Adli tatil, ülkemizde 2005 yılına kadar 45 gün idi. 2005 sonrası ise 36 gün olarak uygulanmaktadır.  1 Ağustos-5 Eylül arası adli tatil.
Biz avukatlar, her yıl Haziran ayı ortasından itibaren yargı camiasında, Adli Tatil konuşmalarını duymaya başlarız.  Mahkeme kalemlerinden, “bizim hakimimiz 24 Haziran’dan sonra izinli…” “ Hakim Bey, Adli Tatil de burada, Eylül’de izin kullanacak…”, “Hakime Hanım Temmuz’un 15 inden sonra yok izne ayrılıyor…” vs farklı farklı tatil planlarını duyarız.
Hakim ve savcıların yılda 32 gün izin kullanma hakları vardır. Başlangıçta ve bitişteki hafta sonlarıyla birlikte bu süre büyük ihtimalle 36 güne tamamlanmaktadır. Bu izin süresi ikiye bölünerek de kullanılabilmektedir.  
Bu sene, Ağustos ve Ramazan takvimini görerek Adli Tatil de izin kullanmak istemeyen Yargı mensupları, ekseriyetle daha yılbaşından planlarını yapmışlardır. Daha doğrusu yılbaşında yapılmaya başlanan Adli Tatil programı ile Adli tatil Öncesinde ya da Adli Tatil sonrasında izin kullanmayı yeğlemişlerdir.
5 Eylül’e kadar Ağustos takvimine bakarsak, bayram haftası olduğundan  26 Ağustos – 5 Eylül arası zaten tatil olacaktır.

Yani 32 (36) günlük bir yıllık izin var ve bunun 9 günü zaten resmi tatile denk gelecek. Bunu gören Yargı mensupları tatilinin yarısını veya tamamını Adli Tatilin dışına kaydırmışlardır.   
Peki izinler nasıl planlanmaktadır? Her adliyede bulunan Adalet Komisyonu Hakim ve Savcıların izinlerini kendi istekleri ve iş bölümünü nazara alarak yapmaktadır. Daha doğrusu Hakim ve Savcıların kendi aralarındaki anlaştıkları izin tarihlerini kabul etmektedir.

Mesela bir adliye de 6 Asliye Hukuk Mahkemesi varsa, hakimleri  kendi aralarında anlaşıp izin kullanacakları tarihleri belirlemektedirler. Adli tatil dışında izne çıkan ve o tarihe duruşma , keşif koymuş olan mahkeme varsa onun işlerini kalan nöbetçi mahkeme yapar. Adli tatil de izin yapan mahkemede ise sadece kalem de dosya işleri yapılır.
İznini Ocak’ta planlayan bir Hakim duruşma tarihi verirken izinli olacağı tarihler belirlendiği için o tarihlere duruşma vermez.

İstanbul’da bazı mahkemelerde ise Temmuz’a günü verilmiş duruşmasına giden pek çok meslektaşın, Hakim izinde olduğu için duruşmaları ertelenmiştir.  Benzeri durumların Eylül’de de yaşanacağını tahmin ediyoruz.
Netice itibariyle bazı yargı mensuplarının ve komisyonların yıllık izin planlarını daha Ocak ayından net olarak yaptığı, bazılarının ise bunu net olarak yapamadığını düşünüyoruz. Aksi halde bu kadar çok ertelenen duruşma olmamalıdır.
Adli tatilin, şu an yıllık izin süresi olan 36 gün ile aynı gün sayısına eşit olduğu meydandadır.

Bu sürede ya tüm yargı izin yapacak ve adliyelerin kapısına kilit vurulacaktır. Ki bunun mümkünatı yoktur ve olmasa gerektir. Ya da yıllık izin planlamasının yargılamayı aksatmayacak şekilde yapılması gerekmektedir.
Bir sonraki yazımızda “Adli tatil de Yapılabilecek işler”, “Yapılamayacak işler” ve “yapılması gerekse de yasaya göre yapılamayacak işler”, adli tatil dışında izin yapıp adli tatil de görevde olan yargı mensuplarının yapabilecekken mecburen yapamayacağı işleri ele alacağız.
Tatilde ve esen kalınız…
 
Av. Vedat ORUÇ