanına girdiğini, görevini aştığını ve yasama organı konumuna geldiğini kaydetti. Ogan, kararı, "Anayasa Mahkemesi ve HSYK'nın demokratik biçimde yeniden yapılandırmasını engellemeye, yüksek yargıda çoğunluk hegemonyasını sürdürmeye yönelik" olarak niteledi. Paketin yeterli olmamakla birlikte darbe anayasasında köklü değişiklikler içerdiğine dikkat çeken Ogan, referandumda sandıktan güçlü bir 'evet' çıkması için bütün Türkiye'yi dolaşarak halka gerekçelerini anlatacaklarını söyledi.

Toplantıya, sivil toplum kuruluşlarına mensup çok sayıda hukukçu da iştirak etti. Anayasa'yı korumakla yükümlü mahkemenin, bu kararla 4 ayrı noktada Anayasa'yı ihlal ettiğini belirten hukukçular, bunları şöyle izah etti: "Bir; kaynağını Anayasa'dan almayan bir yetki kullanarak Anayasa'nın 6. maddesini ihlal etti. İki; halk oylamasından önce yasalaşma sürecini tamamlamayan paketi denetleme yetkisi olmadığı halde bunu yaptı ve 175. maddeyi ihlal etti. Üç; şekil denetimi adıyla kanuna karşı hile yöntemi kullanarak esastan inceleme yapmak suretiyle 148. maddeyi ve 2949 sayılı kanunun 21. maddesini ihlal etti. Dört; gerekçesi yazılmadan kararı açıklamak suretiyle 153. maddeyi ihlal etti."



 

Hukukçular Birliği Genel Başkan Yardımcısı emekli Başsavcı Reşat Petek, "12 Eylül'de referandum olması güzel. Ancak yargının bu kararı, 'ölümü gösterip sıtmaya razı etmek' oluyor." değerlendirmesini yaptı. Mahkeme'nin, kanuni hile yoluna giderek milleti aptal yerine koymaya çalıştığı eleştirisini de getirdi. Petek ayrıca, Mahkeme'nin hukuku çiğnediğini, kendini TBMM'nin üzerinde bir konuma yükselttiğini ve hem yargı hem de yasama gibi davrandığını dile getirdi.

Uluslararası Hukukçular Birliği Genel Sekreteri Avukat Necati Ceylan, dünyanın hiçbir yerinde olmayan hukuk skandalları yaşandığını ifade etti. Meslektaşları gibi o da Anayasa Mahkemesi'nin yetkisini aştığına vurgu yaparken, "Darbe anayasasında sıkça rastladığımız, 'ancak, fakat, lakin'ler ile karar verdi." diye konuştu. Hukukun Üstünlüğü Platformu Temsilcisi Avukat Satılmış Şahin, "Mahkeme adeta yeni bir metin kaleme aldı." tespitini yaptı. Buna yetkisinin olmadığının da altını çizdi. Hukukçular Derneği Başkanı Cahit Özkan'ın eleştirisi de, "Yargı mensupları kendi çıkar ve siyasi görüşlerini yasaların önünde görüyor. Halbuki mahkeme, yalnızca hukukun gereğini yerine getirmeliydi." şeklindeydi. SDP Yürütme Kurulu üyesi Hasan Avşar, "Referandum için artık sadece 'evet' değil, 'güçlü bir evet' gerekiyor." yorumunu yaptı.

MAHKEMENİN İHLALLERİ AİHM'YE TAŞINIYOR

Öte yandan sivil toplum kuruluşları, Yüksek Mahkeme'nin ihlallerini AİHM'ye taşıma kararı aldı. Mahkeme sürecine müdahil olmak için başvuran ancak hukuki bir cevap alamayan on binlerce vatandaşın başvurusu ile Mahkeme'nin esasa girerek yaptığı iptaller, 'yürütmeyi durdurma' talebiyle AİHM'ye taşınıyor. SDP Başkanı Ayhan Ogan, "Anayasa Mahkemesi'nin yargı vesayetini hukukun üstünde tutma isteği açıkça ortaya çıktı. Biz de son çare olarak AİHM'ye gidiyoruz." dedi.


--------------------------------------------------------------------------------

Memur-Sen pakete 'evet' diyecek

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, referandum sürecinde anayasa değişikliğinin getirilerini millete anlatarak 'evet' oyu vermelerini isteyeceklerini belirtti. Yazılı bir açıklama yapan Gündoğdu, Anayasa Mahkemesi kararını eleştirdi. En olumsuz yönünün de, Mahkeme'nin Anayasa'ya aykırı olsa da anayasa değişikliklerini esastan inceleme alışkanlığını devam ettirmesi olduğunu savundu. Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay da yaptığı yazılı açıklamada, "Halk 12 Eylül tarihinde yapılacak referandumda kendi geleceğine kendisi sahip çıkacaktır.'' dedi. Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı da Anayasa Mahkemesi'nin siyasi bir karar aldığını söyledi. Kararın Türkiye'de yargı vesayetinin devam ettiğini gösterdiğini savunan Avcı, en büyük hakemin millet olduğunu vurgulayarak, "Onun kararına herkes saygı duyacaktır. Milletin kararının önünde hiçbir mahkeme duramaz.'' ifadesini kullandı. ANKARA CİHAN, AA

--------------------------------------------------------------------------------

Yüksek Mahkeme'ye vuvuzelalı protesto

Anayasa paketinin referanduma götürülmesi ve halkoyuyla kabul edilmesi için 'Evet cephesi' oluşturan sivil toplum örgütleri, Anayasa Mahkemesi'nin 'esasa' girerek verdiği kararı eleştirdi. İstanbul Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen grup, Mahkeme'yi vuvuzelayla protesto etti. Grup adına basın açıklaması yapan Nuray Yüce, Mahkeme'nin son kararıyla geçmişte olduğu gibi yine anayasal suç işlediğini belirtti. Demokratikleşmenin önünü kesmeye çalışanlara 12 Eylül'de yapılacak oylamada halkın cevap vereceğini vurgulayan Yüce, şöyle devam etti: "12 Eylül anayasası ve ruhunda tümüyle kurtulmamızı sağlayacak yeni bir anayasa istiyoruz. Mevcut değişiklik paketi, 12 Eylül Anayasası'nda tümüyle kurtulmak yönünde taleplerimizi karşılamıyor. Ancak darbe anayasasının çöpe atılması yönünde önenli bir adımdır. Bu yüzden 'yetmez ama evet diyoruz' demokrasi taraftarlarına da bu konuda çağrıda bulunuyoruz." Ali Cansev İstanbul, CİHAN