Acele kamulaştırma, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun “acele kamulaştırma” başlıklı 27. maddesinde düzenlenmiştir. 27. maddede; acele kamulaştırmanın şartları, şartların varlığı halinde mahkemece taşınmazın değerinin tespit ettirilmesi, kamulaştırma bedeli karşılığı tespit edilecek meblağın bankaya yatırılması ve böylece idarece taşınmaza el konulmasına ilişkin hususlar düzenlenmiştir.

Fakat, Kamulaştırma Kanunun 27. maddesinde acele kamulaştırma usulü, birçok soruna neden olabilecek şekilde ve genel ifadelerle düzenlenmiştir. Acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren durumların “aceleliği” ve bu kavramın objektif esaslarının belirlenmemiş olması, ödeme güçlükleri, diğer yandan acele kamulaştırma uygulamalarının her geçen gün daha da artış göstermesi, bu kamulaştırma modelinin açıklanmasını gerekli kılmaktadır. Bu çalışmada, Acele El Koyma ve Kamulaştırma sistematiği genel olarak incelenecek olup; konunun daha iyi anlaşılması için soru cevap sistemini uygulayacağız.

1. KAMULAŞTIRMA NEDİR?
Kısaca, Kamulaştırma, mülkiyet hakkının kamu yararı nedeni ile sınırlandırılması ve kamu yararı amacı ile özel hukuk kişilerinin taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının gerçek bedelinin ödenmesi koşuluyla idareye geçirilmesine yönelik kamu gücüne dayanarak, yasaya uygun olarak gerçekleştirilen idari ve adli aşamadan oluşan bir süreci ifade eder.

2. ACELE KAMULAŞTIRMA NEDİR?
Kamulaştırma prosedürlerinin Bakanlar Kurulu Kararı ya da kanunlarda sayılan özel durumlarda hızlandırılarak yapıldığı kamulaştırma uygulamasına acele kamulaştırma denir. Başka bir anlatımla kamu yararının olduğu bazı acil durumlarda gecikmeye fırsat verilmeksiniz bilirkişi raporu düzenlenerek diğer işlemlerin kamulaştırma işlemlerinden sonra yapıldığı kamulaştırma türüne acele kamulaştırma denir.

Acele Kamulaştırma 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu’nda düzenlenmiştir. 2942 Sayılı yasanın 27. maddesi metninde acele kamulaştırma;

Acele kamulaştırma
Madde 27 – 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın (Değişik ibare: 24/4/2001 - 4650/15 md.) 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına (Değişik ibare: 24/4/2001 - 4650/15 md.) 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir. (1)
Mahkemece yaptırılan değer tespitinde belirlenen bedel idarece bankaya yatırılıp, makbuzunun mahkemeye sunulmasından sonra acele el koyma kararı verilir ve karar taşınmaz sahibine tebliğ edilir. Yapılan bu tebligattan sonra taşınmaz sahibi tapuda ferağ vererek, bankada adına yatırılan parayı alırsa, kamulaştırma işlemi kesinleşir ve bu bedel kamulaştırma bedeli olur. Taşınmaz sahibi tapuda ferağ vermezse, idarece 2942 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açılır.

3. TÜRKİYE’ DE ACELE KAMULAŞTIRMA UYGULAMASININ TARİHÇESİ NASILDIR?
Acele kamulaştırma 31.08.1956 tarih ve 6830 sayılı İstimlak Kanunu’nun 27. Maddesi ile “acele istimlak” olarak yasal mevzuata girmiş, bu kanunun 08.11.1983 tarih ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na dönüşümünde yine 27. maddede Türkçesi güncelleştirilerek yer almış bir kavram ve idari uygulamadır. 2942 sayılı kanunun 27. maddesi Bakanlar Kurulu’na doğrudan kamulaştırma kararı alma hakkı tanımaktadır. Bakanlar Kurulu “acele kamulaştırma” yetkisini ilk defa 1978 tarihinde kullanmıştır. Acele kamulaştırma kararları 1978 ve 1979’te 4, 1980’de 6, 1990’larda 4, 2000’li yıllarda 105 olmak üzere toplam 119’a ulaşmıştır.

Yine Resmi Gazete’de yaptığımız tarama sonuçlarına göre, Bakanlar Kurulu, 2011 yılında 28, 2012 yılında 160, 2013 yılında ise 250 civarında acele kamulaştırma kararı alındığı bilgisine ulaşılmıştır.

4. "KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN TESPİTİ VE TESCİL DAVASI" NEDİR?
Kamulaştırmak istediği taşınmazı satın alma usulü ile elde edemeyen idare, taşınmazın malikine karşı, idare asliye hukuk mahkemesinde, "kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası" denen, kısaca “Acele Kamulaştırma Davası” diyebileceğimiz davayı açar. Bu dava neticesinde taşınmazın nihai uzlaşma kamulaştırma bedeli belirtileneceği gibi kamulaştırılmak istenen taşınmazın tapusu da iptal edilerek ilgili idare adına tescil edilir.

5. KAMU YARARI KARARI NEDİR?
Kamulaştırmalarda kamu yararı ile özel mülkiyetin çatışması söz konusudur, özel mülkiyet sahibi istemese de mülkünü idareye terk etmek zorundadır. Devletin zorla el koymasını haklı kılacak yegâne gerekçe, kamu yararıdır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Anayasa ve Kamulaştırma Yasası’nda da belirlendiği üzere kamulaştırmanın ön koşulu kamu yararıdır. Kamu yararı kavramı üzerinde tartışma sürmekle birlikte ‘bir kişi ya da kişileri korumaya yönelik olmadığı, sırf bir kimseye zarar verme kastıyla yapılmadığı, toplumun genel yararına olduğu ortaya konabilirse o takdirde kamu yararı var’ kabul edilir. Kamulaştırmalardaki kamu yararı da kamu hizmetleri için teşebbüslerinin kurulması ve düzenli bir şekilde yürütülmesinin yaratacağı yarardır.

6. ACELE KAMULAŞTIRMA İLE OLAĞAN KAMULAŞTIRMA ARASINDAKİ FARK NEDİR?
Acele kamulaştırma, olağan kamulaştırmadan farklı olarak, kıymet takdiri dışındaki işlemler daha sonradan tamamlanmak üzere, öngörülen usul ve şekilde taşınmaza EL KONULMA şeklidir. Acele Kamulaştırma/El Koyma  davası bir nevi delil tespiti davasıdır. Davanın kabul edilmesi tapuda malik olarak kişinin değişmesine sebep olmayacaktır. Bu davanın kabulü ile idare orada kamu yararı olan işlemi yapabilecektir. Fakat işlemler sona ermeyecektir. Tıpkı normal kamulaştırma sürecindeki gibi işlemler aynen yapılacaktır. İdare öncelikle malın sahibi ile anlaşma yoluyla satın almayı deneyecektir. Bu işlemde uzlaşma olursa belirlenen bedel ödenerek kamulaştırma işlemi sonlandırılacaktır.

Fakat uzlaşma sağlanamazsa idare tarafından ayrıca “Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Tescil” davası açılacaktır. Uygulamada bazı durumlarda idare işi sürüncemede bırakma amacıyla zaten kamu yararı olan acil konuyu çözdüğü için açmamaktadır. Bu durumda malın sahibi de bedelin tespitine yönelik bir tespit davası açabilecektir. Ayrıca makul sürede idare tarafından Bedel Tespiti ve Tescil davası açılmaz ise malın sahibi kamulaştırmasız el atma sebebiyle tazminat davası açma hakkına haiz olacaktır. Yerleşik yargı içtihatlarında belirtilen makul süre 6 aydır. Bu süre içerisinde idarenin tescil davası açması gerekmektedir.

7. ACELE KAMULAŞTIRMA NERELERDE YAPILIR?
Yapılan acele kamulaştırma işlemlerine baktığımızda ise “Karayolları Yapımı” en çok kullanılan acele kamulaştırma sebebi olarak görünmektedir. Burada kamu yararı olsa da özellikle özelleştirilen ve yap-işlet-devret modeli ile ticari amaçlarla yapılan yollar açısından kamu yararının ne kadar olduğu konusu da hukuki olarak tartışmalıdır. Karayolları yapımından sonra en çok kullanılan acele kamulaştırma sebebinin “Kentsel Dönüşüm” olduğunu görmekteyiz. Özellikle büyükşehirlerdeki gecekondu şeklindeki yapılanmalar sebebiyle meydana gelen eksikliklerin giderilmesi amacıyla sıkça acele kamulaştırma işlemi yapılmaktadır.

En çok acele kamulaştırma işlemi sebeplerinde üçüncü sırada ise HES yapımı gelmektedir. Son zamanlarda özellikle Karadeniz’de yapılan HES projelerinde bu yola sık sık başvurulmaktadır. Bu sebeplerin haricinde “Baraj Yapımı”, “Derelerin ve Dere Yataklarının Islah Edilmesi”, “Eğitim”, “Enerji”, “Maden Çıkarılması”, “Sanayi Bölgesi Yapılması” v.b nedenlerde acele kamulaştırma işlemleri yapılmaktadır.

8. ACELE KAMULAŞTIRMAYI KİM YAPABİLİR?
Acele kamulaştırma kararı alma yetkisi devletin her organına değil Bakanlar Kurulu’na verilmiştir. Bu konuda karar alma yetkisi sadece Bakanlar Kurulu’na ait olduğu gibi bu konuda yetki devri de mümkün değildir (Danıştay İdari Davalar Genel Kurulu, 13.01.2011 tarih, E:2010/979, K: 2011/00000).

Ayrıca, Danıştay İdari Davalar Genel Kurulu’nun 13.01.2011 tarihli çok yeni bir kararında, “acelelik hali ve bu hali gerekli kılan durumlar ile gerek acele kamulaştırmanın konusu, gerekse acele kamulaştırılacak taşınmazlar açıklıkla gösterilmek suretiyle acele kamulaştırmanın kapsamı ve çerçevesinin belirlenmesi gerekir” diyerek kanundaki bu yetkinin kullanımının sınırsız olmadığını ifade edilmiştir.

Örnek olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılacak bir Acele el koymada nasıl bir karar mekanizması işlediğini açıklayalım:
Uygulama/revize imar planları uyarınca acele el konulmasına ihtiyaç olan taşınmazlar için Kamulaştırma Müdürlüğünce Encümene teklif götürülür. Encümen teklifi görüşür teklifin kbulüne ve Kamulaştırma işlemlerinin yürütülmesi için karar ittihaz eder. Kıymet Takdir komisyonu “Tahmini Kıymet Takdir Raporu’nu hazırlar. İBB, Encümen Kararı, Tapu Kayıtları, Çap ve Röperli Kroki, İmar durumu belgesi, Başkanlığın ön  Onay Belgesi, “Tahmini Kıymet Takdir Raporu’nu da ekleyerek Bakanlar Kurulu’ndan karar çıkarılmasına yönelik Acele Kamulaştırma talebini İçişleri Bakanlığına gönderir. İçişleri Bakanlığı İBB’nin talebini Bakanlar Kurulu’na sunar. Talebi inceleyen  Bakanlar Kurulu da 6962 S. Yasa 27. Maddesi uyarınca Acele Kamulaştırma kararını verir.

9. ACELE KAMULAŞTIRMANIN ŞARTLARI NELERDİR?
Acele kamulaştırmanın uygulanabilmesi için sınırlandırılacak mülkiyet hakkının ne olduğunun ortaya konulması oldukça önemlidir. Bakanlar Kurulu’nun alacağı kararda bunun ne olduğunun sebepleriyle birlikte açıklanması gerekmektedir. Keyfi uygulamalarının önüne geçebilmek adına böyle bir kararın makul ve dayanağının kamunun yararı olması; diğer bir deyişle gerçek bir ihtiyacın karşılanmasına yönelik olması gerekmektedir (D.6.D. 9.11.2004 günlü E:2004/1179, K:2004/5503).

Kamulaştırma Kanunun 27. maddesinde acele kamulaştırma yapılabilecek haller sınırlı olarak sayılmıştır. Kamulaştırma Kanunu madde 27’de sayılan haller dışında acele kamulaştırma işlemi yapılabilmesi mümkün değildir. Buna göre;

1-3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu’nun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına ilişkin durumlarda,
2-Aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde,
3-Özel kanunlarda öngörülen durumlarda, acele kamulaştırma yapılabilir.

10. ACELE KAMULAŞTIRMA DAVASI HANGİ MAHKEMEDE AÇILIR?
Acele kamulaştırma davalarında yetkili mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Yerin bedeline bakılmaksızın gayrimenkulün bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesinde davanın açılması gerekmektedir.  HMK'nun 12. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, taşınmazın üzerindeki bir ayni hakka ilişkin davalar taşınmazın bulunduğu yerde açılır. 2942 sayılı Kanun ise yetki hususunu, özel olarak ayrıca düzenleme konusu yapmıştır.

11. ACELE KAMULAŞTIRMA DAVALARINDA YETKİLİ MAHKEMENİN GÖREVİ NEDİR?
27. maddeye göre mahkemenin görevi acele kamulaştırılmasına karar verilen taşınmazın değerini belirlemek ve belirlenen bu değeri idare tarafından taşınmaz mal sahibi adına belirlenen bankaya yatırılmasını sağlamaktır. Mahkeme, acele kamulaştırma kararına itiraz üzerine taşınmazın geri verilmesi yönünde veya kararın iptali şeklinde karar veremez (Yargıtay 5.H D., 29.04.1985 T, 1985/4646-4857 sayılı karar).

12. DAVA SÜRECİ NE KADAR SÜRECEKTİR?
Kamulaştırma bedelinin tespiti davaları basit yargılama usulüne tabi olup keşif ve bilirkişi aşamalarından sonra tamamlanmaktadır. Eğer çok hisseli bir taşınmaz söz konusu değil ve tebligatta herhangi bir sorun yaşanmazsa en geç bir sene içinde dava sonuçlanacaktır. Bu davalarda celse süreleri en fazla 30 gün olup bu sürelerin dışına çıkılamaz.

13. ACELE KAMULAŞTIRMA BEDELİ NASIL TESPİT EDİLİR?
Kamulaştırma konusu taşınmazın kamulaştırma değer tespiti, “o taşınmaz malın 10’uncu madde esasları dairesinde ve 15’inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce” (beş kişilik bilirkişi heyeti ile) mahallinde kesif yapılmak suretiyle tespit edilir.

14. MAHKEMECE TESPİT EDİLECEK OLAN DEĞER, TAŞINMAZIN NİHAİ KAMULAŞTIRMA BEDELİ MİDİR?
Hayır. 27. maddenin esasına göre tespit edilecek olan değer, taşınmazın nihai kamulaştırma bedeli değildir. Mahkemenin bu işlemi sadece bir değer tespit niteliğindedir (Yargıtay 5.H D., 19.09.2006 T ve 2006/7374-9182 sayılı karar; Yargıtay 5. Hukuk Dairesi, 17.07.2008 tarih, E. 2008/7975, K. 2008/10058).

27. maddeye göre acele kamulaştırma işlemi için idarenin bir tespit işlemi yaptırması ve bu tespit işlemine göre belirlenecek olan değeri mahkemenin belirlediği bankaya yatırması gerekmektedir. Taşınmaz malın mülkiyetinin devrini sağlayan hükümler 27. maddede yer almadığından mahkeme burada yalnızca taşınmazın değerini tespit edecek olup tescil işlemi ile ilgili karar veremeyecektir (Yargıtay 5.H D., 06.04.2004 T ve 2004/1109-4239 sayılı karar.).

15. ACELE KAMULAŞTIRMA BEDELİ NASIL VE NE ZAMAN ÖDENİR?
2942 sayılı Kanunun 27. maddesinde mahkemece tespit edilen ve bankaya yatırılan bedelin mal sahibine ödenip ödenmeyeceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak mahkemece değer tespit edilince, kamulaştırmayı yapan idare, söz konusu meblağı, belirlenen bankaya taşınmaz maliki adına kısıtlamasız yatırmalıdır. Müracaata rağmen banka, parayı sahibine ödemezse, ödemenin yapılması için mal sahibinin talebi üzerine, Mahkemenin bankaya yazı yazması gerekir.

27. madde 1. fıkranın sonuna "... ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir." den sonra gelmek üzere, "Bankaya yatırılan para mal sahibine derhal ödenir" ibaresinin ya da aynı amacı gerçekleştirmeye yönelik bir başka ibarenin konulması ödemeyle ilgili sorunları ortadan kaldıracaktır.

Zira kamulaştırılan taşınmazın maliki, bu para üzerinde istediği zaman, hiçbir engel ile karşılaşmadan, tasarruf edebilmelidir. İdare ancak bedel yatırıldıktan sonra taşınmaza el koyabilir. Söz konusu kamulaştırma bedelinin malik adına yatırılması öncelikle aranan şarttır. 2942 sayılı Kanunun 3. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, bedelin taksitle ödenmesi söz konusu ise sadece ilk taksitin ödenmesi yeterlidir.

Mahkemece bankaya yatırılmasına karar verilen bedelin mal sahibine ödenmesine karar verilmemesi halinde, “mal sahibi bankaya müracaat ettiğinde, adına yatırılan para kendisine ödenmelidir. Müracaatına rağmen banka parayı mal sahibine ödemezse, ödemenin yapılması için mal sahibinin talebi üzerine, mahkemenin bankaya yazı yazması gerekir”. Mahkeme tarafından tespit edilen kamulaştırma bedeli karşılığı bu değer kamulaştırmayı yapan idarece belirlenen bankaya yatırıldığı takdirde, idarece söz konusu taşınmaza el konulabilecektir.

16. ACELE KAMULAŞTIRMA BEDELİNE İLİŞKİN İTİRAZLAR NEREDE YAPILIR?
Acele el koyma gerçekleştikten sonra ya kendisine tebligat yapılan kimse parayı alır ve tapuda idare adına ferağ verir ya da parayı ihtirazı kayıtlı olarak alır ve bedelin az olduğunu, bunu kabul etmediğini belirtir. Bunun üzerine idarenin yapması gereken şey K.K. md. 8’de belirtilen şekilde anlaşma sağlanamaması durumunda mal sahibi aleyhine açtığı bedel tespiti ve tescil davasının aynısını açmaktır. Açılacak bu davanın standart bir bedel tespiti ve tescil davasından herhangi bir farkı bulunmamaktadır.

Bu dava neticesinde tespit edilen kamulaştırma bedeli, acele el koyma davasında tespit edilenden az olursa, idare mal sahibi adına bankaya fazla yatan bedelin kendisine iadesini isteyebilir. Buna karşın uygulamada genellikle acele el koyma davasına gelen bilirkişi heyetleriyle bedel tespiti ve tescili davasına gelen bilirkişi heyetleri büyük oranda aynı kişilerden oluşturduğundan veya hazır bir raporu kopyalamak yeni bir rapor hazırlamaktan kolay olduğundan çıkan bedeller birbirine çok yakın olmaktadır.

17. KAMULAŞTIRILACAK TAŞINMAZIN ÇEKİŞMELİ OLMASI DURUMUNDA NE YAPILACAKTIR?
Yapılan araştırmalar sonucunda, taşınmaz malın tapuda kayıtlı olmakla birlikte mahkemede mülkiyeti üzerinde çekişme olduğu veya kadastrosu yapılmasına rağmen kadastro mahkemesinde davalı olduğu tespit edilmesi halinde idarece, hazırlanan belgeler, Asliye Hukuk Mahkemesine verilir. Taşınmaz malın kamulaştırma bedelinin tespitiyle, bu bedelin mülkiyet ihtilafıyla ilgili uyuşmazlığın sonucunda belli olacak hak sahibine peşin veya taksitle ödenmesi karşılığında idare adına tesciline karar verilmesi istenir. İdarece belirlenen bedelin bankaya yatırılması suretiyle, taşınmaz idare adına tescil edilir.

18. KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZ MAL GERİ ALINABİLİR Mİ?
Kamulaştırma bedelinin kesinleşmesi tarihinden itibaren 5 (beş) yıl içinde, kamulaştırmayı yapan idarece, kamulaştırma ve devir amacına uygun hiçbir işlem veya tesisat yapılmaz veya taşınmaz mal, kamu yararına yönelik bir ihtiyaca tahsis edilmeyerek olduğu gibi bırakılırsa, mal sahibi (veya mirasçıları), kamulaştırma bedelini, aldıkları günden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte ödeyerek, taşınmaz malını geri alabilir.

Aynı şekilde, acele kamulaştırma kararı ile bedeli ödenmiş ancak tescil davası açılmamış yerler için de aynı şartlarda bu uygulama kullanılabilecektir.

19. İDARE, KAMULAŞTIRMA İŞLEMİNDEN VAZGEÇEBİLİR Mİ?
İdare, kamulaştırmanın her safhasında, kamulaştırma kararı veren ve onaylayan yetkili merciin kararı ile kamulaştırmadan tek taraflı olarak kısmen veya tamamen vazgeçebilir.

20. MAHKEMENİN TAŞINMAZA EL KOYMASINA İLİŞKİN VERİLEN KARARI TEMYİZ EDİLEBİLİR Mİ?
Acele kamulaştırma davasında yapılan işlem değer tespiti mahiyetinde olduğundan temyiz edilemez. Mahkemenin verdiği karar bir değer saptamasından ibaret olup, mahkeme kararı anlaşmazlığı çözümleyen nihai bir karar değildir. Mahkemece kamulaştırma konusu taşınmazın değerinin bilirkişilerce tespit edilerek bedelin malik adına yatırılmasından sonra, idarenin söz konusu taşınmaza el koymasına ilişkin verilen karar ve bilirkişi tespit raporu bir mahkeme hükmü niteliğinde değil, tespit işlemidir. Yargıtay’ın yerleşik uygulaması da temyiz yolunun açık olmadığı yönündedir (Y5HD, E. 1975/9934, K. 1975/14216, KT. 15.10.1975. KY; Y5HD, E. 1984/905, K. 1984/2149, KT.09.03.1984. KY).

21. TAŞINMAZ MALLARI ACELE KAMULAŞTIRILAN KİŞİLER ACELE KAMULAŞTIRMA İŞLEMİNE KARŞI HANGİ DAVA AÇILABİLİR?
2942 sayılı Kanununun 27. maddesi uyarınca tespit edilen bedel kamulaştırma bedeli olmadığından, Bakanlar Kurulu kararı ile acele kamulaştırma yoluna başvuran idarenin mahkemeye başvurarak tespit ve tescil davası açması ve akabinde mahkemece tespit edilen bedeli bankaya yatırması gerekmektedir. İdarenin böyle bir dava açmadığı durumlarda taşınmazına el konulan malikin tasarruf hakkı elinden alınacağından bu kurala idarenin riayet göstermesi son derece önemlidir. İdarenin tespit ve tescil davası açarak kamulaştırma bedelini tespit ettirmesi ve taşınmazın idare adına tescilini sağlaması zorunludur.

Aksi halde taşınmaz maliki, mahkemece tespit edilen fakat gerçek anlamda kamulaştırma bedeli olmayan bir bedelle taşınmazını idareye devretmiş olacaktır. Böyle bir durumda taşınmaz maliki “kamulaştırmasız el koyma sebebi ile tazminat davası” açarak hukuki sorununun çözülmesini yetkili mahkemeden talep edebilir. Zira Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2008/8776 E – 2008/13436 K. numaralı ilamında “Acele el koyma kararından sonra 6 aylık makul süre içinde bedel tespiti ve tescil davası açılmaz ise; taşınmaz malikinin kamulaştırmasız el atma davası açma hakkı vardır” diyerek taşınmaz malikinin başvurabileceği hukuki yolu belirtmiştir. Yargıtay kararında belirtilen süre taşınmaz maliki için de geçerli olacağından malikin de belirtilen 6 aylık süre zarfında davasını açması gerekmektedir.

22. YARGILAMA MASRAFLARI KİMİN TARAFINDAN KARŞILANIYOR?
4650 sayılı Kanunun 16. maddesi ile değişik 2942 sayılı Kanun'un 29. maddesinin açık hükmü gereği, 10. madde uyarınca mahkeme heyetinin harcırahları, 15. madde uyarınca mahkemece oluşturulan bilirkişilerin ve kesifte, dinlenilen muhtarın mahal bilirkişisinin v.s. mahkemece takdir edilecek ücretleri ile tapu harçları ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun gerektirdiği diğer giderler kamulaştırmayı yapan idarece ödenecektir.

Yargılama sırasında davacı idarece karşılanan bu yargılama giderlerinin dava sonunda davalı taşınmaz sahibine yükletilmesi mümkün değildir. Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davaları ve 27. madde uyarınca açılan acele kamulaştırma davalarında bu hüküm uygulanacak olup; bu davada, yargılama giderleri genel hükümlere tabi değildir.

23. İDARE NE ZAMAN TAŞINMAZIN BOŞALTILMASINI TALEP EDEBİLİR?
Kanunun 20. maddesine göre lehine kamulaştırma yapılan idare adına tapu dairesince tescil edilen taşınmaz malın boşaltılması idarece icra memurundan isteyebilir. İcra memuru taşınmaz malı on beş gün içinde boşaltmalarını içindekilere tebliğ edecektir. Bu süre içinde taşınmaz mal boşaltılmazsa icraca boşaltılacaktır. Ayrıca, itiraz ve şikâyet boşaltmayı durdurmaz ve mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilemez.

Av. Vedat ORUÇ
KAYNAKÇA
Kutlu Gürsel MELTEM, “Kamulaştırma Hukuku”, Ankara, 2009
Bekir YILDIRIM, Naci BAŞSORGUN, “Kamulaştırma ve Kamulaştırmasız El Atma ve İmar Mevzuatından doğan bedel davaları”, Ankara, 2007
Rahmi ARSLAN, “Acele Kamulaştırma Bedelinin Mal Sahibine Ne Zaman Ödeneceği Sorunu”, http://www.hukukihaber.net/acele-kamulastirma-bedelinin-mal-sahibine-ne-zaman-odenecegi-sorunu-makale,3599.html
Serdar CEYLAN, "Kamulaştırma İşleminden Doğan Adli Yargı Uyuşmazlıkları", Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, 2007
Arif Ali CANGI, ‘Acele kamulaştırma’ silahı, http://www.sesonline.net/php/genel_sayfa_yazar.php?Yazar=Arif%20Ali%20Cang%FD&KartNo=57343
Arif BALTACI, Acele Kamulaştırma Davaları, http://www.baltaci.av.tr/acele-kamulastirma-davalari/
Mehmet ARSLANOĞLU, Acele Kamulaştırma, e-dergi.marmara.edu.tr
Saygın S. YAZICIOĞLU, Kamulaştırma Hukuku'nda Acele Kamulaştırma Uygulaması, www.ankarabarosu.org.tr/images/diger/62/acelekamulastirma.pdf
Yüksel Kavak KILINÇ, Acele Kamulaştırma, http://www.yukselkavak.av.tr/acele-kamulastirma-tr-avukat-izmir-376.htmlDanıştay ve Yargıtay Kararları

(Bu köşe yazısı, sayın Av. Vedat ORUÇ tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.