Yargıtay, 16 yaşından küçük çocukların ailelerinin isteğiyle evlendirilmesi taleplerini kabul eden yerel mahkeme kararlarını genellikle bozuyor. Yargıtay bozma gerekçesinde ise küçük çocukların evliliklerinde olağanüstü bir sebep şartını gösteriyor.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin de konuya ilişkin vermiş olduğu bir çok karar bulunuyor. Daire, 16 yaşındaki kız çocuğunun evlenmesine izin veren yerel mahkeme kararını bozdu. Yargıtay kararında, "olağanüstü hallerin gerçekleşmesi ve çok önemli bir sebep olması durumunda 16 yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir. Olanak bulundukça karardan önce ana ve baba veya vasi dinlenir" denildi.

Gökçebey Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi, 16 yaşındaki Y.E.'nin evlenmesine izin verdi. Ancak Adalet Bakanlığı yerel mahkemenin kararına "kanun yararına bozulması" talebiyle itiraz etti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı sunduğu tebliğnamede bakanlığın önerisine katılarak kararın bozulmasını istedi. Davanın temyiz görüşmesini yapan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi ise yerel mahkemenin kararını bozdu.
Dairenin bozma kararında, 1 Ocak 2002'de yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu'nun 124. maddesinde hakimlerin ancak "olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebep" ile 16 yaşını doldurmuş erkek veya kadının evlenmesine izin verilebileceğinin öngörüldüğü belirtildi. Kararda, evlenmesi istenen Y.E.'nin dava tarihinde 16 yaşını doldurmadığının da anlaşıldığı ifade edildi. Yargıtay, Aile Mahkemesi'nin evlenme izni verdiği ve ailelerin de rıza gösterdiği evliliğin Medeni Kanun gereğince geçersiz olduğunu vurguladı.

-"YÜZ KADINDAN ALTISI MAHKEMELERE ULAŞABİLİYOR"-

Türkiye'deki erken yaştaki evlilikleri ve Yargıtay'ın verdiği bozma kararlarını ANKA'ya değerlendiren Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü
Medeni Kanun'la evlilik yaşının 17'ye yükseltildiğini anımsattı ve bu yaşın bazı bölgelerde 13'e kadar düştüğünü ifade etti.

STK'ların ana konularının başında "erken evliliklerin" geldiğini kaydeden Güllü, şöyle konuştu:

"Çalışmalar Türkiye'de erken evliliklerde yaşın düştüğünü göstermekte. Sürecin önüne geçmek lazım. Erken yaşta evlendirilen çocuklar farkında olmadan toplumun yapısını da bozuyor. Çocuk yaştaki gelinlerin yeterli beslenememesi ve ekonomik koşullar nedeniyle bir süre sonrada bu evlilikler amacından da sapıyor. Ayrıca, çocukları evlendirmenin amacını hala anlamış değilim. Bu bireylerin ruh yapıları da bozuluyor. İmam nikahla ve çocukların başka kimlikler kullanarak evlendiriliyor. Bunların önüne yargı kararlarıyla geçildi. Yargıtay'ın da bu konudaki tespitleri taktire şahandır. Bu konuda eğitim almış hakimlerin tespitleriyle ve Yargıtay'dan gelen kararlarla bu durum aşılmaya çalışılıyor. Fakat yeterli değil. Erken yaşta evlendirilen kadınların sadece yüzde altısı mahkemelere başvurabiliyor. Yüz kadından sadece 6'sını oluşturuyor. Erken evliliklerle birlikte ensest ilişkiler de ortaya çıkıyor.Gençlerin değer farklılıkları aile yapılarına bakışları da değişiyor. Bu konuda herkes elini taşın altına koymalı. Siyasi partiler bunlarla ilgili çalışmalarını artırmalı. Parlamentoda gerekli çoğunluğu oluşturamayan kadınlar sahalarda buluşmaları. Kamu kuruluşları, üniversiteler, medya organları da konuya ilgilisiz kalmamalı."(ANKA)
(EÖ/ÖMR)