148 yıllık geçmişi ile Türkiye’nin en köklü hakemli dergilerinden biri olan Adalet Dergisi’nin 66’ncı sayısı çıktı. “Yapay Zeka ve Hukuk” konusundan kapsamlı bir dosya ile yayımlanan dergide, hukuk alanındaki farklı konularla ilgili makaleler de yer aldı. “Yapay Zeka ve Hukuk” başlıklı dosyada 12 yazının bulunduğu derginin yeni sayısına www.adaletdergisi.adalet.gov.tr adresinden erişilebilme imkanı sunuldu.

AKADEMİSYENLER, YARGI MENSUPLARI VE AVUKATLARIN YAZILARI YER ALDI 

Yargı camiasının yakından takip ettiği derginin son sayısında Yapay Zeka ve Hukuk başlıklarında akademisyenler, yargı mensupları ve avukatların kaleme aldığı yazılar yer alıyor.  

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Muharrem Kılıç, İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Leyla Keser ve Uzman Araştırmacı Ayça Atabey, İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Barış Özçelik, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Dr. Fevzi Fırat Gözüyeşil, Gaziantep Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Dr. Ayşe Almıla Tanrıverdi, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Hukuk Fakültesi Arş. Gör. Hüseyin Ateş’in yazıları dergide yer aldı. Ayrıca Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve AB Genel Müdürlüğü Daire Başkanları Gökhan Erdoğan ve Dr. Tamer Soysal ile Adalet Bakanlığı Tetkik Hakimi Oğuz Gökhan Yılmaz konuyla ilgili kaleme aldıkları yazılar aynı başlık altında dergide yer buldu. Ayrıca avukatlar Mustafa Tırtır, Batu Kınıkoğlu, Yücel Hamzaoğlu Mustafa Burak Nalbant, İlay Yılmaz, Can Sözer ve Ecem Elver ve ve Araştırmacı Melike Hamzaoğlu yazılarıyla dosyaya katkı sundu.

ONTO-ROBOTİK AYGITLAR, ‘ADALET’, ‘HAKKANİYET’ VE ‘VİCDAN’ YETİLERİNE SAHİP OLAMAYACAKTIR

Dergide “Hukuksal Aklın Transhümanistik Temsilleri ve Onto-robotik Varoluş Formları”, başlıklı bir makele kaleme alan Prof. Dr. Muharrem Kılıç, “Teknolojik tekilliğe doğru evrilen dijital evrenin dönüştürücü etki alanlarından birisini de hukukun sistemsel işleyişinden yargısal edim süreçlerine kadar bütün hukuksal alanı kapsayan hukuk sektörü oluşturmaktadır. Toplumsal yapının sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel dinamiklerini ve derinlikli sosyolojisini dikkate almayan tekillik ideali, apolitik bir sosyal mekanizme yol açacaktır. Tekillik idealinin öngördüğü temsili onto-robotik aygıtlar, ‘adalet’, ‘hakkaniyet’ ve ‘vicdan’ yetilerine sahip olamayacaktır.” tespitinde bulundu.

YAPAY ZEKA SİSTEMLERİNE KARŞI ÇOCUK HAKLARINA SAYGI ÖNEM TAŞIYOR

Yazılarında, modern dönemde yapay zeka sistemlerinin, bireysel yaşamları, sosya hayatı ve ekonomiyi önemli ölçüde dönüştürdüğü belirten Doç. Dr. Leyla Keser Berber ve Ayça Atabey ise, “Çocukları kendi güçleri ile baş edemeyecekleri yapay zeka sistemlerine karşı koruyabilmek için, söz konusu sistemlerin ‘çocuk haklarına saygılı’ ve ‘çocuk merkezli’ tasarımı geliştirilmesi ve kullanımını sağlamak önem taşımaktadır.” görüşüne yer verdi.

YAPAY ZEKA HUKUKİ BİR ÇERÇEVEYE GEREKSİNİM DUYUYOR

Dosyaya makalesiyle katkı sağlayan Doç. Dr. Ş. Barış Özçelik de, yapay zeka alanında yaşanan gelişmelerin, bu alanı düzenleyen hukuki bir çerçeveye gereksinim olduğunu belirtti. Özçelik, yazısında “Söz konusu çerçeve oluşturulurken; genel olarak, düzenlenmek istenen teknolojiye göre benimsenecek yasal tanımların nasıl olması gerektiği, korunması gereken menfaatlerin hangileri olduğu, mevcut hukuki araçların söz konusu çerçeveyi oluşturmak bakımından yeterli olup olmadığı, yapay zekayı konu alan genel bir düzenlemenin mi, yoksa sektörlere özel düzenlemelerin mi tercih edilmesi gerektiği, olası hukuki düzenlemelerin yeni ve tek bir merkezî kurumla mı yoksa devletin mevcut ve konuyla ilgili çeşitli birimleri aracılığıyla mı hayata geçirileceği gibi sorulara cevap bulunması gerekmektedir. Tüm bu ihtiyaçlara cevap verecek hukuki adımlar atılırken, bir yandan hukuki belirlilik, güvenilirlik ve menfaatler dengesini sağlamak, diğer yandan, yapay zekanın sağladığı faydaların korunması adına, yenilikçiliği (inovasyonu) desteklemek hedeflenmelidir.” ifadelerine yer verdi.

VERİ SÖZLEŞMESİ POLİTİKASI AB HUKUKU İLE MUKAYESELİ OLMALI

Adalet Bakanlığı Tetkik Hakimi Dr. Berat Duman ise “Whatsapp Veri Paylaşım Politikasının Kişisel Verilerin Korunması Hukuku Kapsamında Değerlendirilmesi (AB Hukuku İle Mukayeseli)” başlıklı yazısında şu görüşlere yer verdi:

“Verileri işlenen gerçek kişilerin vermiş olduğu rıza beyanına uygun olacak şekilde bu verilerin modern teknolojik uygulamalar tarafından işlenmesi ve aktarılması noktasında bir temel hak olarak kişisel verilerin korunması kapsamında Whatsapp veri sözleşmesi olarak da telaffuz edilen veri paylaşım politikasının, AB hukuku ile mukayeseli olacak şekilde değerlendirilmelidir. Bu bağlamda adı geçen şirketin kullanıcılardan almış olduğu rıza hukuki açıdan bulunmamaktadır. Şirket, AB üyesi ülkelerde yapamadığı veri işleme faaliyetlerini Türkiye’de de yapamayacaktır. Yapsa dahi Türk mevzuatında idari ve adli yönden bu faaliyetin yaptırımları bulunmaktadır.”

1873’TEN BERİ YAYIMLANIYOR

Ceride-i Mehakim adıyla 1873 yılında yayın hayatına başlayan Adalet Dergisi, Ceride-i Mehaki-i Adliye, Ceride-i Adliye, Adliye Ceridesi ve Adliye Dergisi isimleri ile yayımlarını sürdürdü. 1946 yılından itibaren Adalet Dergisi adıyla yayımlanan derginin tüm arşivinin derleme çalışması tamamlanarak internet sitesinde ilk yüzyılı açık erişim olarak okuyucularının ilgisine sunuldu.

Derginin içeriğine adaletdergisi.adalet.gov.tr ve dergipark.org.tr/tr/pub/adaletdergisi internet adreslerinden ulaşılabilir.