İstanbul 2. İdare Mahkemesi Fatih Belediyesi ve İBB tarafından onaylanan 1 / 1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar planı kararının Tarihi Yarımada’yı koruyacağına yönelik algı kısmen doğru. Mahkeme yapılan itirazları bilirkişi raporuna dayanarak değerlendirdi. Ancak verilen kararların bir kısmının hala evrensel korumacılık anlayışından uzak olduğu görülüyor.


TARİHİ YARIMADA’YI KORUYAN KARARLAR NELER?
 
Arkeolojik veri kazıdan önce tespit edilecek: Mahkeme bilirkişi tespitlerine uyarak, Aksaray, Yenikapı ve Eminönü kavşaklarına battı çıktı yapılmasının, Tarihi Yarımada bütününde hızlı trafik akışına yol açacağını onayladı. Tarihi Yarımada’nın bir höyük olduğunu dikkate alarak arkeojeofizik araştırmalarının parsel ve proje noktasında değil plan kararlarına esas teşkil edecek biçimde analiz edilmesini istedi. Mahkeme Fatih Belediyesi’ne de ‘plan yapmadan önce yarımada bütününde nerde ne arkeolojik veri var tespit et’ uyarısı yaptı. Bu da yıllardır süregelen ve eleştirilen “inşaat harfiyatı sırasında arkeolojik kalıntı çıkarsa müdahale edilir” anlayışına karşı önemli bir adım oldu.

Plan öncesinde arkeolojik çalışma yap: Yeraltı otoparkları için de genel olarak mahkeme ‘’arkeolojik kalıntıya rastlanılmaması halinde, kamuya açık otopark yapılacaktır’’ plan notunun muğlak olduğu, parsele özel münferit kararlarla yönlendirilmesinin hukuka uygun olmadığını hükmediyor. Çünkü parsel bazında proje başladıktan sonra, yeraltına inerken hafriyat sırasında arkeolojik buluntuların proje sahiplerince nasıl yok edildiğine hepimiz şahidiz. Bu nedenle Yarımada bütününde yeraltı ve yerüstü kültürel varlıkların tespitleri yapılıp, jeofizik ve radar sistemi ile kesin kültür katmanı olmayan yerlerin belirlenip plana dahil edilmesi gerekmektedir.

Silüet etki çalışması yapılsın: Tarihsel Yarımada’nın farklı bölgelerinin yeraltında farklı tarihsel katmanlar ve yer üstünde tarihsel mekanlar içerdiği düşünüldüğünde her parsel için özel olarak geliştirilmesi gereken plan kararlarına ihtiyaç duyulacağı açıktır. Mahkeme yeni planda Haliç ve Marmara silüetleri, fotogrametrik rölöveleri tamamlanmadan ve irtifaları, Tarihi Yarımada silüetini nasıl etkileyeceğini gösteren 3 boyutlu modelleme çalışması yapılmadan Fevzipaşa ve Millet caddelerinde genel imar ilkeleri kapsamında değerlendirmeler yapılmasının yanlış olduğuna karar verdi. Bir anlamda yarımadayı etkileyecek çevresel etki çalışmalarını belediyeye ‘yap’ dedi. Eğer bu çalışma çok önce yapılsaydı bugün Zeytinburnu’ndaki 16/9 gökdelenleri gibi siluete etki eden bir görüntü yaşanmayacaktı.
 
TARİHİ YARIMADA’YI BEKLEYEN TEHLİKELER
 
İhya tehlikesi:  Mahkemenin yeni yapılaşma ve Tarihi Yarımada’ya zarar vereceği endişesini artıracak kararları da mevcut. Yedikule TCDD Atölyeleri ve Gazhanesi için yenileme alanı ilan edilerek avan proje ile işlevlerinin belirlenecek olmasının hukuksuz olduğunu değerlendiren mahkeme, aynı yerde ‘’ihya edilmesi öngörülen yapılar’’ plan notunu onayladı. Geçmiş yıllarda yok olmuş gravürlerden ya da eski fotoğraflardan tespit ederek ‘ihya’ adı altında tarihle, geçmişle hiç alakası olmayan betonarme binaların yapıldığı biliniyor.  Bu binalar  AVM, otel, konut olarak kullanıldı  ve bir kamu yararı gözetilmedi. Bu nedenle mahkemenin ‘’ihya edilmesi öngörülen yapıları’’ hukuka uygun bulması önümüzdeki dönemde yeni sorunları beraberinde getirebilir.  

Bodrum kat riski:  Diğer sorun çıkarabilecek karalardan biri de imar planı içinde itiraz edilen hususlardan bodrum katı yapılması kararını mahkemenin hukuka uygun bulması . Bilirkişi arkeojeofizik yöntemler (jeoradar, jeomanyetik, jeoelektrik) tamamlanmadan bodrum kat yapılmasına izin veren 1-36 nolu plan hükmünün, tarihsel değerlerin korunmasına yönelik evrensel koruma planlaması yaklaşımları ile şehircilik ilkeleri ve kamu yararına uygun bulmadı. Ancak mahkeme bilirkişiye uymayarak hafriyat sırasında arkeolojik değer bulunursa zaten koruma kurullarının izin vermediğini hatırlatarak, bodrum kat uygulama hükümlerinin hukuka uygun olduğuna karar verdi. Oysa aynı mahkeme yeraltı otoparkları için planlama öncesinde arkeolojik verilerin belirlenmesini istemiş, bu haliyle hukuka uygun olmadığını değerlendirmişti. Mahkemenin yeraltı otoparkları için verdiği kararı konut ve işyerlerinin bodrum katları için farklı vermesi kendi içinde tezat bir durum oluşturdu. Önümüzdeki dönemde Tarihi Yarımada bütününde siluete etki etmemek adına tüm binalarda bodrum kat uygulaması yapılacak. Binaların etrafı tahta paravanlarla kapatıldıktan sonra bodrum için başlatılan hafriyatlarda çıkacak kültür varlıkları da mal sahibinin inisiyatifine bırakılacak.


Haber: ÖMER ERBİL - Radikal