Meğer adli tatilin ne çok derdi ve dertlisi varmış.  
Adli tatil konulu ilk yazımızdan sonra gelen tepki ve yorumlardan bu muammanın aslında çook su götürecek bir derya hatta okyanus olduğunu bir kere daha görmüş oldum.
Şöyle bir forumları dolaşayım dedim, birkaç yargıç la ayaküstü adli tatil muhabbeti yaptım, bazı mahkeme kalemlerine konuyu açtım.
Herkes kendince dertli ve herkes kendince haklı. Ne şiş yansın ne kebap mantığında değilim elbet. Ama derdini söylemeyen, dermanını aramayan da derdine derman bulamazmış.
Avukatların derdi: Adli tatil öncesi ve sonrasıyla da tatile dönüşüyor ve işlerimiz duruşmalarımız vs aksıyor. Yater bu çile, müvekkilimize derdimizi anlatamıyoruz.
Yargıç ve Savcıların derdi: Adli tatil olmasa da olur. Yıllık izin süreleri yıl içinde de kullanılabilir. Kullanan meslektaşlarımız da var. Biz adli tatil izni değil yıllık izin kullanıyoruz. Adli tatil 45 gün iken de 36 gün iken de biz aynı şekilde 32 günlük yıllık iznimizi kullanıyoruz.
Yargı Personelinin derdi: Kalemimizin bağlı olduğu Hakim veya Savcı ile izne çıkmalıyız. Aksi halde burada boş oturmak zorundayız. Adli tatilde Nöbetçi olmuşsak adli tatilde yandık. Bu sıcakta çekilir mi…

Vatandaşın derdi: Ne siz sorun ne de ben söyleyeyim...
Ekşi Sözlük’te adli tatil dertlileri:
   “Dava açmaya, icra takibi başlatmaya, dilekçe ibraz etmeye engel teşkil etmeyen tatildir. lâkin adliyede dilekçenizi havale ettirecek hakim bulamazsınız. buna keza kazara bir dosyanızı arşivden getirtmek icap etse, mübaşir yokluğundan adli tatilin sonunu beklemek zorunda kalırsınız.
  Tedbir talepli davalardaki tedbir talebiniz reddolunur zira bu talebi inceleyecek mahkemenin hakimi tatildedir ve nöbetçi mahkeme hakimi de iş yoğunluğundan söz konusu talepleri incelemeye vakit bulamaz; "kendi hakimi baksın" der ve talebinizi reddeder. adliye koridorları boşalır. ancak bu koridorlarda -velev ki- bir sebeple dolaşan insanlar, orada daha fazla vakit harcamak zorunda kalırlar. hakim ve memur yokluğu sebebiyle, beş dakikada bitecek işleriniz yarım saat ya da kırk beş dakika içinde biter.

  Tüm bunların dışında; adli tatil -yasalaştırılırken kanun koyucunun amacı farklı olsa da- günümüzde hakim, savcı ve devlet memuru olarak kalemlerde çalışan adliye personelinin tatil yapması amacıyla vardır. süresi kısaltılsa bile uygulamada yaşanan zorlukların değişeceğini sanmamaktayım ne yazık ki.”  pink
   Adli tatil başlığında en beğendiğim yorum:
“Çocukken avukatların filan böyle cüppeleriyle gittikleri bir tatil yeri sanırdım ben burayı. hep annemin yüzünden:
- anne adli tatil ne?
- hukukçuların tatili işte. iyi karıştır keki, kabarmaz sonra.
- peki tıbbi tatil de var mı?
- ha ne? yok tıpçıların yemini var. tatil yapamaz onlar. karıştırsına? bak üzümler hala üstte yüzüyor. tıp bayramı var ama.
- adli bayram yok ama?
- yoookkk... karıştır dedim sana!
- peki sen bu adli tatilinde ne yapacaksın?
- soyunup dökünüp evde oturacağım, paramız yok ne yapayım.
- siyah iç çamaşırlarınla mı?
- yok cüppemle oturacağım! atlantis üzümlerrr!!!
- anladım anne. ben doktor olcam büyüyünce. üzülme.”
atlantis
  Garibimin bilinçaltına işlemiş siyah cübbemiz. Ama bir an düşünün, çocuk haklı mı yoksa?
  Tıpçıların “TIBBİ TATİLİ “ yok iken “TIP BAYRAMI” nın olması biz hukukçular için eksiklik. Bizim niye ADLİ BAYRAMIMIZ yok. Laf aramızda, sağlık personeli de tıbbi tatil isterse yandık ama.
  Sağlıkçıların şansı, mesleklerinde avukatlarla iç içe çalışmamaları.
  Yargı camiasından, adli tatil kalksın, biz izin işimizi kendi içimizde çözeriz ama avukatlar istemiyor diyorlar.
  Avukat camiasından ise bir adli tatil var tatil yaptığımız, onu da elimizden alıp ağzımızın tadını bozmayın diyorlar.
  Tatil tarihleri de iyi ama. Tam herkesin kendini plaja denize atacağı tarih, sıcaklar da cabası. Böyle gelmiş böyle gider üstadım karıştırma fazla orayı burayı.
  Epey uzatmışız, forumlara sıra gelmedi, yapacağımız yapamayacağımız işler de kaldı.
  Tamam tamam sustum...
    Av. Vedat ORUÇ