Zorlu mesleklerden birinin de avukatlık olduğu bir gerçek. Mesai saatlerinin esnek olduğu bu meslekte eş ve anne olmanın meslekte bazen sorun olarak karşınıza çıktığı durumlar olmuştur. Her ne kadar ofisleriniz olsa da çoğunlukla adliye koridorlarında duruşma salonlarında geçen saatlerden ve iller arasında geçen yolculuklardan ofis dışında daha çok zaman geçirdiğiniz aşikâr. Bazı meslektaşlarınızda böyle düşünüyor olmalı ki kendilerince bir çare ya da durumlarına ilgi çekmek adına bazı eylemlerde bulunmuşlar.

Avukat Annelerin Yaşadığı Zorluklar

Bunlardan belki de en sessiz olanı ama bir o kadarda etkili dönüş alınanı İzmir adliyesinde gerçekleşiyor. Avukat bir anne 18 aylık bebeği ile adliyede duruşmalara girmeye çalışıyor zorlu olan bu süreçte bebeğin zaruri ihtiyaçlarını karşılamak için herhangi bir oda olmadığı için sıkıntılar yaşıyor ve sonunda dayanamayarak mesleği gereği uzmanı olduğu bir yöntem olan dilekçe ile yetkililere çağrıda bulunuyor ve kendi gibi bu sıkıntıları yaşayan tüm kadınların bir anda sesi olup Adalet Bakanlığa duyuruyor 10 günlük bir süre içerisinde İzmir Adliyesine bir bebek odasına yaptırılıyor.

İstanbul’da aynı sıkıntıyı yaşayan başka bir meslektaşınız ise protesto etmek için 7 aylık bebeği ile duruşmalara katılıyor.


Bir diğeri ise 2017 yılında İstanbul Adliyesinde yine bir meslektaşınız tarafından dile getiriliyor. Avukat anne 6 aylık bebeği ile duruşmalara girmek zorunda kalıyor ve eşi kendisine yardımcı olmak için dışarda hazır durumda bekliyor.

Aktardığım bu 3 farklı olayda da avukatlar çevreden herhangi bir ters tepki almadıklarını söylüyorlar. Bence bu bile çalışan kadına, anneye olan bakışımızı değiştirebildiğimizin bir örneğidir. Ama iş bu kadarla bitmiyor zemin şartlarını sağlamalıyız. Evet kadın çalışsın, anne çalışsın diyoruz ama çalışırken karşılaşacakları en basit sorunları göz ardı ediyoruz. Bazı meslektaşınız olan anneler ise hayatın tüm engellerine karşı ayakta durmaya devam ediyor.

Avukat bir ailenin kızı olan kendi ve eşi avukat olan Adanalı meslektaşınızın 2 oğlu var ve birine 2 yaşındayken otizm teşhisi konuluyor. Bu olay üzerine hayatı değişen anne Adana Otizm Derneği kurarak tüm dünyada aynı durumlara sahip insanlara ulaşmaya çalışıyor.

Doğu Beyazıt’ta yaşayan başka bir anne ise 3 çocuğunu okuturken kendisi de eşinin desteği ile okuyarak avukat anne olan kadınlarımızdan. Mardin’de yine bir avukat ve yine bir anne tüm hayatını annelere, bebeklere, yaşlılara ve yardıma muhtaçlara gösterdiği duyarlılık ve fedakârlık gerekçesi ile 2017 yılının annesi seçilmiştir. Başka bir meslektaşınız ise ruhsatnamesini aldığında 6 aylık bir bebeği olan anneydi. Samsun’da ise başka bir meslektaşınız 5 Nisan Avukatlar Gününde doğum yaparak anne ve avukat olmanın sevicini bir arada yaşadı belki de en manidarı bu.

Bence anne olmak “tüm zorlukları aşmak” kelimesinin tam olarak karşılığı. Ülkemizde bu durumu en iyi şekilde yansıtan kareler ve olaylar var. Ben içerisinden sadece birkaç tanesini sizlerle paylaştım. Avukat olan annelerimizin hayat içerisinde verdiği haklı mücadeleye tanık ve destek olmak adına sizlerle bu yazıyı paylaşmak istedim.

Tüm annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyoruz.

Kaynak: MicroDestek