Amerika’da görülen ve Zarrab davası olarak adlandırılan davada, kenarda köşe kalan, ayrıntı görümünde olan ancak bizim dikkatimizi çeken bazı noktalara değinmek istiyorum.

ÇİZERLER VE UYURLAR

Amerika’da bazı davalara basın mensupları giremediği için, ressam, karikatürcü veya çizer olarak adlandırılan kişiler duruşma sırasında çizdikleri görüntüleri paylaşıyorlar. Ama ne çizim; kimin kimi yansıttığı, ne olduğu belli değil. Çizim desen çizim değil, karikatür desen o da değil. Biraz ders alsalar iyi olacak. Karikatürcüler neyse de, jüri üyeleri duruşma sırasında uyudukları için değiştiriliyorlar. Demek ki uyumak bizimkilere mahsus değilmiş. Biz de üzülüyorduk, bunu duyunca biraz rahatladık.

CANLI YAYIN

Gerçi her davaya basın girmeyecek diye bir kural yok. Örneğin ABD Başkanı Bill Clinton ve bazı üst görevliler canlı yayında yargılanmışlardı. Bizde de basın mensupları adliyeye, mahkemelere giriyor, duruşma sırasında ve koridorda görüntü alabiliyorlardı. Hatta Başkent Ankara’da Adliye Binasının alt katında basın mensuplarına ayrılan, anahtarlarını ceplerinde taşıdıkları iki odaları vardı. Sonraları ne hikmetse, Adliyelere basın mensuplarının girmeleri ve görüntü almaları yasaklandı. Zaten bir süre sonra da Ergenekon ve Balyoz davaları gündeme geldi. Alınan bilgiler naklen ve kulaktan dolma hale getirildi. Sahibine benzemeyen karikatürlerde olduğu gibi toplumsal olaylarda da asılsız ve garip görüntüler ortaya çıkmaya başladı.

BENİM SAVCIM SENİN SAVCINI DÖVER

Bizim Savcılarımız, davayı gören Amerikalı Savcılar hakkında soruşturma başlattı. Neredeyse tutuklama kararı verecekler. Ve gene bizim Savcılarımız, Amerika’daki davada gelişmeler sonucu, Zarrab ve çok sayıdaki akrabasının banka hesapları ve mal varlıklarına el konulması kararını verdiler.

CASUS BELLİ

Bu kararın bir gerekçesi olarak Zarrab’ın “Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibari ile gizli kalması gereken bilgileri diğer bir yabancı devlet lehine casusluk maksadıyla temin ettiği” gösterildi. İyi güzel de, şimdi casuslukla suçlanan ve mallarına el konulan kişiye daha önce plaketler veriliyordu. Birkaç gün öncesine kadar, yardımsever bir vatandaş olarak kabul ediliyor ve korunuyordu. Bunlara ek olarak; yalan ve iftira olduğu söylenen şeyler, nasıl oluyor da casusluk ve kamu sırlarını açıklamak oluyor, anlaşılamadı. Üstüne üstlük, sonradan Türk vatandaşı olan genç bir adam bu kadar bilgiyi nasıl elde etti.

Son olarak eklemek isteriz ki, eşinin malları üzerine tedbir konulmaması için gösterilen sebep, hukuken geçerli bir sebep değil. Evlilikten sonra kazanılan gelirin nerden geldiği araştırılmalı idi.

ANADAN DOĞMA, SONRADAN OLMA

Ayrıca bu dava hiç bir şekilde, Türkiye Cumhuriyetinin yargılanması davası değildir. Anadan doğma İran vatandaşı, sonradan olma –çakma- bir vatandaşlık kazanan kişinin yargılanmasıdır.

ASLINI AŞAN SÖZLER

Özellikle bazı siyasi çekişmelerde ve olaylarda, gerçeklere aykırı iddialarda bulunulduğu, hakaret edildiği iddiası ile karşı açıklamalar ve görüşler ileri sürülüyor, karşı davalar açılıyor. Bu tamamen haklı ve yasal bir durumdur. Hakaret ve haksız, temelsiz suçlama cezasız kalmamalıdır. Ancak karşı görüş ve cevaplarda öyle ifadeler kullanılıyor ki, asıl açıklamada yer alan söylemlerden kat be kat fazla, suçlama ve hakareti içeriyor ve bunlar için hiçbir şey yapılmıyor.

YEDİNCİ GÜNAH

Bir film adı vardı,“Yedi Büyük Günah” diye. Zarrab’ın suçlandığı altı günaha bir yedincisi eklendi. Cezaevinde iken görevlilere rüşvet vererek içeriye yiyecek, içki, telefon sokmak ve hatta ne derecede başarılı olduğu bilinmiyor ama kadın temin etmek. Amerika gibi bir ülkede, cezaevinde, özel güvenlik altında, dünyanın gözünün üzerinde bulunduğu bir davada bunları yapabiliyorsa, daha önce yaptıkları az bile kalır.

Ancak haberleşme ve bilgi alma özgürlüğünün olduğu sistemlerde, bu işin aslının nasıl ve ne olduğu, nereye vardığının bilinmesi gerektiği gibi, yedinci suça ve günaha bulaşan görevli kişilere ne yapıldığının açıklanması ve asıl  davada birlikte yargılanmalarının gerekli olduğu kanaatindeyiz.

ŞEYTAN AYRINTIDADIR

İşte böyle. Çeşitli boyutları ile ülkemiz ve dünya kamuoyunda izlenen, tartışılan bu davada, ayrıntı gibi görülen, üzerinde durulmayan ama bize göre belli bir öneme ve değere sahip olan konuları sizinle paylaşmak istedik. Bilmem ki; siz ne dersiniz.

Av.A.Erdem AKYÜZ

Ankara Barosu Avukatı

Hukukun Egemenliği Derneği

Onursal Genel Başkanı