Arabuluculuğun ne olduğu, arabuluculuğa hakim ilkeleri ve arabuluculuğun kimler tarafından yapılabileceğini bir önceki yazımda genel hatları ile belirtmiştim. Şimdi de arabuluculuğa başvuru süreci ve bu sürecin arabulucu tarafından nasıl yürütüldüğünü inceleyeceğiz.

Arabulucuya Tarafların Başvurması,

İki ayrı aşamada arabulucuya başvurmak mümkündür

1)Taraflar aralarında anlaşıp henüz dava süreci başlamadan, arabulucuya başvurma konusunda anlaşabilirler,

2)Dava açıldıktan sonra Mahkeme de tarafları arabulucuya başvurmak konusunda; arabuluculuğun esasları, süreci ve hukuki sonuçları hakkında aydınlatıp, arabuluculuk ile hukuki uyuşmazlığın çözülmesinin sosyal ekonomik, psikolojik açıdan faydalarının olabileceğini hatırlatarak onları teşvik edebilir.  Taraflar bu teklifi kabul ettiği takdirde Mahkeme davayı 3 ayı geçmemek üzere erteleyebilir. Bu sürede arabuluculuk süreci tamamlanamaz ise taraflar mahkemeden bu sürenin 3 ay daha uzatılmasını isteyebilir. (Arabuluculuk Kanunu Madde 15, Arabuluculuk Yönetmeliği Madde 17)

Taraflardan biri arabulucuya başvurduktan sonra, bu başvuru teklifine diğer taraf 30 gün içerisinde olumlu cevap  vermez ise, diğer taraf teklifi reddetmiş sayılır.

Peki arabulucuya başvurmak istiyoruz fakat arabulucunun ücretini karşılamaya maddi gücümüz yetmedi bu noktada ne yapabiliriz. Kanun koyucu bu hususu da şu şekilde düzenlemiştir.

Arabuluculuk sürecini başlatmak için başvuruda bulunmak isteyen   fakat arabulucu ücretini karşılayamayan tarafın,  Adliye arabuluculuk bürosunun bulunduğu yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesine başvuruda bulunması gerekir. Başvurusunun kabulü halinde Sulh Hukuk Mahkemesinin kararı ile adli yardımdan faydalanabilir. (Arabuluculuk Kanunu Madde 13, Arabuluculuk Yönetmeliği Madde 15)

Arabuluculuk Faaliyeti Nasıl Yürütülür;

Kanunlarda aksi kararlaştırılmadığı müddetçe arabulucuyu taraflar serbestçe seçer.  Arabulucu seçildikten sonra, tarafları en kısa sürede ilk toplantıya davet eder. Arabulucu, toplantıda bir hakim gibi davranamaz, hukuki tavsiyelerde de bulunamaz, sadece süreci yönetmek ile yükümlüdür. Örneğin zamanaşımına uğramış bir alacağın zaman aşımına uğradığını taraflara beyan edemez, bir hakkın doğmuş yada doğmamış olduğunu taraflara söyleyemez.

Arabulucu, arabuluculuk sürecini yürütürken, tarafların temel çıkar ve gereksinimlerini ortaya koymaları ve bu doğrultuda menfaat temelli anlaşma sağlamaları için, çaba gösterir. Arabulucu bu aşamada çözüm önerisinde bulunamaz. Fakat taraflar çözüm üretemezlerse, arabulucu menfaat temelli bir çözüm önerisinde bulunabilir. Bununla beraber arabulucu tarafları bu çözüm önerisine kabule zorlayamaz.

Arabulucu müzakere esnasında bir tarafın çözüm önerisini diğer tarafa iletebilir ve arabulucunun bu konuda beyanı alınabilir.

Arabuluculuk Toplantısına Kimler Katılabilir,

Arabuluculuk toplantısına bizzat uyuşmazlığın tarafları,  kanuni temsilcileri veya avukatları, Tarafların açık rızası ile uyuşmazlığın çözümüne katkı sağlayabilecek uzaman kişiler, müzakere de hazır bulunabilirler .

Arabuluculuk Sürecinin Başlamasının  Hakdüşürücü ve zamanaşımı sürelerine etkisi

Arabuluculuk sürecinin başlaması, dava açılmadan önce yapılan başvuruda ve dava açıldıktan sonra yapılan başvuruda farklı başlar.

Dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması halinde;

tarafların arabulucu tarafından ilk toplantıya davet edilmeleri ve taraflarla arabulucu arasında sürecin devam ettirilmesi konusunda anlaşmaya varılıp bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

Dava açıldıktan sonra ise arabulucuya başvurulması halinde, bu süreç;

*Mahkemenin tarafları arabuluculuğa davetinin taraflarca kabul edilmesi veya,

*Tarafların arabulucuya başvurma konusunda, anlaşmaya vardıklarını duruşma dışında mahkemeye yazılı olarak beyan ettikleri  ya da,

*Duruşmada bu beyanlarının tutanağa geçirildiği tarihten itibaren başlar.

Arabuluculuk sürecinin başlamasından, sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hakdüşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.  (Arabuluculuk Kanunu Madde 16, Arabuluculuk Yönetmeliği Madde 19)

 Arabuluculuğun Sona Ermesi;

*Taraflar arabuluculuk sürecinde anlaşmaya varabilirler, anlaşma ile süreç son bulur. Arabuluculuğun temelinde anlaşmaya varma vardır.

*Arabulucuya başvuran taraflardan birinin, arabuluculuk faaliyetinden çekildiğini, arabulucuya yada diğer tarafa bildirmesi ile süreç son bulur.

*Taraflar anlaşarak da arabuluculuk faaliyetini ortak bir karar ile sonlandırabilirler.

*Arabulucu taraflarada danışarak arabuluculuk süreci için daha fazla çaba göstermenin gereksiz olduğunu tespit ederek süreci sonlandırabilir.

*Arabulucu uyuşmazlığın arabuluculuğa uygun olmadığını tespit edebilir. Örneğin aile içi şiddet içeren uyuşmazlıklar, ceza davaları arabuluculuğun konusunu oluşturamazlar. Bu tespitten sonra  Arabulucu, süreci sonlandırmak zorundadır.  (Bir sonraki makalemde bu hususu daha ayrıntılı olarak ele alacağım)

Arabuluculuk faaliyetinin sonunda tarafların anlaştıkları yada anlaşamadıkları veya arabuluculuk faaliyetinin nasıl sonuçlandırıldığı son tutanak ile belgelendirilir.

Arabulucu tarafından düzenlenen bu son tutanak, taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarınca imzalanır. Tutanak bu kişiler tarafından imzalanmaz ise bunun sebebi belirtilerek sadece arabulucu tarafından imzalanır.   

Arabulucu tarafların kendisine tevdi ettiği belgeleri ve bu tutanakları 5 yıl süre ile saklamak yükümlülüğündedir. Hazırlanan bu son tutanakların birer örneğini taraflara verir. Bir örneğini de arabulucu faaliyetinin sona ermesinden itibaren bir ay içerisinde Arabuluculuk Genel Müdürlüğüne gönderir.

Arabulucu görevini hukuki ve fiili bir sebep ile yerine getiremez ise örneğin Arabulucu hastalandı  ve süreci yürütemez duruma geldi.  Bu durumda  taraflar yeni bir arabulucu seçebilirler süreç kaldığı yerden devam eder eski işlemlerde geçerliliğini korur.

Anlaşmanın İcraya konulabilmesi için  İcra Edilebilirlik Şerhi alınması

Arabuluculuk süreci sonunda taraflar anlaşmaya varmış   ve  anlaşma tutanağı düzenlenmiş ise taraflar icra edilebilirlik şerhi alarak bu tutanağı icra edebilir. İcra edilebilirlik şerhi bu anlaşmayı İlam niteliğinde olmasını sağlar. Mahkeme sonucu elde edilmiş bir karar gibi icraya konulabilir.

Bu icra edilebilirlik şerhini nasıl alabiliriz;

Dava açılmadan önce arabuluculuk faaliyetine başvurulmuş ise, anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh alınması için, arabulucunun görev yaptığı yerin bağlı olduğu sulh hukuk mahkemesine başvurmak gerekir.

Dava açıldıktan sonra arabuluculuk süreci başlatılmış ise, anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh, davanın açılmış olduğu mahkemeden istenir.

İlgili mahkemeden İcra edilebilirlik şerhi alınması talebi çekişmesiz yargı işidir kural olarak duruşmasız yapılır. Bunun tek istisnası aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklardır. Aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklar duruşmalı olarak incelenir.

Mahkemenin inceleme yetkisi  ve kapsamı anlaşmanın cebri icraya ve arabuluculuğa uygun olup olmadığı hususları ile sınırlıdır. Bu karara karşı istinaf mahkemesine başvuru yolu açıktır.

İcra edilebilirlik şerhini her durumda almak zorunda değiliz.  Arabuluculuk anlaşmasını taraflar, avukatları ve arabulucu birlikte imzalamış ise bu anlaşma zaten ilam hükmündedir. Ayrıca icra edilebilirlik şerhi almamıza gerek yoktur. İlam gibi icraya koyabiliriz.

Arabuluculuk süreci sonunda taraflarca anlaşmaya varılması halinde bu anlaşılan hususlarda taraflar artık dava açamaz.

Arabuluculuk Kanunu Madde, 18 Arabuluculuk Yönetmeliği Madde 21 bu hususu düzenlemiştir.