Bir süre önce köyde ve deniz üssünde incelemelerde bulunan milletvekilleri, hazırladıkları raporda köylüleri haklı buldu. Yaşanan mağduriyetin, Tarım Komisyonu'ndan geçen 2-B Kanun Tasarısı'na yeni bir hüküm eklenmesiyle giderilmesi kararlaştırıldı. İktidar ve muhalefet milletvekillerinin desteğiyle hazırlanan önergede, askerî yasak bölgelerde kalan yerleşim yerlerinde kadastro çalışması yapılması ve hak sahiplerine yeni tapu verilmesi öngörülüyor. 

12 Eylül cuntasının güvenlik gerekçesiyle Aksaz Deniz Üs Komutanlığı'na verdiği Muğla Köyceğiz'deki Sultaniye Köyü, asıl sahipleri olan köylülere verilecek. Tam 30 yıldır kendi topraklarında yabancı muamelesi gören köylülerin, Osmanlı döneminden kalma tapuları var. Ancak topraklar hukuka aykırı biçimde askerî alana tahsis edildiği için tapularının resmiyette bir anlamı yok. Yıllarca bütün mal varlıklarını bırakarak göç etmeye zorlanan ve yerel birimlere yaptıkları başvurulardan sonuç alamayan köylüler, 2006 yılında konuyu Meclis'e taşımıştı. 

TBMM Dilekçe Komisyonu, 6 yıldır sürdürdüğü kararlı mücadele sonrasında köylülerin haklarını kanun değişikliğiyle iade etme noktasına geldi. Geçtiğimiz günlerde Sultaniye köyüne giderek köylülerin yaşadığı mağduriyeti yerinde gören milletvekillerinin hazırladığı önerge, Sultaniye köyü ve benzer durumdaki yerleşim yerlerinde 6 ay içinde kadastro çalışmaları yapılması ve gayrimenkullere yeni tapu verilmesini içeriyor. İktidar ve muhalefet milletvekillerinin imzasını taşıyacak önerge, 2-B Kanun Tasarısı'nın Genel Kurul görüşmeleri sırasında düzenlemeye eklenecek. Tasarının 4. maddesinde yer alacak önergede, idarenin yanlış işlemleri nedeniyle doğan mağduriyetlerin giderilmesi hedefleniyor. Yeni düzenlemeyle, geçerli tapuları olmadığı için resmî anlamda haksız görülen köylüler, yeni tapularını aldıktan sonra topraklarının kamulaştırılmak istenmesi durumunda gayrimenkullerini değeri üzerinden satabilecek. 

Mağduriyetler giderilecek 

Önergede şu hükümler yer alıyor: "Askerî yasak bölgelerde kalan yerleşim yerlerinden Orman Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca kamu kurumu lehine izin ve irtifak hakkı tesis edildiği için yapılamayan yerlerin kadastrosu en geç altı ay içerisinde tamamlanır. Bu alanlarda Orman Kanunu'nun 2/4'üncü maddesinin izin veya irtifak hakkı tesis edilen yerlerde orman kadastrosu yapılmayacağına ve ormanlık alanın sınırlarında daraltma yapılamayacağına dair hükmü uygulanmaz. Bu yerlerde tapu kayıtları veya orman kadastrosuna göre mülkiyet ve zilyetlik hakkı olanların kendi istekleri dışında mülkiyet ve zilyetlik haklarına son verilemez. Bu köydeki köylünün kullandığı taşınmazların, orman idaresinin 1980 tarihli hatalı işlemleriyle Milli Savunma Bakanlığı lehine irtifak hakkı tesis edilerek verildiği ve bu köyün yaklaşık 30 yıllık süreçte -işgalci konumuna itilerek- zarara uğratıldığı, mülkiyetlerindeki taşınmazlarının hukuka aykırı sınırlamalar nedeniyle piyasa değerlerinin oluşmadığı ve yasal bir gerekçe olmadığı halde düşük fiyatlarla kamulaştırılma yapılmak istendiği görülmüştür."