BİREYSEL BAŞVURU NEDİR?

Bireysel başvuru hakkı, Anayasa’nın 148’inci maddesinin üçüncü fıkrasında, “Herkes, Anayasa’da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir…” şeklinde tanımlanmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne 1954 yılında taraf olmuştur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkını 1987’de, zorunlu yargılama yetkisini ise 1990 yılında kabul etmiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11 No’lu ek protokolü ile bireysel başvuru konusunda düzenleme yapılmıştır. Bu düzenlemenin içeriğinde bireysel başvuru yapabilecekler arasına gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişileri eklenmiştir. Sözleşmeye  taraf olan ülkeler bu protokol ile birlikte kendi iç hukuklarında bireysel başvuru yargı denetim yolunu sağlayan yasa, tüzük vb. düzenlemeler yapmışlardır.  

Ülkemizin iç hukukunda da sözleşmenin tarafı olmamız nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yolu düzenlenmiştir. Bireysel başvurunun uygulamaya geçirilmesiyle birlikte kamu gücünü kullanan kişi ve kurumların neden olduğu hak ihlallerine karşı 23 Eylül 2012 tarihinden itibaren anayasal yargı denetimi başlatılmıştır. Bu tarihten itibaren herkes, Anayasa’da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilmektedir.

ANAYASA MAHKEMESİ (AYM) BİREYSEL BAŞVURUDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR NELERDİR?

Bireysel başvuru, herkesin Anayasa’da güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerinden herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edilen bireylerin bireysel başvuru öncesinde başvurulması gereken diğer hak arama yollarını tükettikten sonra başvurabilecekleri ikincil nitelikte ve istisnai, bir başka ifadeyle olağanüstü bir yargı yoludur. Bu olağanüstü kanun yoluna başvuru yapabilmenin birtakım temel şartları bulunmaktadır.

Anayasa Mahkemesi (AYM) Bireysel Başvuru Temel Şartları;

- Bireysel başvuru yapacak kimsenin Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde yer alan temel hak ve hürriyetinin ihlal edilmiş olması gerekir. İhlal edilen bu hakkın kümülatif olarak hem Anayasa’da hem de AİHS’de bulunması şarttır. Dolayısıyla sadece Anayasa’da yer alıp da AİHS’de yer almayan bir hakkın ihlali meydana gelmesi durumunda bireysel başvuru yapılamaz.

- Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunacak kimsenin güncel ve kişisel bir hakkı doğrudan doğruya ihlal edilmiş olması gerekir.

- Bireysel başvuruya konu edilen temel hak ve özgürlüklere yönelik yapılan ihlallerin bir kamu gücü tarafından gerçekleştirilmiş olması gerekir. Anayasal hakkın ihlali, devletin üç temel fonksiyonu olan yasama, yürütme ve yargı eliyle yapılmış olması şarttır. Dolayısıyla kanuni düzenlemelere karşı Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru yolu kullanılamaz.

- Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunabilmenin uygulamada en problemli şartı, olağan iç hukuk yollarının tüketilmiş olmasıdır. Kişinin başvurma imkanı olan diğer yargı yollarına (istinaf, temyiz vs.) başvurması ve bu kararların kesinleşmesi gerekmektedir. Dolayısıyla var olan diğer hak arama yollarının tüketilmesi aranan şartlardan biridir.

Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru İçin Gerekli Olan Belgeler Ve Ekleri;

Bireysel  başvuru, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ve Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’ nde (İçtüzük) belirtilen şartlara uygun biçimde ve bireysel başvuru formu kullanılarak resmî dilde yapılır. Başvuru formunun örneği Anayasa Mahkemesi’nin internet sitesinde de yer almaktadır.

- Kanuni temsilci veya avukat vasıtasıyla başlatılan ve takibi de bu kişilerce yapılacak olan başvurularda, kanuna uygun şekilde verilmiş yetki belgesi veya vekaletname.

- Bireysel başvuru harcının ödendiğine dair belge veya makbuz.

- Başvuru bizzat kişi tarafından yapılmışsa kimlik fotokopisi.

- Tüzel kişiler için başvuran temsilcinin, yetkili olduğuna dair resmi belge veya bunun onaylanmış sureti.

- Hak ihlalinin olduğu nihai karar ya da işlemi öğrenme tarihini gösteren belge.

- Başvuru formunda yer alan hak ihlali iddialarını ispat edecek belgelerin onaylı suretleri.

- Tazminat talebi varsa, hangi zararın tazmin edileceği ve bu zarara ilişkin belgeler.

- Olağan ve olağanüstü kanun yollarına yapılan başvuru dilekçelerinin onaylı suretleri.

- Başvuru süresinde yapılmamışsa mazerete ilişkin ispat araçları.

- Adli yardım talebi varsa başvuran kişinin maddi durumunun iyi olmadığına dair belge ve adli yardım talebinde bulunabilmek için gerekli olan diğer belgeler.

Bireysel başvuru evrakında herhangi bir eksiklik bulunması durumunda eksikliğin giderilmesi için başvurucu ya da varsa vekiline on beş günü geçmemek üzere bir süre verilir ve geçerli bir mazereti olmaksızın bu sürede eksikliğin tamamlanmaması durumunda başvurunun reddine karar verileceği bildirilir. Tespit edilen eksikliklerin verilen kesin sürelerde tamamlanmadığı hâllerde başvurunun reddine karar verilir ve bu karar başvurucuya tebliğ edilir. Bu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde Komisyona itiraz edilebilir. Bu konuda Komisyonların verdiği kararlar kesindir.     

Bireysel Başvurunun Kabul Edilebilirlik Şartları;

- Anayasa Mahkemesi ancak temellendirilebilmiş bir bireysel başvuruyu inceler. Başvuran tarafın şikayetlerini hem maddi hem hukuki olarak temellendirme zorunluluğu bulunmaktadır.

- Başvuranın maddi dayanaklar yönünden yükümlülüğü şikayetlerine konu temel olay ve olguları açıklamak, bunlara ilişkin delilleri sunmaktır.

- Başvuranın hukuki dayanaklar yönünden yükümlülüğü ise bireysel başvuruya konu temel hak ve özgürlüklerden hangisinin hangi nedenle ihlal edildiğini özü itibariyle açıklamaktadır. Başvuruda ileri sürülen hak ihlali iddialarını temellendirecek belgelerin onaylı örneklerinin bireysel başvuru formuna eklenmesi İçtüzük’ ün 59. Maddesinde açıkça belirtilmiştir.

- Anayasa Mahkemesi, kamu gücü eylem ve işlemleri ile mahkeme kararlarının Anayasa’ ya uygunluğunun ve müdahale gerekçelerinin denetimini kendiliğinden sağlayamaz. Bu nedenle başvurucunun başvurusunun esasını ve bu kapsamda kamu makamları tarafından ortaya konulan gerekçelerin ilgili ve yeterli olup olmadığını öncelikle kendisinin ihlal iddialarını gerekçelendirmesi, buna ilişkin olay ve olguları açıklaması ve delilleri sunması zorunludur.

05.01.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesi’nin 23/11/2021 Tarihli ve 2019/22333 Başvuru Numaralı Kararı’nda;

“….başvurucuların davadaki sıfatlarını ispatlayan ve iddialarını temellendiren dayanak bilgi ve belgeleri başvuru formuna eklememiş olmaları nedeniyle başvuru ehliyetine sahip olup olmadıkları tespit edilememiş ve başvuru konusu makul sürede yargılanma hakkı yönünden makul sürenin hangi tarihten hesaplanacağı belirlenememiştir.

… Sonuç olarak başvurucular tarafından menfaat durumunu  ortaya koyacak ve başvuruda ileri sürülen hak ihlali iddiasını temellendirecek dayanak bilgi  ve belgelerin başvuru formuna eklenmesi yönündeki yükümlülükler yerine getirilmemiş, bu bağlamda ileri sürülen ihlal iddiaları temellendirilememiştir.

… Açıklanan gerekçelerle başvurucunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.” Şeklindeki kararda  görüldüğü  üzere bireysel başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olma gerekçesiyle kabul edilemez olduğuna yönelik bir karar verilmiştir.[1]

Sonuç olarak; bir hakkın ihlal edilmesi durumunda başvurulan olağanüstü kanun yolu olan bireysel başvurunun birtakım şekil şartlarına bağlı olduğu açıktır. Bu şekil şartlarına uyulmadan ve başvuru dilekçesine eklenmesi gereken belgeler sunulmadan yapılacak başvuru sonuçsuz kalacaktır. Nitekim işin prosedür olarak hassasiyeti Anayasa Mahkemesi’ nin 2015/ 16719, 02.12.2020 Tarihli kararında şu şekilde belirtilmiştir;  ‘‘Özel bir hak arama yolu olan bireysel başvuruda, avukat yardımından yararlanmanın bireysel başvuru hakkının etkili biçimde kullanılabilmesi yönünden son derece önemli olduğu açıktır’’  [2]

Anayasa Mahkemesi’ ne yapılacak olan bireysel başvuru sürecinin muhakkak bir avukat tarafından takip edilmesi gerekir. Aksi takdirde başvuru yolu kullanılmasında usulî eksikliklerden dolayı hakka kavuşamama sonucuyla karşılaşılacak,  hakkın teslimi sağlanmamış olacaktır.

KAYNAKÇA:

[1] 05.01.2022 Tarihli 31710 Sayılı Resmi Gazete’de Yer Alan Anayasa Mahkemesi’nin 23/11/2021 Tarihli ve 2019/22333 Başvuru Numaralı Kararı

[2] 02.12.202 Tarihli Anayasa Mahkemesi’ nin 2015/ 16719 Nolu Kararı